Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2020/5254
Karar No: 2022/4656
Karar Tarihi: 13.04.2022

Danıştay 6. Daire 2020/5254 Esas 2022/4656 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/5254 E.  ,  2022/4656 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2020/5254
    Karar No : 2022/4656

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı

    VEKİLİ : Av. …

    DAVALI YANINDA MÜDAHİLLER: 1- … Kuyumculuk Madencilik Nakliye Turizm İnşaat Hayvancılık İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
    2- … Otelcilik Otomotiv İnşaat Emlakcılık Sanayi Ticaret Limited Şirketi
    3- …
    4- …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1-… 2-… 3-…
    4-… 5-… 6-…
    7-…
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Elazığ ili, Merkez ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın hmax=24,50 metre yapılaşma koşullu otel alanı olarak belirlenmesine ilişkin … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonları ve parsele verilen yüksekliğin azaltılması istemiyle yapılan imar planı değişikliği talebinin zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyada yer alan bilgi ve belgelerle yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, Mekansal Planlar Yönetmeliğinde kat yüksekliği, çekme mesafeleri, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanı açısından belirlenen asgari standartlara uyulmaması, ada içerisinde turizm alanı ile birlikte ticaret ve konut alanı fonksiyonu verilmesinin plan bütününde kat yüksekliği ve çekme mesafeleri açısından uygun olmaması, ayrıca dava konusu taşınmaza verilen kat yüksekliğinin komşu parsellerin güneş ve hava sirkülasyonunu olumsuz etkilenmesine yol açacak olması karşısında imar planlarının düzenli ve sağlıklı bir çevre oluşturabilme amacına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Otel kullanımı ile ticaret ve konut fonksiyonunun uyumsuz olduğu tespitinin detaylandırılmadığı, yol genişliklerine göre binalar arası asgari mesafenin sağlandığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY : Elazığ ili, Merkez ilçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parsel, … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonlarında, hmax=24,50 metre yapılaşma koşullu otel alanı olarak belirlenmiştir.
    Komşu parsel maliki davacılar tarafından, otel alanının yüksekliğinin fazla olduğu ileri sürülerek yüksekliğin azaltılması için imar planı değişikliği talep edilmiştir.
    İmar planı değişikliği talebinin reddi üzerine görülmekte olan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları idari işlemler hakkında yetki, şekil,sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 14. maddesinde de, dava dilekçelerinin ehliyet yönünden inceleneceği ve 15/1-b maddesinde; bu hususta Kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
    2577 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasında; dava açma süresinin özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; 4. fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı kuralı yer almıştır.
    Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle 2577 sayılı Kanunun 7.maddesi ile üst makamlara başvurmayı düzenleyen 11.maddesine göre, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Kanunun 11.maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği; imar planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise, davanın, 2577 sayılı Kanunun 7.maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması gerektiği, ancak bu süreler içerisinde dava açılmamış olması halinde imar planının uygulanmaya konulması ile birlikte uygulama işlemi üzerine işlem ile birlikte imar planına veya doğrudan işlemin dayanağı olan imar planına karşı yeniden dava açma hakkının bulunduğu ve bu aşamada dava açma süresinin uygulama işleminin süresine tabi olduğunda tartışma bulunmamaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İmar planı değişikliği talebinin zımnen reddine ilişkin işlem yönünden;
    İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi için ön koşullardan olan "dava açma ehliyeti" iptal davasına konu kararın niteliğine göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.
    Her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, iptal davalarında dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisinin varlığı aranmaktadır. Her uyuşmazlıkta davacının menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır. İptal davası açılabilmesi için aranan söz konusu menfaat ilişkisinin kişisel, meşru ve güncel olması, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir.
    Uyuşmazlıkta, dava konusu parselin güneyinde yer alan 65 ada, 18 ve 19 sayılı parsel malikleri tarafından, otel alanı için belirlenen yüksekliğin çok fazla olduğu, kendi parsellerinin olumsuz etkilediği ileri sürülerek kat yüksekliğinin düşürülmesi için plan değişikliği istenilmiştir.
    Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, menfaat ihlalinin tespitinde ilgilinin idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisinin kurulması gerektiği açık olup; imar planı değişikliğini ancak ilgililerin kendi mülkiyetlerinde bulunan taşınmazlara ilişkin olarak talep edebileceği dikkate alındığında, davacıların mülkiyeti kendilerine ait olmayan uyuşmazlığa konu taşınmaz için belirlenen yapılaşma koşulunun değiştirilmesinde meşru ve kişisel bir menfaat ihlalinin söz konusu olamayacağı açıktır. Bu durumda plan değişikliği talebinin reddine ilişkin işlem yönünden davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
    06/05/2016 tarih ve 128 sayılı belediye meclisi kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonları yönünden;
    Uyuşmazlıkta, 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı revizyonunun 28/05/2016 - 28/06/2016 tarihleri arasında askıya çıkarılmak suretiyle ilan edildiği, davacılar tarafından askı süresi içinde planlara itiraz edilmediği, devam eden süreçte 14/03/2017 tarihinde taşınmaz için talep edilen imar planı değişikliğinin zımnen reddi üzerine söz konusu zımnen ret işlemi ile dayanağı planlara karşı 23/05/2017 tarihinde kayda giren dilekçe ile bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı değişikliğine askı süresi içinde itiraz edilmediğinden davacılar tarafından, anılan imar planlarının iptali istemiyle 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde en son 07/09/2016 tarihinde (dava açma süresinin son günü olan 27/08/2016 tarihi adli tatile denk geldiğinden) dava açılması gerekmekte iken, bu tarihten çok sonra 23/05/2017 tarihinde açılan bu davada süre aşımı bulunmaktadır.
    Öte yandan, inşaata başlanması veya ruhsat verilmesi gibi imar planının icrası niteliğinde bir işlem olmaksızın davacılar tarafından imar planı değişikliği talebinin reddi işlemi ile birlikte dava konusu imar planlarının iptali istenilmiş ise de yukarıda belirtildiği üzere imar planı değişikliği talebinin reddi işlemine karşı dava açma ehliyeti bulunmayan davacılar bakımından, söz konusu işlemin uygulama işlemi olduğu kabul edilerek imar planına karşı dava açma süresini canlandırması mümkün değildir.
    Bu durumda, davanın bu kısmının süre aşımı yönünden reddi gerektiğinden aksi yöndeki kararda yargılama usulü kurallarına uyarlık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 13/04/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi