Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6340
Karar No: 2018/1374
Karar Tarihi: 26.02.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/6340 Esas 2018/1374 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/6340 E.  ,  2018/1374 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği İspatlı köyü, ... mevkiinde bulunan yaklaşık 5.791,04 m2 miktarındaki taşınmazın, tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
    Hazine, TMK"nın 713/6. maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescil edilmesini istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın %30-35 doğal meyile sahip evveliyatı itibariyle makilik ve çalılık olduğu eski tarım toprağı olmayıp imar ve ihyası yeni tamamlandığından tescil şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1987 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz tapulama harici bırakılmıştır. Bölgede 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları 24.05.1989 tarihinde kesinleşmiştir.
    Mahkemece, 05/03/2015 tarihli duruşmada “davanın reddine, fen bilirkişisi Bülent Atsan"ın 25/12/2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen Alanya ilçesi, ... mahallesinde bulunan 5170.80 m2"lik tapusuz taşınmazın hali arazi vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararda sadece davanın reddine karar verilmiş, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tesciline dair olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamıştır. Bu hali ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur.
    Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten, son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hâkimin, 6100 sayılı HMK"nın 298. (1086 sayılı HUMK"nın 388.) maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte tam olarak yazması ve hüküm sonucunu 6100 sayılı HMK"nın 297/2. (1086 sayılı HUMK"nın 389.) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne var ki, uygulamada 1086 sayılı HUMK"nın 381. maddesinin son fıkrasının 6100 sayılı HMK"nın 294. maddesinin getirdiği imkândan faydalanarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde, tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukukî varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hâkimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK"nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum oluşturur. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hâkime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargının, hâkimin ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    10.04.1992 tarihli 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı ile kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı; bozmadan sonra yerel mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile karar verebileceği öngörülmüştür.
    Değinilen ilke ve kanun hükümleri gözardı edilerek kısa kararla çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre bu aşamada sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi