1. Hukuk Dairesi 2019/916 E. , 2021/3171 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, vakfın zilyetliğinde bulunan ve ... (...) Cemaati adına öncesi itibariyle tapuya kayıtlı olan 461 ada 9 parselin kadastro çalışmalarında malik hanesinin açık bırakıldığını, 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince düzenlenen beyannamenin 29/05/1954 tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğüne verildiğini, 10/08/1955 tarihinde 1763 yevmiye ile taviz bedelinin ödendiğinin yazıldığını ancak taşınmazın mazbut ...Efendi Vakfı adına tespit ve tesciline karar verilerek, komisyon kararı doğrultusunda adı geçen vakıf adına tescil edildiğini, yolsuz tescilin iptali için davalı idare ile mazbut ...Efendi Vakfı aleyhine Beyoğlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın reddedildiğini, red gerekçesinde ...Patrikhanesinin merkezinin Irak"ta bulunduğunun belirtilerek mülk edinilemeyeceği ifade edilmişse de, vakfın dinen bağlı olduğu ...Patrikhanesinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduktan sonra Irak sınırları içinde kalmasının vakfın cemaat vakfı olma niteliğini kaybettirmeyeceği gibi, bağlı olunan patrikliğin ülke dışında olmasının da mülkiyet hakkından yoksunluk nedeni olamayacağını; 4771, 4778 ve 4928 sayılı Kanunlar ile 5737 sayılı Vakıflar Kanunu"na eklenen geçici 7 ve geçici 11. maddelerindeki yasal düzenlemeler uyarınca iade istemiyle idareye yapılan başvuruların olumsuz cevaplandığını, dava konusu taşınmazın komisyonca metruk kabul edilmesinin hatalı olduğu gibi, metruk sayılsa bile mahkeme kararı olmadan mülkiyetin el değiştiremeyeceğini, davalı adına tescilin yolsuz nitelikte olduğunu ileri sürerek, 461 ada 9 parselin tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, cemaat vakıflarının tüzel kişilik kazanmalarının 1936 tarihinde beyanname vermeleri şartına bağlandığını, davacı vakfın 1936 beyannamesini vermediğinden dava açma ehliyeti bulunmadığını, aynı taleple davacı tarafından Beyoğlu Asliye 2.Hukuk Mahkemesinin 1984/338 Esas sayılı dosyası ile ikame edilen davada verilen 16/03/1989 tarihli kararın kesinleştiğini, bu kararın eldeki dava için kesin hüküm teşkil ettiğini, davacı vakfın 1936 beyannamesi vermiş olması halinde dahi, ayrıca 5737 sayılı yasanın geçici 7. maddesi gereğince bu kanunun yürürlüğe girdiği 27/02/2008 tarihinden itibaren on sekiz ay içinde idareye müracaatı gerektiğinden böyle bir müracaatı da olmadığından davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 29/05/1954 tarihli beyanname örneğine göre dava konusu taşınmazın mülkiyetinin ...Cemaati vakfına ait olduğu ve taşınmazın taviz bedelinin ödenmiş olması sebebi ile taşınmazın malik hanesinin kadastro çalışmaları sırasında açık bırakılmaması gerektiği, daha sonra kadastro komisyonu kararı ile oluşturulan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi davalının istinaf istemini kabul ederek HMK"nın 353/1.b.2. maddesi gereği yerel mahkeme kararını kaldırmış ve 5737 sayılı yasanın geçici 7. ve 11. maddelerinde aranan şartların gerçekleşmediği, kadastro öncesi nedene dayalı iddia bakımından hak düşürücü sürenin geçtiği ve yolsuz tescil iddiası yönünden Beyoğlu Asliye 2.Hukuk Mahkemesinin 1984/338 Esas, 1989/168 Karar sayılı kararının kesin hüküm teşkil ettiği gerekçeleri ile davanın reddine karar vermiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 30.03.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 23.40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.