Esas No: 2022/8884
Karar No: 2022/12114
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8884 Esas 2022/12114 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/8884 E. , 2022/12114 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No :
Dava, davalı işveren nezdinde "gemi adamı" olarak geçen çalışmaların 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sendika üyesi davacının, davalı bakanlığın ... Tersanesi Komutanlığı işyerinde işe alındığı tarihten bu yana deniz işçisi yani gemi adamı olarak çalışmakta olduğunu, yapılan hizmet akdi kapsamında devamlı ve dönüşümlü olarak denizde, römorkörlerde veya botlarda gemi adamı olarak görev yaptığını ve gemi adamı cüzdanına sahibi olup, işyerinde de bu unvan ile çalıştığını, 854 sayılı Yasanın 1. maddesi kapsamında 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi 3. ve 5. Bendlerine 3395 sayılı Yasa ile ilave edilen hüküm gereği 01.10.2008 e kadar olan sürede her yıl çalışmalarına 90 günlük sürenin itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğini, davalılara bu konuda başvuru yapmasına rağmen sonuç alamadığını belirterek, davacının çalışmalarının 506 sayılı Yasanın Ek 5/3-4 hükmü gereğince itibari hizmet kapsamında olduğunun, itibari hizmetten yararlandırılması gerektiğinin tesbitini, sigorta hizmet süresine itibari hizmet süresinin eklenmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü süre ve zamanaşımı, husumet itirazında bulunduklarını, davacının sicil dosyasına göre 3. sınıf gemi adamı meslek kolunda çalıştığını, sonrasında tesviyeci-planyacı olarak çalıştığını, kaptan ve gemi adamları meslek kolunda davacı gibi çalışanların limanda ve karada çalıştıklarını, deniz seferi çalışmalarının olmadığını, itibari hizmetten yararlanabilmek için iş kolunda ve belirtilen işte çalışmanın koşul olduğunu, davacının onanma gelen gemiler varsa iskeleye veya havuza yaklaştırma/uzaklaştırma manevraları kapsamında fiili olarak çok kısa süreli görev yaptığını, çalışmaların denizde geçmediğini, denizde çalışırlarken dahi kara ile sıkı bir bağlantılarının bulunduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; talebin haksız olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kabulüne karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davalı vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b.1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı kurum vekili dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kurum tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, davanın açılmasına kurum tarafından sebebiyet verilmediği, gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı Bakanlık vekili dilekçesinde özetle: mahkeme kararının kaldırılması gerektiği, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, davanın öncelikle süre yönünden reddinin gerektiği, davacının çalışmalarının limanda ve karada geçtiğini, sigorta süresine eklenmesi gereken, denizde geçen çalışma olmadığını, gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Davalı işverene ait gemilerde gemi adamı konumunda geçen çalışmaların, 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi kapsamında uyarınca itibari hizmet süresinden yararlanmayı gerektirir koşullarda geçtiğinin tespitine ilişkin davanın yargılaması sonucunda, Mahkemece, davalı Bakanlığa ait Gölcük Tersane Komutanlığına ait işyerinde geçen çalışmaların ek-5 kapsamında tespitine ilişkin dosyadan alınan bilirkişi raporu emsal alınarak davalı işverene ait işyerinde 1.1.1997-30.09.2008 tarihleri arası dönemde geçen çalışmaların 506 sayılı Yasanın Ek 5. hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Davalı işyeri ile ilgisi olmayan davalı Bankanlığa ait başka bir işyeri çalışmaları emsal alınarak soyut bilirkişi raporu doğrultusunda fiilen çalışmaların %50’si oranında çalışmalar üzerinden itibari hizmet süresinin belirlemesi hatalı olup eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacının 1.1.1997 tarihinde başlayan ve dava tarihi itibariyle devam eden davalı Bakanlığa ait 2233 sicil numaralı ... Tersanesi Komutanlığı işyerinde çalışmasının bulunduğu, işyeri tarafından Kuruma bildirilen hizmetlerinin itibari hizmet kapsamında bildirilmemiş olduğu, davacının gemi adamı (kaptan) meslek kolunda çalıştığı, çekici vasıtalarda görev yaptığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Ek 5. maddesinin 3395 sayılı Kanunla değişik biçiminde bir gemi adamı, gemi ateşçisi, kömürcü ve dalgıcın itibari hizmetten yararlanılabilmesi için çalışmalarının “denizde” geçirilmesinin koşul olduğu hükme bağlanmıştır.
