Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4257
Karar No: 2018/1324

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4257 Esas 2018/1324 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/4257 E.  ,  2018/1324 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : ... ve Ark.

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 29/06/2015 havale tarihli dava dilekçesi ile müvekkillerinin maliki bulunduğu Samsun, ... ilçesi, ... köyü 614 (yeni 132 ada 19 ) parsel sayılı taşınmazın, Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucunda, Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/187 E. - 2012/457 K. sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, Türk Medenî Kanunun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000.-TL"nin tapu iptal kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra 03/02/2016 tarihinde harçlandırılan ıslah dilekçesi dava değerini 6.926,36.-TL"ye yükseltmiştir.
    Mahkemece davanın kabulü ile 6.926,36.-TL"nin iptal hükmünün kesinleştiği 09/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara hisseleri oranında verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK.nın 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu ... mahallesi eski 614 (yeni 132 ada 10) sayılı parsel, 1977 yılında yapılan tapulama çalışması ile 3106,12 m² yüzölçümü ve tarla niteliğiyle dava dışı 3. kişi adına, satış yoluyla da 03/09/2004 tarihinde 1/3"er hisse ile..., ..., ... adına tescil edilmiş iken, Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/187 E. - 2012/457 K. sayılı kararı ile taşınmazın 406,00 m²"lik kısmının tapusunun iptaline ve orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği kararın 09/09/2014 tarihinde kesinleştiği, davacıların ise tapularının iptal edilmesi nedeniyle uğradıkları zararın tazmini için 26/05/2015 tarihinde işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil
    istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
    Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; özel mülkiyete konu olamayacak nitelikteki taşınmaz için tapu kütüğünün kişiler adına oluşturulduğu, bu şekilde tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK"nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının gerçek zararının tazmininin gerektiği açıktır.
    Tapusu iptal edilen taşınmazın arazi niteliğinde olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığından gerçek zararın, tapu iptal kararının kesinleşme günündeki net gelir metoduna göre hesaplanması doğrudur. Ancak dava, tapu maliki ... ile...bey... mirasçıları ve... mirasçısı eşi ... tarafından açılmıştır. Tapu maliki ..., eşi ... dışında çocukları ...,... ve...adlı mirasçıları da bulunmakta olup, bu mirasçılar tarafından açılmış bir dava bulunmadığı halde, tapu maliki İsmet...un tek mirasçısı davacı ......muş gibi düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak, taşınmazın tapusunın kısmen iptali sebebiyle belirlenen gerçek zarar karşılığı tazminat bedelinin davacı ...,...bey... mirasçıları ve davacı ..."un tapu kaydındaki hisseleri ile miras hisselerine düşen miktarla sınırlı olarak davanın kabulü gerekirken, dava açmayan tapu maliki ...mirasçılarının hissesine düşen miktar yönünden de davacıların talebini aşar şekilde Hazine aleyhine tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 22/02/2018 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi