20. Hukuk Dairesi 2016/5138 E. , 2018/1376 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili, ... ilçesi, ...(...)... köyü 310 parsel sayılı 1179 m2 yüzölçümlü taşınmaz tarla vasfı ile hükmen Hazine adına kayıtlı olup beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca tamamı Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada kalmaktadır” şerhi verilerek 10/01/2012 günü tapu kütüğü kapatılmış, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek- 4. madde kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sırasında 310 parselin de içinde bulunduğu kısım 360 ada 106 nolu parsel altında 4667,98 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş, beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde şerhi ile birlikte “...oğlu 1945 doğumlu ..."ın 1998 yılından beri kullanımındadır” yönünde şerh verilmiş, 16/02/2011 ila 17/03/2011 tarihleri arasında yapılan askı ilanı sırasında dava açılmadığından tespiti kesinleşerek tapuya tescili yapılmıştır.
Aynı köy 311 parsel sayılı taşınmaz ise hükmen orman vasfı ile Hazine adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı 04/09/2013 harç tarihli dilekçesiyle; ... köyü 310 ve 311 nolu parsellerin Hazine adına olan tapularının iptali ile 6292 sayılı Kanun gereğince adına tescilini talep etmiş, davacı vekili 17/03/2014 tarihli açıklama dilekçesinde ise; dava dilekçesindeki taleplerinin tapu iptali ve tescile yönelik olduğunu, bu nedenle 310 nolu parselin 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi, 311 nolu parselin ise aynı kanunun 7/4.maddesi gereğince müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacının kendi adına tescilini talep ettiği 311 nolu parselin ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 1999/581 Esas-1999/1364 Karar sayılı mahkeme ilamına dayanılarak orman vasfı ile Hazine adına tapuya tescil edilen yerlerden olduğu, bu parsele ilişkin davayı taşınmazın orman vasfında olması sebebiyle 6292 sayılı Kanun kapsamında iade edilebilecek yerlerden olmadığı gerekçesi ile davacının 310 nolu parselin 6292 sayılı Kanun kapsamında adına tescili talebini ise 6292 sayılı Kanuna göre tescil kararı verilemeyeceğinden, ancak taşınmazda kendisinin zilyet olduğuna yönelik bir iddiası varsa zilyetlik şerhi verilen... isimli kişi ile birlikte hazineye husumet yöneltilerek zilyetliğin tespiti ile taşınmaz üzerine şerh verilmesine yönelik dava açılması gerektiği, doğrudan tescil talepli dava açmasının yerinde görülmediği gerekçesi ile reddetmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6292 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1998 yılında yapılıp, 25.12.1998 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
...(...)... köyünde 1967 yılında yapılan ve 17.05.1971 - 16.06.1971 tarihleri arasında ilân edilen genel kadastroda çekişmeli taşınmazların bulunduğu yer tapulama dışı bırakılmıştır.
Dosya kapsamının incelenmesinde; davacı adına tapuda kayıtlı ...(...)... köyü 12 nolu parselin bir kısmının orman, bir kısmının da Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiasıyla Hazine tarafından 13/05/1999 günü açılan ve dosya davacısının davalı olarak yer aldığı ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 1999/581 Esas-1999/1364 Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonunda taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 1179 m2"lik bölümünün Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirlenerek tapusunun iptali ile Hazine adına tapuya yazılmasına, (C) harfi ile gösterilen 1182 m2"lik bölümünün ise halen orman vasfında olduğu belirlenerek bu kısmın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, hükmün Dairenin 23.05.2000 gün ve 2000/4211-4915 E.K. sayılı ilamı ile onanarak 07/07/2000 tarihinde kesinleştiği, hükümde taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 1179 m2"lik bölümünün 310 parsel numarası altında hükmen tarla vasfı ile Hazine adına, taşınmazın (C) harfi ile gösterilen 1182 m2"lik bölümünün ise 311 parsel numarası altında hükmen orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiği, 310 parsel sayılı 1179 m2 yüzölçümlü taşınmazın beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca tamamı Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada kalmaktadır” şerhi verilerek 10/01/2012 günü tapu kütüğünün kapatıldığı, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek- 4. madde kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sırasında 310 parselin de içinde bulunduğu kısmın 360 ada 106 nolu parsel altında 4667,98 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilip, beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde şerhi ile birlikte “...oğlu 1945 doğumlu nasuh karataşın 1998 yılından beri kullanımındadır” yönünde şerh verildiği, yapılan bu tespitin 16/02/2011 ila 17/03/2011 tarihleri arasında yapılan askı ilanı sonrasında tapuya tescilinin yapıldığı görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu 310 ve 311 parsellerin 12 nolu parselden hükmen ifraz edildiği, dava konusu 310 parselin de içinde bulunduğu kısmın 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek- 4. madde kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sırasında 360 ada 106 nolu parsel altında tespit edildiği, davacının bu taşınmazda şerh maliki olduğu, 12 nolu kök parselin 23/02/1999 tarihinde davacı tarafından dava dışı ..."a satılıp devredildiği, bu hali ile davacının kök tapu maliki de olmadığı saptanarak sonucu itibariyle davanın reddine dair usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/02/2018 günü oy birliği ile karar verildi.