11. Hukuk Dairesi 2016/6546 E. , 2018/550 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/01/2016 tarih ve 2014/1332-2016/15 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı AOÇ vekili ve Atasu A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından dava dışı Ankara Teknoloji Geliştirme A.Ş."ye ait asansörlerin kırılma ve arızalarına yönelik rizikolarının makine kırılması sigorta poliçesi ile güvence altına alındığını, sigortalının asansöründe davalılar tarafından su taşındığı sırada damacanın patlaması neticesinde hasar meydana geldiğini, 6.768,00-TL"lik hasarın sigortalıya ödendiğini, her iki davalının meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, hasarın tahsili için icra takibi yapıldığını, davalılar tarafından takibe itiraz edildiğini, davalının yapmış olduğu itirazın haksız ve yersiz olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı AOÇ Müdürlüğü vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkiline ait markanın kâr karşılığı diğer davalıya kullandırıldığını, illiyet bağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Atasu A.Ş. vekili, müvekkili şirket ile Trenk Valder Vanlıoğlu A.Ş. ile arasında sözleşme imzalandığını, bu sözleşme ile dava dışı şirketin müvekkilinin taşeronu olduğunu, hasara bu şirketin çalışanı olan Ömer Özdemir"in yol açtığını, müvekkilinin meydana gelen hasardan sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirket ile dava dışı şirket arasında makine kırılması sigorta poliçesi imzalandığı, dava dışı şirkete ait C Blok asansöründe Elmacık Su firması çalışanı Ömer Özdemir"in su taşıdığı esnada damacananın patlaması ile asansörün elektrik aksamının hasar gördüğü, meydana gelen arıza bedelinin 6.850,00 TL olduğu, davacının ödemiş olduğu 6.768,67 TL"yi talep ettiği, davalılarının kendi aralarında kâr payı ortaklık sözleşmesi imzaladığı, imzalanan sözleşme kapsamında işin
davalı Atasu A.Ş"ye verildiği, davalı Atasu A.Ş"nin de dava dışı Trank Valder Vanlıoğlu A.Ş. ile sözleşme imzaladığı, Trank Valder Vanlıoğlu A.Ş. çalışanı olan...."in tedbirsiz ve dikkatsiz davranışı sonucu asansörün hasarlanmasına neden olduğu, çalışanın kusurundan dolayı oluşan zarardan istihdam edenin sorumluluğu söz konusu olduğundan davaya konu hasar bedelinden imzalanan sözleşmeler kapsamında her iki davalı şirketin kusursuz sorumluluk ilkesi gereği sorumluluklarının bulunduğu, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı AOÇ vekili ve Atasu A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı Atasu Su Ürünleri A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- AOÇ Müdürlüğü"nün temyizine gelince, uyuşmazlık konusu hasarın meydana gelmesine neden olan su şişesinde davalıya ait AOÇ markası yer almakta ise de, davalı AOÇ tarafından marka kullanım hakkının devrine ilişkin lisans sözleşmesi hükümlerine göre “AOÇ” markasının su şişesinde yer alması dışında, diğer davalı tarafından üretilip şişelemesi yapılarak piyasaya sürülen damacananın taşıma sırasında patlayarak içindeki suyun meydana getirdiği zarar ile adı geçen davalı eylemi arasında uygun illiyet bulunmadığı gibi bahsi geçen sözleşmede marka kullanımı nedeniyle alınacak bedel dışında zarara katılma payı, ortaklık kararları ve yönetimi vb. hususlar da yer almadığından sözleşme başlığında belirtilen "kâr payı ortaklığı" ibaresinin TBK 620 vd. maddelerinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı dikkate alınarak davalı AOÇ hakkında davanın husumetten reddedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü doğru görülmemiş hükmün temyiz eden davalı AOÇ Müdürlüğü yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Atasu Su Ürünleri AŞ. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı AOÇ Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davalı AOÇ Müdürlüğü yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 358,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...den alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ... Müdürlüğüne iadesine, 23/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.