1. Hukuk Dairesi 2019/1544 E. , 2019/3586 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalılar ... ve ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir.
Davacı, davalı kardeşi ...’in eşi olan davalı ...’yi taksim işlemleri için vekil tayin ettiğini, ancak aralarında çıkan uyuşmazlık neticesinde taksimin gerçekleştirilemediğini, davalı ...’nin vekalet görevini kötüye kullanarak dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki miras paylarını davalı ...’e satış yolu ile temlik ettiğini, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarda davalı ... adına kayıtlı paylarının iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde bedelin tahsilini istemiş; dava tarihinden sonra dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda çekişmeli payı “davalıdır” şerhine rağmen temlik alan ...’a HMK 125. maddesi uyarınca davayı yöneltmiştir.
Davalı ..., zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının, dava konusu ...ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının devri konusunda davalı ...’yi 28.09.1998 tarihinde vekil tayin ettiğini, zira uzun yıllar önce taksim ve hisse devri konusunda yaptıkları anlaşma gereğince dava dışı ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davacıya temlik ettiğini, ancak çekişme konusu payların devriyle ilgili sorun çıkması üzerine çekişme konusu payları dilediği zaman alabilmesi için anılan vekaletnamenin verildiğini belirterek davanın reddini savunmuş; davalı ..., herhangi bir savunma getirmemiş; davalı ... aşamalarda, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı payı iyiniyetle iktisap ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 6/7 oranındaki payın 1/7’sinin iptali ile davacı adına, kalan payın davalı ... adına tesciline, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 4/7 oranındaki payın 1/7’sinin iptali ile davacı adına, kalan payın davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, eksiğin giderilmesi suretiyle getirilen kayıtlardan, davacı ve davalılardan ...’in mirasbırakanı ...’un 1991 yılında, anneleri ...’nin de 1994 yılında ölümü üzerine davacı ... ve davalı ... dışında, dava dışı kardeşleri ..., ..., ..., ... ve ..."ın mirasçı kaldığı ve her birinin 1/7 miras payı bulunduğu, davalı ...’nin ise davalı ...’in eşi olduğu, ... 2. Noterliğinin 28.09.1998 tarihli vekaletnamesi ile davacı ...’ın dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki hak ve hisselerinin intikali ve satışı konusunda davalı ...’yi vekil tayin etiği, 09.01.2007 tarihli resmi senet içeriğine göre, davalı vekil ...’nin dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar ile dava dışı ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazları mirasbırakan ...’in mirasçıları adına intikal ettirip, dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarda davacı ... ve bir kısım mirasçının paylarını davalı ...’e satış yolu ile temlik ettiği, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.03.2008 tarih 2006/693 esas 2008/165 karar sayılı ve 21.05.2008 tarihinde kesinleşen ilamı ile dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 6/7 payının davalı ..., 1/7 payının dava dışı ... adına, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 4/7 payının davalı ..., 1/7 payının dava dışı ..., 1/7 payının dava dışı ..., 1/7 payının dava dışı ... adlarına tesciline karar verilmek suretiyle elbirliği mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesine karar verildiği ve paylı mülkiyet üzere tapuya tescilin yapıldığı, davalı ...’in dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda adına kayıtlı 6/7 oranındaki payının tamamını 10.04.2012 tarihinde yani dava tarihinden sonra davalı ...’a satış yolu ile temlik ettiği ve adı geçenin HMK 125. maddesi uyarınca davaya dahil edildiği, davalı ...’in dava dışı ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki payını taksim anlaşması gereği davacıya devrettiği savunması nedeniyle getirilen kayıtların incelenmesinde anılan taşınmazlarda davalı ...’ten davacıya pay temlikinin söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalar karşısında, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, çekişme konusu payların, vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle davalı vekil tarafından davalı ...’e temlik edildiği, vekilin eşi olan davalı ...’in ve dava tarihinden sonra dava konusu ...parsel sayılı taşınmazda çekişmeli payı temlik alan davalı ...’in iyiniyetli olmadıkları saptanarak ve davalı ...’in dava dışı iki parça taşınmazdaki payını davacıya taksim anlaşması gereği devrettiği yönündeki savunmasını ispatlayamadığı da gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalılar ... ve ...’in esasa yönelik temyiz itirazlarının reddine. Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
Somut olayda, çekişme konusu payların iptali ile davacı adına tesciline, kalan payların davalılar üzerinde bırakılmasına şeklinde hüküm kurulması gerekirken kalan payların davalılar adına tesciline karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki, değinilen husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün 1. fıkrasında yazılı “... İli ... İlçesi ... Köyü ... parsel sayılı taşınmazın, davalılardan ... üzerine kayıtlı 6/7 oranındaki payın, 1/7 oranındaki payının İPTALİ ile, davacı adına TESCİLİNE, bu şekilde ..."ın taşınmazdaki pay oranının 5/7 ve davacının pay oranının 1/7 olarak tesciline,” şeklindeki hüküm fıkrasının tümden hükümden çıkarılarak yerine 1. fıkra olarak,
“ Dava konusu ... İli ... İlçesi ... Köyü ... parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 6/7 oranındaki payın 1/7’sinin iptali ile iptaline karar verilen 1/7 oranındaki payın davacı adına tesciline, kalan payın davalı ... üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, hükmün 2. fıkrasında yazılı “ ... İli ... İlçesi ... Köyü ... parsel sayılı taşınmazın, davalı ... üzerine kayıtlı 4/7 oranındaki payın, 1/7 oranındaki payının İPTALİ ile, davacı adına TESCİLİNE, bu şekilde ..."un taşınmazdaki pay oranının 3/7 ve davacının pay oranının 1/7 olarak tesciline,” şeklindeki hüküm fıkrasının tümden hükümden çıkarılarak yerine 2. fıkra olarak,
“ Dava konusu ... İli ... İlçesi ... Köyü ... parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 4/7 oranındaki payın, 1/7’sinin iptali ile iptaline karar verilen 1/7 oranındaki payın davacı adına tesciline, kalan payın davalı ... üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, davalılar Recep ve Zeynel’in temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.