3. Hukuk Dairesi 2017/4414 E. , 2018/659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; aylık net 2.161,00 TL olan kira bedelinin 01.08.2012 tarihinden itibaren aylık net 3.500,00 TL’na yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiş, 21.01.2014 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile de kira bedelinin 01.08.2011 tarihinden itibaren tespitini istemiştir.
Davalı, kira bedelinin yeni dönemde aylık 2.161,00 TL olarak ödenmekte olduğunu bildirerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 01.08.2012 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin brüt 3.700,00 TL olarak tespitine yönelik olarak verilen karar Yargıtay 6.H.D.nin 25/02/2015 tarih ve 2015/166-1850 E/K sayılı ilamı ile, "Taraflar arasındaki kira ilişkisi 01.08.2002 tarihli yazılı kira sözleşmesine dayanmakta olup, sözleşmede artış şartı bulunmaktadır. Dava, 31.07.2012 tarihinde açılmış olup bu tarihe göre ıslah ile kira bedelinin tespiti istenen dönem olan 01.08.2011 tarihi itibariyle de davanın süresinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin ıslah talebi göz önüne alınarak değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru değildir.’’ gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile; 01.08.2011 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin net 3.500,00 TL olarak tespitine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki kira ilişkisi, 01.08.2002 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesine dayanmakta olup, tespiti istenilen dönem 01.08.2011 tarihinden itibaren başlayan döneme ilişkindir. Kira bedelinin sözleşmenin başlangıç tarihine göre hak ve nesafet esaslarına göre tespit edilmesi gerekmektedir. 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Y.İ.B.K. ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre "hak ve nesafet" ilkesi uyarınca hakim bu sınırlamayı yaparken, öncelikle tarafların tüm delilleri varsa emsal kira sözleşmeleri aslı veya onaylı
örnekleri dosyaya alınmalı, bilirkişi marifetiyle kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek görülüp incelenmeli, böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, dava konusu yer ile ayrı ayrı (konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, kira süreleri vb.) kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde belirlenmeli, hakimce bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafete; özellikle tarafların kira sözleşmesinden bekledikleri amaçlarına uygun makul bir kira parasına hükmedilmelidir.
Olayımıza gelince; davacı 01.08.2011 tarihinden itibaren kira bedelinin aylık net 3.500,00 TL olarak tespitini istemiş, hükme esas alınan 21.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda ise 01.08.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere taşınmazın yeniden boş olarak kiraya verilmesi halinde aylık kira bedelinin net 3.000,00-TL, brüt 3.750,00 TL olduğu belirtilmiştir. Bu durumda Mahkemece bilirkişinin tespit ettiği brüt 3.750,00-TL üzerinden davalının eski kiracı olduğu gözetilerek %10-20 oranında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra çelişkiden uzak hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hakkaniyete uygun olacak şekilde ve brüt olarak kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.