16. Ceza Dairesi 2019/11087 E. , 2020/6353 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2018 tarih ve 2017/447 - 2018/101 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanık ... bakımından; TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Diğer sanıklar bakımından;
TCK"nın 314/2, 53, 62, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve bir kısım sanıklar müdafii Av. ..."nun duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "Sanıklar ... ve ... müdafîine 17.07.2019 tarihinde tebliğ ettiği kararı 05.08.2019 tarihinde olmak üzere CMK"nın 291 maddesinde öngörülen 15 günlük süre geçtikten sonra hükmü temyiz ettiklerinden, aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca, temyiz isteminin
reddine karar verilmesi," şeklindeki itiraz gerekçeleri, sanıklar müdafilerine istinaf kararın 22.07.2019 tarihinde tebliğ edildiğinin tespiti ve CMK’nın 331/4. fıkrasında düzenlenen "adli tatile rastlayan süreler işlemez. Bu süreler tatilin bittiği günden itibaren 3 gün uzatılmış sayılır." hükmü gereğince, sanık müdafii tarafından 05.08.2019 tarihinde yapılan yapılan temyiz isteminin yasal süresinde olduğu, sanık ... bakımından ise; istinaf kararının sanık müdafiine adli tatil içerisinde 22.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği, ilgili yıl adli tatilin 02.09.2019 tarihinde sona erdiği, temyiz süresinin de CMK"nın 331. maddesi gereğince 02.09.2019 tarihinde başladığı, sanık müdafii tarafından 16.09.2019 tarihinde yapılan temyiz isteminin ise süresinde olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
İlk Derece Mahkemesince TCK"nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim uygulamasına yer olmadığına karar verilerek sanıklar ..., ... hakkında neticeten 9 yıl hapis cezasına, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında neticeten 7 yıl 15 ay hapis cezasına dair hükmün istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda TCK"nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldıktan sonra netice cezanın sanıklar ... ve ... için 7 yıl 6 ay, anılan diğer sanıklar için ise 6 yıl 10 ay 15 gün olarak belirlenmesi suretiyle istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmesine CMK"nın 280. maddesi uyarınca yasal olanak bulunmadığı gözetilmeksizin düzeltilerek esastan ret kararı verilmesi sanıklar aleyhine temyiz olmadığından ve sanıkların yararına olan hukuk kurallarına aykırılığın aleyhe bozma nedeni yapılamayacağı (CMK"nın 290. maddesi) gözetilerek bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... bakımından tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin ve sanık ..., sanık ..., sanık ..."nun temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin sanık ..., sanık ..., sanık ..."nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümlerin ilgili fıkrasından "yollaması hakkında hükmolunan cezanın TCK"nın 58/6 maddesi gereğince" bölümünün çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.