
Esas No: 2016/4639
Karar No: 2022/1620
Karar Tarihi: 13.04.2022
Danıştay 13. Daire 2016/4639 Esas 2022/1620 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/4639 E. , 2022/1620 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/4639
Karar No:2022/1620
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- ...Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2- ...Üretim A.Ş. (EÜAŞ) Genel Müdürlüğü
[Mülga ... Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (...) Genel Müdürlüğü]
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Elektrik Santralleri Tesis, İşletme ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının vekâlet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ... Hidroelektrik Santralini idarî sözleşme kapsamında kuran ve işleten davacı şirket tarafından alacağın ödenmesi için fatura gönderilmesine rağmen TETAŞ tarafından ödeme yapılmadığı ileri sürülerek 2.370.999,89-TL’nin faiziyle birlikte davalı idarelerce tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davalı idarelerce süresinde savunma verilmediği kayıt altına alınarak, davacı şirketçe TETAŞ'a sunulan ve bakılan davadaki tazminat istemine dayanak gösterilen faturaların ödeme işlemlerinin TETAŞ tarafından gerçekleştirilmesi sürecinde karşılıklı alacak ve borçlara istinaden yapılan mahsuplaşmalar sonucu davacı şirket lehine alacak oluşmadığı görüldüğünden, bakılan davada tazminat isteminin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş, davalı idareler lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Enerji ve Tabii Kaynaklar tarafından, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe girdikten sonra karara bağlanan dosyalarda idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idarelerden EÜAŞ (mülga TETAŞ) tarafından, ilk açılan davada süresi içinde savunma verdikleri, vekâlet ücretine hükmedilebilmesi için sadece savunma dilekçesi verilmesinin gerekmediği, davanın takibi sırasında yapmış olduğu iş ve işlemlerin bir bütün hâlinde değerlendirilerek vekâlet ücretine hükmedilmesini gerektirdiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasına "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 1.500,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelerden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na verilmesine" ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
09/07/2018 tarih ve 30473 3. Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9. maddesiyle eklenen 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun Geçici 22. maddesinde, maddenin yürürlüğe girdiği tarihte TETAŞ Genel Müdürlüğü ve EÜAŞ'ın, EÜAŞ bünyesinde birleştirildiği; Geçici 23. maddesinde, maddenin yürürlük tarihinden önce mülga TETAŞ’ın leh ve aleyhine açılmış davalar ve icra takiplerinde herhangi bir işleme gerek kalmaksızın EÜAŞ'ın, mülga TETAŞ yerine taraf sıfatı kazanacağı, mülga TETAŞ’ın mevzuattan ve sözleşmeden kaynaklanan hak, alacak ve yükümlülüklerinin herhangi bir işleme gerek kalmaksızın EÜAŞ’a devredilmiş sayılacağı kuralına yer verildiğinden, bakılan davada, davalı TETAŞ yerine EÜAŞ'ın davalı sıfatını haiz olduğu görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket tarafından tek dilekçeyle; Hasanlar HES, ... HES ve Tohma-Medik HES’in 2007-2008 elektrik satış tarifesinin 2009 yılında belirlendiğinden bahisle uğradığı ileri sürülen fark tutarı ve gecikme zammı tutarı toplamı 4.923.212,83TL’nin tazmini istemiyle davalı idarelere karşı açılan ilk dava, .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile görev yönünden reddedilerek dava dosyası Danıştay'a gönderilmiştir.
Bunun üzerine, Dairemizin 04/07/2013 tarih ve E:2010/1326, K:2013/2103 sayılı kararı ile, her bir sözleşmeden kaynaklanan zararın ayrı ayrı ortaya konulmak suretiyle üç farklı dava açılması gerektiğinden bahisle dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Dairemizin dilekçe ret kararı üzerine, davacı şirket tarafından ... HES'e ilişkin tarifenin geç belirlenmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 2.370.999,89-TL'nin tazmini istemiyle Danıştay'da açılan dava, Dairemizin 19/09/2013 tarih ve E:2013/2642, 2013/2288 sayılı kararı ile, "idari sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın Kanun uyarınca ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'ın görevine girmediği anlaşıldığından, davanın görüm ve çözümünde, idarî sözleşmeyi yapan idarî merciin bulunduğu yer idare mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesi görevli ve yetkili bulunduğundan davanın görev yönünden reddine, dava dosyasının, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde görevli ve yetkili Ankara İdare Mahkemesine gönderilmesine" karar verilmesi üzerine, bakılan dava .... İdare Mahkemesi'nin ...esasına kaydedilerek, dava dilekçesi davalı idarelere tebliğe çıkarılmıştır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na 27/01/2014 tarihinde, EÜAŞ'a (mülga TETAŞ) ise 30/01/2014 tarihinde dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın süresinde her iki davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
Öte yandan, dava dosyasında bulunan 18/12/2015 tarihli duruşma tutanağından 18/12/2015 tarihinde saat 10:00'da gerçekleştirilen duruşmaya Enerji ve Tabii Kaynaklar vekili Av. ...'ın katıldığı, usûlüne uygun olarak duruşma günü ve saati tebliğ edilmiş olmasına karşın diğer davalı EÜAŞ'ı (mülga TETAŞ'ı) temsilen duruşmaya gelen kimsenin olmadığı görülmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 24. maddesinin (f) bendinde, kararlarda yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği; 31. maddesinde, yargılama giderleri hususunda Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; anılan madde ile atıfta bulunulan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323. maddesinin (ğ) bendinde, "vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti" yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 330. maddesinde, vekil ile takip edilen davalarda mahkemece kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin taraf lehine hükmedileceği; 332. maddesinde ise, yargılama giderlerine mahkemece re'sen hükmedileceği belirtilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücreti" başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade ettiği belirtilmiş; 2577 sayılı Kanun'un 16. maddesinde ise, dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneğinin davalıya, davalının vereceği savunmanın davacıya tebliğ olunacağı, davacının ikinci dilekçesinin davalıya, davalının vereceği ikinci savunmanın da davacıya tebliğ edileceği; tarafların, yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verilebileceği; bu sürenin ancak haklı sebeplerin bulunması hâlinde taraflardan birinin isteği üzerine görevli Mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabileceği; tarafların sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara ve ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemeyecekleri kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin birinci fıkrasında, "Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar. b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." kuralı yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
1) Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, davalılardan EÜAŞ (mülga TETAŞ) lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının incelenmesi:
İdarî Yargılama Usûlü Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yargılama giderlerine ilişkin hükümlerine göre, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderlerinden olup, vekâlet ücretinin tutarı ve hangi tarafa yükletildiğinin kararda gösterilmesi gerekmektedir.
