16. Hukuk Dairesi 2016/11272 E. , 2019/6359 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, mahkemece, ... karar başlığında asli müdahil olarak gösterilmesine rağmen talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı çekişmeli 192 ada ...,... parsel sayılı taşınmazların kök muris ..."e ait iken 1996 yılında ölümüyle tüm mirasçılarına kaldığı mirasçıları arasında usulüne uygun bir paylaşımın bulunmadığının dosya kapsamıyla belirlendiği, bu yönün mahkemenin de kabulünde olduğu, Ne var ki; mirasçılardan birinin ya da birkaçının elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bulunan taşınmazlardaki paylarını mirasçı bulunmayan 3. kişilere satmalarının hukuken mümkün olmaması nedeniyle murisin kızı ..."nın çekişmeli taşınmazlardaki miras payını, mirasçı olmayan davacı eşi ... "ya yaptığı satışın diğer mirasçılar yönüyle hukuken bir geçerliliği bulunmadığından davacı ... "nın davasının reddine çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ... ve müdahil ...’ün davasının reddine, çekişmeli 192 ada 52, 53, 54, 55, 56, 57 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline, 193 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 21/84 payın ..., 42/82 payın ..., 21/84 payın ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil ... vekili ile davacı ... kararın esasına yönelik, bir kısım davalılar vekili ise vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, dava konusu 192 ada 52, 53, 54, 55, 56 ve 57 parsel sayılı taşınmazlara yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava reddedildiğine ve davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğine göre, davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Çekişmeli 193 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Anayasanın 141/3. maddesi uyarınca, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması zorunludur. HMK"nın 297. maddesinde gerekçeli kararın kapsamı belirtilmiş olup, buna göre mahkeme kararları, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, red ve üstün tutulma sebeplerini, sabit görülen vakalarla bunlardan çıkarılacak sonuç ve hukuki sebepleri içermelidir. Tarafların hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilmeleri ve Yargıtay"ın kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığını denetleyebilmesi ancak kararın gerekçeli olmasıyla mümkündür. Ne var ki, somut olayda mahkemece, davacı ..."nın davası hakkında verilen kararın gerekçesinde, hangi maddi olayın, hangi hukuksal sebeple yanları haklı ya da haksız gösterdiği tartışılmaksızın, dava konusu 193 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile 21/84 payın davacı ... adına tesciline karar verilmiştir. Bu haliyle kararın, usulüne uygun şekilde gerekçelendirildiğinden söz edilemez.
Hal böyle olunca, taraflara tebliğ edilen kararda Yasanın aradığı anlamda gerekçe mevcut olmaması ve ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar bulunmaması nedeniyle mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.