Kanunda öngörülen denizde geçirilmesi gereken hizmetten amaç ise, geminin denizde seyir veya seferde olduğu süreler ile bunun uzantısı geminin limanda bulunduğu sırada, fiilen gemide görevli olarak geçirilen ve denizle bağlantının kopmadığı çalışmalardır (HGK 07.02.2001 t., 2001/21-20 E., 2001/110 K., 23.10.2013 t. 2013/10-176 E., 2013/1477 K.). Aksinin kabulü, gemide çalışanların koşulsuz olarak itibari hizmetten yararlanabileceği sonucunu doğurur ki, bu durum Kanunun açık metnine ve Kanun Koyucunun iradesine aykırıdır. Geminin seferde veya limanda beklediği sürede denizde geçen eylemli çalışma süresinin; gemi ve liman kayıtları, işveren nezdindeki belgeler, işveren tarafından denizde yürütülen faaliyetin kapsam ve kapasitesi de gözetilerek, sunulan kanıtların değerlendirilmesi sonucunda, çelişkiden uzak olarak belirlenmelidir.
Dosya kapsamından, davacının, ihtilaf konusu dönemde, davacının çekici vasıtalarda çalıştığı anlaşılmakta olup, Mahkemece, öncelikle davacının limanda yaptığı işler ayrıntılı olarak belirlenmeli, davacının hangi çekici vasıtalarda çalıştığı, limana gelen gemilerin yanaşma-ayrılma işi yapıp yapmadığı, limana gelmiş gemi ve vasıtaları liman bölgesinde yapılacak işlere hazırlayıp- hazırlamadığı, kaç adet çekici mevcut olduğu, bir çekici vasıtada kaç personel çalıştığı hususu davalı işverenden sorularak, davacının davaya konu çalıştığı sürenin tamamı bakımından, bakıma giren deniz araçları ve limana giren deniz araçlarının kayıtlarının tutulduğu defter ve belgeler, Liman kayıtları, davacının işyerindeki çalışmasına ilişkin bilgileri içeren şahsi sicil dosyası, çalışmaların kayıt altına alındığı belgeler celbedilmeli, bu işleri kayıt altına alan kişi/kişilerin beyanları, sigortalının görevlendirmesini yapan yetkilinin beyanları alınmalı, varsa puantaj listeleri ve diğer kayıtlar da dikkate alınmak suretiyle ayrıntılı araştırma yapılmalı, davacının yaptığı işin niteliği, geminin seferde veya limanda bulunduğu sırada denizde eylemli çalışma olarak gerçekleşen çalışma süreleri yukarıda sıralanan maddi ve hukuki olgular ışığında duraksamaya yer vermeyecek biçimde tespit edilmeli, davacının tersanede görev yaptığı sırada, ne kadar süre gemide görev yaptığı veya fiili olarak çalıştığı, ne kadar sürenin ise gemi dışında, sosyal tesis veya başka bir yerde geçirildiğinin belirlenmesi için, davalı işverene ait limana gelen ve davacının çalıştığı işverenin römorkörlük hizmetlerini gerçekleştirdiği gemi sayıları belirlenerek, bu konuda resmi bir kaydın bulunmaması durumunda, davalı işyerinden ihtilaf konusu dönemde günde, ayda ya da yılda ortalama kaç geminin davacının görev yaptığı liman yada limanlara geldiği sorularak, davalı işverenden de bu hizmetlerin ihtilaf konusu dönemde kaç römorkör (çekici vs) ve gemi adamı ile gerçekleştirdiği sorularak, ortalama gemi adamı başına gemide geçirilen süreler bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilerek, şüpheli durumlarda sigortalı lehine yoruma gidilemeyeceği de gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10.10.2022 gününde karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.