Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/3277
Karar No: 2022/2552
Karar Tarihi: 14.04.2022

Danıştay 4. Daire 2018/3277 Esas 2022/2552 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/3277 E.  ,  2022/2552 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/3277
    Karar No : 2022/2552

    TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- ... Madeni Yağ İmalat Sanayi Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. ...
    2-... Vergi Dairesi Başkanlığı
    (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirket adına tarh edilen 2010 yılı üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporununda ... Mad. Yağ. Kim. İmal. Nak. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. ve ... Grup Oto. Hırd. İnş. Mak. Met. Nak. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti.'den yapılan katkı maddesi alışları ile ... Gıda Yağ San. Tic. A.Ş.'den yapılan ticari mal alışlarının maliyetlerden çıkartılması gerektiği belirtilirken, bir sonraki paragrafta,... ... Gıda Yağ San. Tic. A.Ş.'den sahte fatura alındığı, ancak davacının ticari mal alışları ile ticari mal satış miktarlarının uyumlu olması ve söz konusu malların hiç alınmadığına dair yeterli veri olmaması nedeniyle maliyet unsuru olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiği, dolayısıyla ... Gıda Yağ San. Tic. A.Ş.'den yapılan ticari mal alışının hem maliyetlerden çıkartılması hem de çıkartılmaması yönünde çelişkili bir açıklama yapıldığı, kurumlar vergisine ilişkin vergi inceleme raporunda ise anılan şirketten alınan faturaların maliyetlerden çıkartıldığının görüldüğü, vergi tekniği raporu bir bütün olarak dikkate alındığında davacının ticari mal alım satımı yaptığı miktarlara yönelik bir eleştirinin olmadığı, alım satım miktarlarının uyumlu olduğunun belirtilmesi nedeniyle davacının ... A.Ş.'den yaptığı müstahzar alışının maliyetlerden çıkartılması yönünde gerekli ve yeterli bir araştırmanın da yapılmadığı görüldüğünden bu şirketten alınan faturalarda gösterilen tutarların maliyetlerden çıkartılmasında yasal isabet bulunmadığı; ancak davacının, ticari mal alım satımı bulunsa dahi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitler ile özel tüketim vergisi tarhiyatına ilişkin yapılan cezalı tarhiyata karşı Mahkemelerinde açılan ... esas numaralı dosyada verilen kararda yardımcı malzeme alışının gerçekte olmadığının, davacının pas önleyici müstahzar üretiminin de bulunmadığının kabul edilmiş olması nedeniyle ... Mad. Yağ. Kim. İmal. Nak. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. ve ... Grup Oto. Hırd. İnş. Mak. Met. Nak. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti.'den aldığı 514.798,60-TL fatura bedelinin maliyet hesaplarından çıkartılmasında yasal isabetsizlik görülmediği, ... Gıda Yağ San. Tic. A.Ş.'den alınan 210.249,60.-TL'nin maliyetlerden çıkartılmasında yasal isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Sahte olduğu iddia edilen faturalar içeriği emtianın gerçekten alınıp kullanıldığı, sahte fatura kullanımının söz konusu olmadığı, inceleme raporunun eksik ve varsayıma dayalı olduğu, kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacı şirket hakkında yapılan iş ve işlemlerin yerinde olduğu, kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Davacı şirketin tüzel kişiliğinin dava açılmadan önce ticaret sicilinden silinmesi nedeniyle davada ehliyet ret kararı verilmesi gerektiği görüşüyle kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun; 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde, ehliyet hususu, ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmış olup; bu hükümlere göre, idari davalarda davayı açan ve davanın yöneltildiği kişilerde dava ehliyetinin varlığı, açılan davaların incelenebilmesi için zorunlu bulunmaktadır.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 8. maddesinde mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır.
