3. Hukuk Dairesi 2017/4573 E. , 2018/720 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; taşınmazda kiracı olduğunu, belediyenin haksız yere kiralananın tahliyesini istediğini ileri sürerek, kiracılık sıfatının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; taşınmazın ihale ile kiraya verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen karar Dairece 14.10.2014 tarih ve 2014/9113 E. 2014/10964 K sayılı ilamı ile; ""Somut olayda, dava konusu taşınmazın davalıya 2886 Sayılı Kanun gereğince ihale ile kiraya verilip verilmediği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Dairemiz geri çevirme kararı üzerine davalı idare tarafından gönderilen cevabi yazıda, taşınmazın 17.02.1984 tarihli Belediye Encümeni kararı ile ihaleye çıkarıldığı, ihale ilanının gazete yayınlandığı, 06.03.1984 tarihli ihale ile ...’e kiralandığı, çay bahçesine ilişkin kira sözleşmesinin 18.07.2000 tarihli Encümen kararı ile davacı ...... devredildiği belirtildiğine göre mahkemece kiralananın gerek 1984 yılında gerekse daha öncesinde ihale ile kiraya verilip verilmediği hususu araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Bu durumda davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 08.08.2012 tarihli kiralananın 31.12.2012 tarihinde tahliye edilmesine ve sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin ihtarın tebliğ tarihi araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir."" gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından vekalet ücreti ve harca yönelik olarak temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazı yönünden ise; karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T."nin 9. Maddesinde, ""tahliye ve kiracılık sıfatının tespiti davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz."" düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda; davacı harca esas değeri 30.700 TL olarak göstermiş ve bu miktar üzerinden peşin harç yatırmıştır. Mahkemece dava değerinin 30.700 TL olduğu gözetilerek davalı lehine 3.684 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı lehine 750 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK"un 436/2. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasında yer alan "750 TL" rakamının çıkartılarak yerine "3.684 TL" rakamının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.