16. Hukuk Dairesi 2016/10570 E. , 2019/6368 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi kadastrosuna ait ölçü krokisi, hesap cetvelinin, ölçü cetvelinin getirtilmediği, fen bilirkişisinden uyuşmazlığı çözmeye elverişli olmayan rapor ve harita alındığı, hükme esasa alınan teknik bilirkişi raporunda “uygulama kadastrosu sonucunda belirlenen sınırların tesis kadastrosu sırasındaki takeometrik olarak alınmış sınıra aynen uyduğu ve uygulama kadastrosu sırasında tesis kadastrosundaki sınırlara riayet edildiği, artışının ilk kadastro tespiti sırasında belirlenen sınırların değişmesinden değil, tesis kadastrosu esnasında yapılan yüzölçüm hesaplarının planimetre çevirmesinden kaynaklandığı” bildirmesine rağmen, ada raporunda yüzölçüm farkının (A) harfi ile gösterilen kısmın paftasına yanlış tersimat yapılmasından kaynaklandığının bildirildiği, ne varki fen bilirkişi raporunda söz konusu çelişkinin giderilmediğinden bahsedilerek, mahkemece harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle inceleme ve araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine, çekişmeli 135 ada 40 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre taraflar yararına oluşan usuli müktesep hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin eksiksiz olarak yerine getirilmesi zorunludur. Her ne kadar mahkemece yapılan uygulama kadastrosunun doğru olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, bozma ilamında "çekişmeli taşınmazın arazi kadastrosuna ait ölçü krokisi, hesap cetveli, ölçü cetvelinin getirtilmediği, fen bilirkişisinden yukarıda açıklanan şekilde rapor ve harita alınmadığı, ayrıca ada raporunda yüzölçüm farkının (A) harfi ile gösterilen kısmın paftasına yanlış tersimat yapılmasından kaynaklandığı bildirildiği halde, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda “uygulama kadastrosu sonucunda belirlenen sınırların, tesis kadastrosu sırasındaki takeometrik olarak alınmış sınıra aynen uyduğu ve uygulama kadastrosu sırasında tesis kadastrosundaki sınırlara riayet edildiği, artışın ilk kadastro tespiti sırasında belirlenen sınırların değişmesinden değil tesis kadastrosu esnasında yapılan yüzölçüm hesaplarının planimetre çevirmesinden kaynaklandığının bildirilmesi ile yetinilip, ada raporu ile oluşan çelişkinin tartışılmadığı rapora göre hüküm kurulmasının isabetsizliğine değinilmiş olduğu halde mahkemece, ölçü krokisi, hesap cetveli ve ölçü cetveli dosya arasına getirtilmediği gibi, fen bilirkişisinden yukarıda açıklanan şekilde rapor ve harita da alınmamış; ayrıca harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle araştırma ve inceleme yapılması gerektiği açıklandığı halde, bu gereğe de riayet edilmemiş ve fen bilirkişisinin, taşınmazın tesis kadastrosu sırasındaki ve uygulama kadastrosu sırasındaki durumunu net olarak ortaya koymayan, var olduğu söylenen ölçü ve tersimat hatasının neden kaynaklandığını açıklamayan, denetime elverişsiz ve soyut raporlarına itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Bozma ilamında belirtilen hususları karşılamayan rapora dayalı olarak eksik inceleme ve araştırma ile karar verilemez.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için; mahkemece, önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılmalı, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
15.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.