Avukatın vekâlet ücretini almaya hak kazanabilmesi için, hukukî yardım olarak nitelendirilen hizmetini kanun ile belirlenen süre içinde yerine getirmesi gerekmektedir.
Davada, vekil tarafından temsil edilen davalı EÜAŞ (mülga TETAŞ) tarafından süresi içinde savunma dilekçesi verilmediği, usûlüne uygun olarak duruşma davetiyesi gönderilmesine karşın EÜAŞ'ı temsilen duruşmaya kimsenin katılmadığı görüldüğünden, davalılardan EÜAŞ lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, temyizen incelenen Mahkeme kararın bu kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri EÜAŞ (mülga TETAŞ) lehine kararın düzeltilmesini gerektirecek nitelikte görülmemiştir
2) Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, davalılardan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının incelenmesi:
Davada, vekil tarafından temsil edilen davalı Bakanlık tarafından süresi içinde savunma dilekçesi verilmemesine karşın, 18/12/2015 tarihinde saat 10:00'da gerçekleştirilen duruşmaya Bakanlığı temsilen Av. ...'ın katıldığı görüldüğünden, bu davada davalı Bakanlık vekilinin hukukî yardımının bulunmadığı söylenemeyeceğinden, duruşmada vekille temsil edilen davalı Bakanlık lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Ancak, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyize konu kararın hüküm fıkrası düzeltilebilecektir.
Öte yandan, bakılan davada Bakanlık lehine nispi vekâlet ücretine mi, maktu vekâlet ücretine mi hükmedilmesi gerektiğinin ortaya konulması gerekmektedir.
Anayasa’nın 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” kenar başlıklı 6. maddesinde, herkesin medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelen mahkemeye erişim hakkının da bu çerçevede değerlendirilmesi gereklidir. Kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararını anlamsız hâle getiren, bir başka ifadeyle mahkeme kararını önemli ölçüde etkisizleştiren ya da dava açılmasının davacıyı dava açtığı konumdan daha da geriye götüren durumlarda mahkemeye erişim hakkının özüne dokunulacak şekilde sınırlandığının kabulü gerekmektedir.
Dava sonucundaki başarıya dayalı olarak taraflara vekâlet ücreti ödeme yükümlülüğü öngörülmesi de bu kapsamda mahkemeye erişim hakkına yönelik bir sınırlama oluşturur. Gereksiz başvuruların önlenerek dava sayısının azaltılması ve böylece mahkemelerin uyuşmazlıkları makul sürede çözebilmesi amacıyla başvuruculara belli yükümlülükler öngörülebilir. Öngörülen yükümlülükler dava açmayı imkânsız hâle getirmedikçe ya da aşırı derecede zorlaştırmadıkça mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiği söylenemez. Dolayısıyla, davayı kaybetmesi hâlinde davacıya yüklenecek olan vekâlet ücreti bu çerçevede değerlendirilmelidir.
Olayın, mahkemeye erişim hakkı kapsamında değerlendirilmesinden, davanın reddedilmesi ve reddedilen bu miktar üzerinden nispi oranda avukatlık ücretine hükmedilmesinin, hak arama özgürlüğünü ve mahkemeye erişim hakkını kullanan davacının, kullandığı bu hak nedeniyle olağan dışı ağırlıkta bir malî yük altına girmesi sonucunu doğuracağı, böyle bir sonucun, hak arama özgürlüğüne ve mahkemeye erişim hakkına, olağan dışı bir kısıtlama getireceği göz önüne alındığında, bakılan davada maddi tazminat talebinin tamamının reddedilmesi nedeniyle İdare Mahkemesince kararın verildiği tarihte yürürlükte olan 21/12/2015 tarih ve 29569 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde duruşmalı işler için belirlenen maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyize konu kararın hüküm fıkrasına "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 1.500,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelerden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na verilmesine" ibaresi eklenerek düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı EÜAŞ'ın (mülga TETAŞ'ın) temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasına "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen ...-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelerden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na verilmesine" ibaresi eklenmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.