11. Hukuk Dairesi 2016/13647 E. , 2018/491 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/09/2015 tarih ve 2014/36-2015/372 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortaladığı dava dışı Anadolu İplik ve Tekstil Fab. San. A.Ş"ye ait pamuk emtiasının davalı şirketin sorumluluğunda, davalı sürücünün sevk ve idaresinde bulunan araç ile Türkmenistan"dan Türkiye"ye taşınırken, araçta vuku bulan yangın hadisesi sonucu hasarlandığını, müvekkilinin sigortalıya 76.998,60 TL hasar tazminatı ödediğini ileri sürerek 76.998 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, yangının balyalamada kullanılan demir tellerin birbirine sürtünmesi sonucu çıkan kıvılcımdan kaynaklandığı, ekspertiz raporunda balyalamanın standartlara uygun yapıldığının belirtildiğini, bu durumda CMR Konvansiyonunun 17/2. maddesi uyarınca taşımacı için kaçınılamayacak ve sonuçlarına engel olunamayacak halin bulunduğunu, aynı düzenlemenin 17/4-c maddesine göre de hasarın kötü ambalajlamadan kaynaklanması halinde taşımacının sorumluluğuna gidilemeyeceğini, taşınan pamuk yükünün ambalajlanması özel uzmanlık gerektirdiğinden ambalajlama, yükleme ve istiflemenin taşımacı tarafından yapılmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, hasarın taşımayı yapan araçta çıkan yangından kaynaklandığı, gönderen tarafından ambalajlama ve istifleme hatası yapılmadığı, bu durumda davalı taşımacının göndereni uyarması ve taşıma senedine çekince koymasını gerektirecek bir durumun bulunmadığı, taşımacıya kusur atfedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi uyarınca sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. CMR"nin 17/1 maddesi uyarınca, taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumlu olup, 17/2 maddesi uyarınca, eğer kayıp, hasar ya da gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmişse taşımacı sorumlu tutulamaz. CMR’nin 18/2 maddesi uyarınca, kayıp, hasar ve gecikmenin 17/2 maddede öngörülen nedenlerden birinden doğduğunu kanıtlamak taşımacıya aittir. Yine hasar, aynı Konvansiyonun 17/4 maddesinde belirtilen koşullardan bir veya bir kaçının doğal sonucu olan özel risklerden doğmuş ise taşımacı sorumlu tutulmayacaktır. Anılan maddede hasarın, ambalajlamadan ve eğer gönderene aitse istiflemeden kaynaklanan hasarlarda taşıyıcının sorumlu olmadığı belirtilmiştir.
Somut olayda hasar gören pamuk emtiasının .... taşımasının davalı tarafından yapıldığı ve zararın davalı tarafından yapılan taşıma esnasında araçta çıkan yangın sonucu meydana geldiği uyuşmazlık dışıdır. Bu durumda mahkemece, CMR Konvansiyonunun 17 vd. maddeleri uyarınca taşımacının sorumluluğu kapsamında değerlendirme yapılıp ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, ambalajlama ve istiflemenin usulüne uygun yapıldığı, hasarın ambalajlama ve istifleme hatasından kaynaklanmadığı kabul edildiği halde ambalajlama ve istifleme hatasının bulunmaması sebebiyle davalının, göndereni uyarması ve taşıma senedine çekince koymasını gerektirecek koşulların oluşmadığı, dolayısıyla taşıyıcıya kusur atfedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamış, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.