Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini, buna bağlı işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren,işyerinde ekonomik olumsuzlukların yaşanmaya başlandığını, bu nedenle kurumsal olarak düzenleyici tedbirler alınması gerektiğini, ayrıca Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kurulu tarafından inceleme ve denetleme neticesinde hazırlanan 2010/3-2 sayılı raporda,personel sayısındaki değişim ve şirket maliyetindeki yerine dikkat çekildiğini,bu kapsamda yapılan çalışmalar sonucu iş sözleşmelerinin geçerli nedenle feshedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, işverenin ekonomik sebeplere dayalı olarak davacının işten çıkarıldığını iddia etmiş ise de, SGK ve BÇM"den gelen yazı cevaplarında, 25.04.2011 tarihi itibariyle işyerinde 897 sigortalı işçi çalıştığı, 2011 yılının 4. ayında 271, 5. ayında 155, 6. ayında 116 yeni işçi alındığı, dolayısı ile işçi çıkartılmasını gerektiren bir durum olmadığı gibi, işçi çıkartılmasında belirlenen kriterlere de uyulmadığı nedeniyle davalının savunmalarına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğinden, iş sözleşmesinin, şirketin kurumsal yapıya kavuşturulması, mali tablolardaki finans sıkıntılarının giderilmesi, şeker sektöründe özel şeker fabrikaları ile şirket kıyaslandığında yüksek olan işçilik maliyetlerinin azaltılması amacıyla, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müfettişlerinin bu konudaki raporu da dikkate alınarak, bazı ünitelerde daralmaya,rantabl olmayanların kapatılmasına ve personel politikasının gözden geçirilerek, yeniden yapılandırılmasına gidildiği, bu belirtilen olumsuz tabloda işçilerin korunması için çaba harcandığı, işçinin şahsından değil işyerinin ekonomik,kurumsal yapısındaki bozukluklardan ve diğer nedenlerden kaynaklanan zorunluluklarla, Toplu İşten Çıkarmanın son çare olduğu gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun hükümlerince yasal haklar ödenerek feshedildiği, işverence kapanan ve daralma yaşanan birim vaya bölümlerle ilgili bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, Mahkemece, fesih bildiriminde belirtilen bazı bölümlerde daralmaya gidilip gidilmediği, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müfettiş raporundaki tespitler doğrultusunda işyerinde kapatılan birim veya bölüm olup olmadığı, kurumsal yapıda yeniden yapılanma kapsamında ne tür değişikliklerin yapıldığı, buna bağlı olarak isithdam fazlalığı oluşup oluşmadığı, davalı işverene karşı açılan bir kısım işe iade davalarında görüldüğü üzere, işverenin bazı işçilere statü değişikliği teklifinde bulunduğu varsa davacı hakkında bu tür uygulamanın yapıldığını gösteren bilgi ve belgelerin tespit edilmesi ve fesihten sonra işyerine davacı ile aynı nitelikte işçi alınıp alınmadığı konularının belirlenmesi için endüstri mühendisi, işletmeci ve mali müşavirden oluşan bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılarak araştırma yapılması, sonucunda düzenlenecek rapor ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.