3. Hukuk Dairesi 2017/4543 E. , 2018/697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda,mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, Kapris isimli otelin sahibi olduğunu, otelin kimler tarafından kullanıldığının belirlenmesi için .... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/130 D. İş sayılı dosyası ile yaptırılan tespitte, davalı şirket tarafından kullanıldığının anlaşıldığını, şirket temsilcisi ve ortağı olan...’in Sulh Hukuk Mahkemesi"nin tespit tutanağında kirayı mal sahibinin avukatı olarak bilinen ...’a ödediklerini belirtmiş ise de Av. ..."a kira bedellerini tahsil etmesi için verilmiş bir yetki olmadığı gibi davalı şirket ile aralarında bir kira sözleşmesi de bulunmadığını; Davalı şirket, adı geçen avukatın mal sahibinin vekili sıfatı ile kira sözleşmesi imzaladıklarını ileri sürmekte ise de ,ilgili avukatın adına kira sözleşmesi imzalama yetkisinin bulunmadığını ,böyle bir sözleşme imzalanmış olsa dahi geçersiz olup tarafını bağlamayacağını belirterek ecrimisil talep hakları saklı kalmak üzere davalının otelden tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, otel sahibinin vekili sıfatıyla hareket eden Av. ... ile 2007,2008,2009 yılları için kira sözleşmesi imzaladığını , kira bedellerini de Av. ..."a ödediğini , yine otel sahibinin vekili sıfatıyla hareket eden Av. ... ile de 09.05.2009 tarihinde 01.01.2010 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi imzaladığını, fuzuli şagil olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin kira sözleşmesinden kaynaklandığı bu itibarla 6100 sayılı HMK"nun 4/I-a maddesi uyarınca davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi"ne ait olduğu belirtilerek davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dava, taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi bulunmadığından bahisle fuzuli işgal nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK. ile 1086 sayılı HUMK. yürürlükten kaldırılmış ise de, 6100 sayılı HMK’nun geçici 1.maddesine göre, bu kanunun göreve ilişkin hükümleri, kanunun yürürlüğe girmesinden önceki açılmış olan davalara uygulanmayacağından, eldeki davada görevli mahkeme, 1086 sayılı HUMK’nun göreve ilişkin hükümlerine göre belirlenecektir. HUMK.nun 8/2 maddesinde davanın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu dava ve işler sayılmıştır. Dava bu niteliği itibariyle anılan maddede açıklanan işlerden hiçbirisine dahil değildir.HUMK.nun 8/1.maddesinde de; değer veya miktarı (dava tarihi itibariyle) 7.080-TL."nı geçmeyen davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı öngörülmüştür.Somut olayda, davalı tarafından ibraz edilen ancak davacı tarafından geçersiz olduğu öne sürülen kira sözleşmesinde dava konusu taşınmazın yıllık kira bedelinin 21.500 TL olduğu belirtilmiştir. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın yıllık kira bedeli dikkate alındığında davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.