
Esas No: 2021/1629
Karar No: 2022/2126
Karar Tarihi: 12.04.2022
Danıştay 5. Daire 2021/1629 Esas 2022/2126 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/1629 E. , 2022/2126 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1629
Karar No : 2022/2126
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davalı) : ... Bakanlığı
Vekili : ...
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalındığı iddia olunan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun yargılama gideri yönünden düzeltilerek reddine ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti:OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma tedbirinin ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, bu nedenle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan hakları ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olaya uygulanması gerektiği, o dönem yapının örgüt olduğunun bilinmemesi karşısında müvekkilinin hem adli hem de idari yönden suçlanamayacağı, işlendiği zaman kanunda suç olarak tanımlanmayan legal faaliyetlerin müvekkilinin terör örgütü ile iltisak ve irtibatına delil olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, yasal olarak faaliyet gösteren banka, sendika, dernek, okul, şirket gibi özel hukuk tüzel kişileri hakkında sonradan OHAL kapsamında işlem yapılmasının geçmişte bu tüzel kişilerle yasal çerçevede ilişkisi olan kişilerin terör örgütüyle bağlantılı oldukları şeklinde yorumlanamayacağı ve aleyhe delil oluşturmayacağı, OHAL döneminde gerçekleştirilen tedbirlerin geçici mahiyette olması gerektiği, iltisak ve irtibat kavramlarının son derece geniş ve muğlak kavramlar olduğu, dava konusu işlem ile hukukun temel ilkelerinin yok sayıldığı, aynı eylem nedeniyle bir kişinin iki kez yargılanamayacağı, sendika üyeliğinin örgütlenme özgürlüğü kapsamı ve korumasında olduğu, müvekkili tarafından Bank Asya'ya para yatırılmasının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisaka delil olarak kabul edilemeyeceği, hukuk devleti, hukuki güvenlik, kanunsuz suç ve ceza olmaz, kanunların geçmişe yürümezliği, kanun önünde eşitlik, ölçülülük, orantılılık ilkeleri ile masumiyet karinesi, ifade özgürlüğü, ayrımcılık yasağı, adil yargılanma hakkı, etkili başvuru hakkı, gerekçeli karar hakkı, özel hayata saygı hakkı, Anayasa ve AİHS hükümleri ile disiplin hukuku ve ceza hukuku ilkelerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Dava dosyasında yer alan belgeler ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; "silahlı terör örgütüne üye olma" suçunu işlediği gerekçesiyle davacı hakkında hapis cezası verildiği ve anılan cezanın ... onanarak kesinleştiği, hükümlü olarak cezaevinde bulunan davacının 24/03/2021 tarihinde tahliye edildiği, bu nedenle hali hazırda kısıtlılık halinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında yer alan;
"...Sanığa ait olan ve dosyaya sunulan Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı incelendiğinde; İd numarasının ".. ", kullanıcı adının "... ", şifresinin "..." olduğu, kullanıcı adını isminin baş harfleri ile Tokat il plakası olarak, şifresini ise ismi ile doğum tarihi olarak belirlediği, bu şekilde sanığın Bylock kullanıcı adı ile şifresini kendi şahsına özgü olarak seçtiği, kendisinin eklediği ve kendisini ekleyen arkadaşlarının olduğu, arkadaş listesinde aynı meslekten öğretmen olan ve tanık Hüseyin'in soruşturma aşamasındaki beyanlarında da adı geçen ve örgütün Tokat İl yapılanmasında Diyanet sorumlusu olduğu gerekçesiyle mahkememizin ... E. ve ... K. sayılı dosyasında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliğinden mahkumiyetine karar verilen ... 'ın da bulunduğu, ...'dan gelen yazışmaların bulunduğu, her ne kadar Bylock kullandığını kabul etmese dahi Tokat Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğünün raporu, BTK Ip kayıtları ve Bylock Tespit ve Değerlendirme tutanağı neticesinde sanığın Bylock kullanıcısı olduğunun doğrulanması..." tespitleri dikkate alındığında davacının örgütün gizli haberleşme programı olan Bylock programını kullandığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.