Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/25597
Karar No: 2019/22545
Karar Tarihi: 05.12.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/25597 Esas 2019/22545 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı işyerinde çalışan davacının iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiği gerekçesiyle açtığı alacak davasında, mahkeme davanın kısmen kabulüne karar verdi. Ancak, davalı taraf temyiz etti ve Yargıtay da kararı inceledi. Yargıtay, davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık ücretli izin ve kıdem tazminatı gibi taleplerinin kanıtlanması gerektiğini belirtti. İşyerindeki kayıtlar yeterli değilse tarafların tanık beyanlarına başvurulabileceği ifade edildi. Aynı şekilde, faiz taleplerinde de işverenin temerrüde düşürülmesi gerektiği vurgulandı. Karar tarihi itibariyle uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre belirlenen vekalet ücreti, işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla talebi arttırdığı aşamada hangi miktarlarda indirim yapılacağı bilinmediğinden, reddedilen miktar bakımından davalı lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- 4857 sayılı İş Kanunu'nun çeşitli hükümlerinde faiz konusunda düzenlemeler yer alır.
- İşçi faiz talebini \"yasal faiz\" olarak ifade etse de, bu talep 4857 sayılı Kanun'un 34. maddesi gereği mevduata uygulanan en yüksek faize yönelik olabilir.
- Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için işveren temerrüde düşürülmelidir.
- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan uygun bir indirim ile ilgili olarak bir kural bulunmamaktadır. İndirim yapılacak miktar da belli olmadığı için, reddine karar verilen miktar bakımından davalı lehine vekalet ücreti takdir edilemez.
22. Hukuk Dairesi         2017/25597 E.  ,  2019/22545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 10/03/2008-28/02/2013 tarihleri arası pişirici olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık ücretli izin ve fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, süresinde cevap dilekçesi vermemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmaların ispatı açısından da geçerlidir.
    Somut olayda, davacı işçinin davalı işyerinde 01/10/2010-28/02/2013 tarihleri arası çalıştığı ve söz konusu dönemde hafta tatili, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davacı tanık beyanlarına göre haftada 3 saat fazla mesai yaptığı, tüm hafta tatili günleri ile dini bayramların 2 günü dışındaki resmi tatil günlerinde çalıştığı kabulü ile hesaplanmıştır.
    Söz konusu alacaklarının ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir kayıt bulunmadığı, davacının hafta tatili, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının tanık beyanlarına göre tespit edildiği, dinlenen tanıklarının çalıştıklarını beyan ettikleri sürelere göre hafta tatili, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması hesaplanan dönemin tamamında çalışma koşullarını bilemeyecekleri anlaşılmış olup davacı tanıklarının davacıyla birlikte ortak çalışma dönemi ile sınırlı olarak belirlenen dönem yönünden anılan alacaklar hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    3- 4857 sayılı İş Kanununun çeşitli hükümlerinde faiz konusunda düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan Yasanın 34. maddesinde, gününde ödemeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağı hükmü bulunmaktadır. Maddede sözü edilen ücret geniş anlamda ücret olup, çalışma karşılığı ücretler, ikramiye, pirim, jestiyon ve benzeri ödemelerin yanı sıra, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretleri de bu kapsama dahildir.
    İşçinin faiz konusundaki talebini “yasal faiz” olarak adlandırmış olması 4857 sayılı Kanunun 34. maddesinin uygulanmasına engel olmayıp, işçinin bu talebinin bahsi geçen özel faize yönelik olduğunun değerlendirilmesi gerekir.
    Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işveren temerrüde düşürülmelidir. Ancak, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırılmış ise, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar.İşverenin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmesi durumunda, istekle bağlı olarak temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Bunun dışında dava veya ıslah tarihlerinden itibaren talep edilen miktarlarla sınırlı olarak faize karar verilmelidir.
    Diğer taraftan alacağın belirsiz alacak davası yolu ile talep edilmesi durumunda faiz başlangıç tarihlerinin belirlenmesinde, dava tarihi ve miktar artırım tarihi şeklinde ayrım yapılmamalı, anılan alacaklarda hüküm altına alınacak tüm miktara dava tarihinden itibaren faiz işletilmelidir.
    Somut olayda, davacının dava konusu alacaklarını belirsiz alacak davası ile talep ettiği ve dava tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürmediği gözetilerek kıdem tazminatı dışındaki alacaklara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği düzenlenmiştir.
    Öte yandan, Dairemiz uygulamasında, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan uygun bir indirim ile ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde bir kurala yer verilmediğinden ve ayrıca işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilinemediğinden, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirimlerden dolayı reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
    Somut olayda, davacı işçi yönünden uygun indirim uygulanması nedeniyle reddedilenler dışında reddedilen toplam alacak miktarı gözetilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken vekalet ücreti takdir edilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi