21. Hukuk Dairesi 2017/1791 E. , 2018/7605 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi
K A R A R
A)Davacı İstemi:
Dava, davalı ..." ın geçirdiği iş kazası neticesinde belirlenen maluliyet oranının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı:
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; %31,2 oranında yapılan maluliyet tespitinin mevzuata uygun olduğunu, maluliyet oranının tespitinde kurum sağlık tesislerince düzenlenen raporların esas alınacağını, bu nedenle Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz edilebileceğini ve bu kurulun da vermiş olduğu kararların kesin nitelikte olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
İlk derece Mahkemesince "... kayıtları, tedavi evrakları, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nun 13/03/2015 tarih 3144 sayılı kararı, 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu"nun 19/10/2015 tarih, 18127 sayılı raporu, Adli Tıp Genel Kurulu"nun 31/03/2016 tarih 626 sayılı kararı ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ..."ın 09/11/2012 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı olarak bileklerindeki arızası nedeni ile çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %27,2 olduğu " gerekçesiyle " Davanın Kabulü ile davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranının %27,2 olarak Tespitine" karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu;
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 31/03/2016 tarihli raporun 19/10/2015 tarihli rapora nazaran daha hatalı tespitler içerdiği, raporların çelişkili olup çelişkinin nedeninin açıklanmadığı, maluliyet oranının daha düşük olduğu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurduğu,
Davalı ... Güvenlik Kurumu cevap dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararını usül ve yasaya aykırı buldukları, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından verilen %31.2 oranındaki maluliyet oranının esas alınarak hüküm kurulması gerektiği, raporların çelişkili olduğu, davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle istinaf yoluna başvurduğu,
Davalı sigortalı ... Vekili cevap dilekçesinde özetle; Maluliyet oranı tespiti konusunda yetkili organın Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu olduğu, eksik incelemeye dayalı Adli Tıp Genel Kurulu kararına göre karar verilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesi kararının usül ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince “... somut olayda, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ... Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi"nin 01/02/2013 tarihli, 602220 sayılı kararında; Sigortalı hakkında daha önce tespit edilen %100 ... da bir değişikliğin olmadığı, yardıma muhtaç olmadığı, kontrol muayenesi gerekmediği tespitinde bulunduğu, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu"nun 29/09/2014 tarihli, 11936 karar nolu mütalaasında; başka birinin sürekli yardımına muhtaç durumda olmadığı tespitinde bulunduğu, Adli Tıp Kurumu Genel Kurul İnceleme Komisyonu"nun 30/04/2015 tarih, 758 sayılı tutanağında; ... ile Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu mütalaalarının aynı yönde olduğu, aralarında çelişki olmadığı, yeniden değerlendirme hususunda gerekçe bildirilmediği, 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu Mütalaasının kişinin Kurulda yapılmış olan muayenesi sonucunda tespit edilen arızalarının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Çerçevesinde değerlendirilmesi ile düzenlenmiş olduğu, Adli Tıp Kurumu Kanunu 15. maddesi kapsamında değerlendirilecek bir hususun olmadığı yukarıda bahsedilen nedenlerle dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunda herhangi bir işleme tabi tutulmaksızın iadesinin uygun olacağına karar verildiğinin bildirildiği, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nun 09/12/2015 tarih, 92/13624 sayılı kararında; 16/12/2011 tarihli toplantısında sigortalının 14/05/2009 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle maluliyet oranının, %100 (yüz) olduğuna, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığına, kontrol muayenesi gerekmediğine...) 94/7054 sayı ile karar verildiği, sigortalının 14/05/2009 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı maluliyet oranının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde %100 (yüz) olduğuna, anılan yönetmeliğin 15inci maddesi 1-a fıkrasına göre başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olduğuna, kontrol muayenesi gerekmediğine oy birliği ile karar verildi.” kaydı bulunduğu, son olarak Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınması üzerine 30/09/2015 tarihli SGK kararı ile Adli Tıp Kurumu ihtisas kurulu kararı arasında çelişki olmadığı yönünde 05/05/2016 tarih 899 sayılı karar gereğince Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunca E cetveline göre %100(yüzde) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, aynı tüzük kapsamında bir başkasının sürekli yardımına muhtaç durumda olmadığı kararı verildiği,
Yüksek Sağlık Kurulunun 09/12/2015 tarihli kararına kadar, prosedür kapsamında alınan SGK raporu ve daha önce 2011 yılında alındığı anlaşılan Yüksek Sağlık Kurulu raporunda da bakıma muhtaç olmadığının belirtildiği, bununla birlikte Yüksek Sağlık Kurulunun 2015 yılında düzenlediği raporunda bakıma muhtaç olmadığı belirtilmiş ve Yüksek Sağlık Kurulu raporu kurumu bağlayıcı nitelikte olsa da diğer tarafların itirazı da olduğuna göre Adil Tıp Kurumundan rapor alınması, giderek çelişkileri giderici nitelikte genel kuruldan rapor alınması, 5510 sayılı yasanın 95.maddesi ve Hukuk Genel Kurulu İçtihadı gereği olup dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekili ile davalı ... Güvenlik Kurumu vekili ve davalı sigortalı ... Vekilinin istinaf başvurusunun oybirliği ile ESASTAN REDDİNE" karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Davacı, davalı kurum ve davalı istinaf kanun yoluna başvurdukları gerekçeleri tekrarla aynı gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesinde; "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.
Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nca karara bağlanır." şeklinde düzenlenmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu"nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumu"nu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu"na giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı ... hakkında düzenlenen 18/06/2014 tarihli 209476/İNC/29 sayılı rapora göre davalının davacıya işyerinde 22/01/2013 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verildiği, ... Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespitine ilişkin 13/12/2013 tarihli sağlık kurulu raporunda davalı ..." ın 23/01/2013 tarihinde geçirdiği iş kazası neticesinde 01/06/2013 tarihinde sürekli işgöremezlik durumuna girdiği ve E cetveline göre % 31.2 sürekli iş göremezlik derecesinde bulunduğu, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu" nun 13/03/2015 tarihli raporu ile yine aynı oranda iş göremezlik derecesinin tespit edildiği, ATK 3. İhtisas Kurulu" nun 19/10/2015 tarihli 18127 sayılı raporu ile Davacının 9/11/2012 tarihinde geçirdiği önceki iş kazasına bağlı arızası nedeniyle, 10/10/2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası grup 6 kabul olunarak; E cetveline göre % 20 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, % 20 orannıdaki maluyetinin başlangıç tarihinin kurul muayene tarihi olan 18.09.2015 olduğuna dair görüş bildirildiği, ... Genel Kurul" unun 31/03/2016 tarih 626 sayılı raporunda ise Davacının 9/11/2012 tarihinde geçirdiği iş kazasına bağlı bileklerindeki arızası nedeniyle, 10/10/2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası grup6 kabul olunarak; E cetveline göre % 27.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, maluliyetin başlangıç tarihinin Kurul muayene tarihi olan 18/09/2015 olduğuna dair görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, ATK 3. İhtisas Kurulu ve ATK Genel Kurulu raporlarında kurul muayene tarihi olan 18/09/2015 tarihinin esas alınarak iş göremezlik derecesinin belirlenmesi hatalıdır.
Yapılacak iş, iş kazası tarihi itibariyle davalı ..." ın iş göremezlik oranına ilişkin ATK 3. İhtisas Kurulu" ndan rapor almak, alınacak rapor Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile çelişkili olduğu takdirde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"ndan rapor almak ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin temyiz başvurusunun kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, İlk Derece Mahkemesi Kararının BOZULMASI gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."a iadesine, 16.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.