    Türk Ticaret Kanunu'nda şube kavramının tanımına yer verilmemiştir. Ancak Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 118. maddesinin 1. fıkrasında, “Bir ticari işletmeye bağlı olup ister merkezinin bulunduğu sicil çevresi içerisinde isterse başka bir sicil çevresi içinde olsun, bağımsız sermayesi veya muhasebesi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kendi başına sınai veya ticari faaliyetin yürütüldüğü yerler ve satış mağazaları şubedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Ticaret Kanunu'nun 40. maddesinin 3. ve 4. fıkrasında da şubelerin, Ticaret Sicili’ne tescil ve ilan olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
    Diğer taraftan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 50. maddesinde, medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nda, başlıbaşına bir varlığı olmak üzere örgütlenmiş kişi toplulukları ve belli bir amaca özgülenmiş olan bağımsız mal topluluklarının kendileri ile ilgili özel hükümler uyarınca tüzel kişilik kazanacakları; tüzel kişilerin, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehil olacakları; kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanacakları hükme bağlanmıştır.
    Limited şirketler tüzel kişiliğe sahip sermaye şirketlerindendir. Yürütülen ticari faaliyetlerin yaygınlaşması sebebiyle işlerin tek bir merkezden yönetiminin zorlaşması halinde kurulan ve şirketi temsil eden şubelerin ise ayrı bir tüzel kişiliği yoktur. Zira yukarıda belirtilen özel kanunlarda tanımlanan şubeler ticari işletmenin bir parçası olarak merkeze bağlıdır, şubenin kar ve zararı merkeze aittir; şube aracılığıyla elde edilen hakların, üstlenilen borçların sahibi de, şube değil işletmenin kendisidir. O halde, taraf ve dava ehliyeti şubenin bağlı bulunduğu gerçek veya tüzel kişiye aittir.
    Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre ticaret şirketleri ticaret siciline tescil ve ilan ile tüzel kişilik kazanmakta, ana sözleşmelerinde yazılı işletme konularında haklara ve borçlara sahip olmakta, organları tarafından temsil edilmekte, şirketin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde bu durumun ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmesiyle tüzel kişilikleri de sona ermektedir.
    Bu düzenlemelere göre, sermaye şirketinin borçlu kılınabilmesi, tüzel kişiliğini kaybetmemiş olmasına bağlıdır. Tasfiyesi tamamlanarak bu husus ticaret siciline tescil edilmekle tüzel kişiliği sona eren şirketin haklara sahip olması ve borçlu kılınması mümkün bulunmadığından, esasen adına tarhiyat yapılması hiç bir hukuksal sonuç doğurmayacağı gibi kanuni organları aracılığıyla temsil edilebilen şirketin tüzel kişiliğinin sona ermesi, organların bu sıfatının da sona ermesine yol açacağından, yargı yerlerinde temsil edilmesi de olanaksızlaşır.
    Öte yandan, Ticaret Kanunu ve Vergi Kanunlarında sorumluluklarını düzenleyen hükümler uyarınca münfesih şirketin ortakları veya kanuni temsilcileri ya da tasfiye memurları adına bu sıfatları nedeniyle tesis edilecek işlemlerin bunların menfaatini etkileyeceği tartışmasızdır.
    Dosyanın ve ticaret sicil gazetelerinin birlikte incelenmesinden, davacı şirketin Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesi uyarınca münfesih olduğu hususuna ilişkin süresi içerisinde bildirimde bulunulmadığından bahisle 09/10/2015 tarihinde ticaret sicilinden re'sen silindiğinin 19/10/2015 tarihli ve 8928 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği görülmüştür.
    Bu durumda; davacı şirketin, dava açıldığı tarihten önce tüzel kişiliği sona ermiş olup dava ve taraf ehliyeti bulunmadığından dava konusu cezalı tarhiyatlara karşı davacı şirket tarafından açılan davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken, dava tarihi itibariyle tüzel kişiliği sona ermiş bulunan şirket adına esastan inceleme yapılarak verilen mahkeme kararı kaldırılması isteminin reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz istemlerinin kabulüne,
    2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 14/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi