3. Ceza Dairesi 2019/12365 E. , 2019/20302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Mağdur ..."in aşamalarda çelişkili beyanlarda bulunması, iki aile arasında var olan husumet, sanıklar ..., ..., ... ve ..."nin suçlamayı aşamalarda inkar etmeleri, tanıkların mağduru yaralayan kişi ya da kişiler konusunda şüpheden uzak ve kesin anlatımlarının bulunmaması, sanık ..."ın olayın akabinde kollukta alınan ifadesinde, yerden aldığı sandalye ile mağdura vurduğuna ilişkin ikrarı ve mağdurun yaralanmasının sadece baş bölgesinde olması, vücudunda başka bir yaralanmasının bulunmaması karşısında; sanıklar ..., ..., ... ve ..."nin üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı delil elde edilememesi nedeniyle sanıklar ..., ..., ... ve ..."nin atılı suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2) Mağdur hakkında düzenlenen Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 25.05.2014 giriş ve 28.05.2014 çıkış tarihli 16608 nolu epikriz formunda "sol pariyetal bölgede 2 x 3,5 cmlik kraniotomi defekt alanı" olduğu belirtildiği halde, Şanlıurfa Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 27.11.2014 ve 06.02.2015 tarihli raporlarında mağdurun yaralanmasının duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ya da yitirilmesine neden olup olmadığı hususunda görüş bildirilmediği anlaşılmakla, mağdura ait tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporlar temin edilip en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek, mağdurun yaralanmasının duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ya da yitirilmesine neden olup olmadığı hususunda ek rapor aldırılıp, sonucuna göre sanık ..."ın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3) Kim tarafından başlatıldığı kesin olarak tespit edilemeyen kavgada, sanık ..."ın da mağdurun eylemi neticesinde adli raporunda belirtildiği şekilde yaralanmış olması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 2002/367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
4) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarih ve 2015/1167 Esas ve 2017/247 Karar sayılı kararı uyarınca sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede sevk maddeleri arasında 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesi gösterilmediği halde, sanıklara ek savunma hakkı verilmeden uygulama yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine muhalefet edilmesi,
5) Sanıkların yaralama eylemi sonucunda mağdurun hem yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, hem de kemik kırığına neden olacak şekilde yaralanması karşısında; birden fazla nitelikli hal ihlalinin ancak temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşma nedeni yapılabileceği, sanıkların sadece en ağır sonuç olan yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde yaralama eyleminden sorumlu olacakları, 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesine göre temel cezanın TCK"nin 3. maddesi gereği cezada orantılılık ilkesi gereğince alt sınırdan sonuca etkili olacak şekilde uzaklaşılarak belirlenmesinden sonra, TCK"nin 86/3-e, 87/1-d ve 87/1-son maddelerinin uygulanması ile yetinilmesi gerekirken, uygulama yeri bulunmayan TCK"nin 87/3. maddesi ile ayrıca artırım yapılmak suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
6) Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.04.2009 tarih, 2006/80 Esas, 2009/70 Karar sayılı ilamının sanığın çocukken işlediği bir suça ilişkin olması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 58/5. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeksizin, sanık hakkında TCK"nin 58. madde hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
7) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanık ..."ın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 11.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.