21. Hukuk Dairesi 2017/5838 E. , 2018/7511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait iş yerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 2997/4-2011/6 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulup, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı ..."na ait işyerinde 2008/9-2011/6 tarihleri arasında Kuruma bildirilmeyen sürelerde çalıştığının tespitine,davalı ... Tekstil AŞ yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... İnşaat Nak. Tekstil San Tic Ltd Şti yönünden açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacı adına 07.07.2011 tarihinde davalı ... Konf. San ve Tic Aş tarafından işe giriş bildirgesi verildiği ve bir kısım çalışmalarının Kurum kayıtlarında gözüktüğü, tanık dinlenildiği ve tanık beyanlarından davacının çalışmasının ... bünyesinde geçtiğinin anlaşıldığı ve diğer işyerlerinin davalı ... ait işyerinde fason üretim yaptıkları sabit olup, asıl işveren ... Konf. San ve Tic Aş olduğu halde yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Yapılacak iş, asıl işveren ... Konf. San ve Tic Aş olduğundan, toplanan deliller doğrultusunda onun hakkında da karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.10.2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Hizmet tespiti davalarında asıl işverene husumet düşmez. Sigortalının çalıştığı alt işveren yönünden yargılama yapılması gerekir. Alt işveren asıl işverenin sicil numarası üzerinden bildirim yapmakla yükümlüdür. Mahkemenin davalı ...yönünden husumet nedeniyle red kararı doğru olduğundan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz.