Esas No: 2016/8662
Karar No: 2018/1476
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/8662 Esas 2018/1476 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi bir kısım davalılar vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 23/12/2014 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davalılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile karşı taraftan Hazine vekili Av. ..., Orman Yönetimi vekili..., Et Balık Kurumu vekili Av. ..., ... vekili Av. ...(Spor), ..., ..., ..., ..., ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili 03.01.1986 tarihli dilekçe ile davalı ..."ya husumet yönelterek; Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.04.1969 gün 1969/107-106 sayılı kararı sonucu ... köyünde, kök 1935 tarih 25 numaralı, 293 H.yüzölçümlü kayıttan gelen 07.05.1969 tarih 6 sıra numarasıyla ... adına tapuya tescil edilen ve dava dilekçesinde sınırları belirtilen 89,5 hektar yüzölçümlü taşınmazın, 13 hektar kısmının 09.09.1967 tarih 13 sıra numaralı tapu kaydının içinde kaldığını, geriye kalan 76,5 hektar kısmının ise özel mülkiyete konu olamayacak, devlet ormanının yakılması suretiyle oluşan ve devletin hüküm ve tasarrufu altında olan dağlık, taşlık ve kıyı niteliğinde bulunduğunu, sözü edilen dosyada Hazine ve Orman Yönetiminin taraf olmadığını belirterek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Hazine vekili 30.10.2006 tarihli dilekçe ile; dava dilekçesi ile davalı taşınmazın 76,5 Hektar bölümüne ilişkin dava açıldığı, davalı ... tarafından yapılan harici parselasyon sonucu taşınmazın hisselere ayrılarak satıldığı, bu şekilde ifrazen oluşan 12.11.1971 tarih 194 numaralı tapu kaydının davalı üzerinde kaldığı, bu taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı, tapulamada tescil harici bırakıldığı ve kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle davayı ıslah etmiştir.
Hazine vekili 10.06.2008 tarihli dilekçe ile de, dahili davalılar adına kayıtlı tapu kayıtlarının iptali ile dava konusu taşınmazın bilirkişi raporlarında (A1)=635504 m² ve (A2)=146819 m² olmak üzere toplam 782.323 m² bölümünün orman vasfı ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Orman Yönetimi 06.06.2007 havale tarihli dilekçe ile, dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle tescili istemiyle davaya katılmış, 05.06.2008 tarihli dilekçe ile de, bilirkişi raporlarında (A1)=635504 m² ve (A2)=146819 m² olmak üzere toplam 782.323 m² bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle davasını sınırlamıştır.
Yargılama aşamasında, dava konusu edilen taşınmazın davalı ... tarafından dava açılmadan önce satışının yapıldığı ve ada ve parsel numaraları alarak tescil edildiğinin anlaşılması üzerine, parsel maliklerine ilişkin olarak husumet yaygınlaştırılmıştır.
Davalı ile husumetin yaygınlaştırıldığı diğer davalılar, çekişmeli taşınmazın dava tarihinden önce satıldığı, dava tarihi itibariyle husumetin doğru yöneltilmediği, husumetin yaygınlaştırıldığı davalılara karşı ayrı ayrı dava açılması gerektiği, orman kadastrosuna itiraz davalarında eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritalarının uygulanmadığı, taşınmazların Hazine tarafından iskanen dağıtıldığını belirterek davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 14.01.2008 tarihli krokili raporda (A1)=635502 m² ve (A2)=146819 m² bölümün orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, taşınmazın tapu sicilinde zabıt kaydı olarak davalı ... ve dahili davalılar adına oluşan kayıtların iptaline karar verilmiş, hüküm ... Tatil Köyü Koop. ortakları olan bir kısım davalılar ... ve arkadaşları vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
... Köyünde 6831 sayılı Kanuna göre 19.06.1978 ilâ 18.09.1979 tarihleri arasında yapılıp, 1981 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde çalışması bulunmaktadır. Daha sonra 1987 yılına yapılıp 11.06.1987 ilâ 11.12.1987 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanlarda orman kadastrosu, aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır.
Kuşcular köyünde ise 6831 sayılı Kanuna göre 05.10.1987 ilâ 11.11.1987 tarihleri arasında yapılıp 06.05.1988 ilâ 06.11.1988 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır.
Genel arazi kadastrosuna 1979 yılında başlanmış, 08.10.1979 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli olmadığı gibi, dairenin 23.12.2014 tarihli geri çevirme kararı gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki; dairenin 23.12.2014 tarih, 2014/6724 -10808 sayılı geri çevirme kararında, yöreye ait en eski ve 1970-1980"li yıllara ait orijinal-renkli memleket haritaları, kesinleşen orman kadastro, aplikasyon ve 2/B madde uygulama haritalarının ölçekleri kadastro paftası ölçeğine çevrildikten sonra, orman kadastro haritalarındaki konumunun, asliye hukuk mahkemesinin 1964/155 ve 1969/107 sayılı dosyaları arasındaki krokilerle irtibatlı olarak gösterilmesi istenilmişse de; 12.06.2016 tarihli dilekçe ekinde verilen ve hiçbir açıklama içermeyen ek raporda 1962 tarihli memleket haritası üzerinde çekişmeli taşınmazların bir bölümü-hem de sadece dava dışı olan (B) işaretli bölümü aplike edilmek suretiyle gösterilmiş, (A1) ve (A2) işaretli bölümlerin konumu gösterilmediği gibi kök tapunun ifrazı ile ilgili krokiler de uygulanmamıştır.
Dosya kapsamından; iptali istenen tapu kaydının geldisi olan, Selanik mübadillerinden ... oğlu ... vereselerinden ... adına ölçü yapılmadan, miktar fazlası maliye adına kaydı düşülmek suretiyle cilt:30, sayfa:21, Sıra:25 ve 1935 tarihi itibarıyla tescil edilen kaydın, 27.07.1965 tarihinde İskender ..."ya satılarak 96 cilt, 69 sayfa ve 25 sıra numarasını aldığı, daha sonra ... tarafından babası ... aleyhine açılan davada, Hazine ve Orman Yönetiminin taraf olmadığı ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.04.1969 tarih 107-106 sayılı kararı ile kabul nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği, 293 Hektar 9400 m2 yüzölçümlü kök tapu kaydının 2 parçaya ayrılarak 89,5 hektarın ... adına cebri tescilinin yapıldığı, Mayıs 1969 tarih 6 numaralı iptali istenen tapunun bu yolla oluştuğu, 1970 yılında bir bölümünün ... Yapı Kooperatifine satıldığı; aynı tapuya ilişkin olarak asliye hukuk mahkemesinde 1964/155 sayılı dosyada yüzölçüm arttırılması davası açılmış ise de; tapunun sınırlarının krokiye bağlandığı ancak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, dosyada bulunan fen bilirkişi raporlarına göre;89,5 hektarlık tapu kaydının 120.044 m² bölümü yola terk edilerek geriye kalan bölümünün 834 parçaya ifraz edilerek tapu sicilinin 103 cilt 46 ilâ 99, 104 cilt 1 ilâ 99, 105 cilt 1 ilâ 6 sayfalarında davalı adına tescil edildiği, 834 parçaya bölünen taşınmazların bir kısmının ... köyünde 23/07/1977 tarihinde yapılan arazi kadastrosu çalışmalarında (78744 m² yüzölçümüyle) 392 ilâ 484 parsellere revizyon gördüğü, bir bölümünün ise tesbit dışı bırakıldığı, kök tapu kaydının geriye kalan 2.044.400 m² bölümünün ise 07/05/1969 tarih 7 sıra sayısında İskender ... adına kayıt edilerek, kadastro sırasında 326, 338, 340, 341, 343, 339, 360, 361, 362, 363, 364, 365, 366, 367, 368, 369 parsellerde 1.587.910 m² olarak uygulandığı, 234.000 m²"sinin ormana terk edildiği, taşınmazların (A1) ile işaretli bölümünün ... köyünde 1980 yılında 9 numaralı komisyon tarafından orman sınırı dışında bırakılmış ise de; 9 numaralı komisyon üyeleri hakkında ceza ve tazminat davalarının bulunduğu, ceza davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı, 6831 sayılı Kanunun 23.09.1983 gün ve 2896 sayılı Kanun ve yine 05.06.1986 gün ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 7/1. maddesi ile getirilen evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalan ormanların sınırlandırılmasına olanak sağlayan yasa hükmüne dayanılarak 36 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılan çalışmada 218 ve 223 numaralı OS noktalarını birleştiren hattın batısında orman sınırı içinde bırakıldığı, çalışmanın 11.06.1987 tarihinde ilan edildiği, davalı gerçek kişiler tarafından kadastro mahkemesinde açılan 1987/167 ila 1990/51 sayılı, dava dosyası ekindeki 14 çuval içinde dosyaları gönderilen 254 adet orman kadastrosuna itiraz davasının ve yine bu davalarla ilgili olarak açılan yargılamanın iadesi istemli davaların reddi yolunda verilen kararların Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmesi (Ör: 20. Hukuk Dairesi 21.06.2005 gün 2005/5506-8184 sayılı ve benzer nitelikteki çok sayıda kararı) sonucu, kesinleşen orman sınırı içinde kaldığının anlaşıldığı, (B) ile işaretli kısmın ise ormanlık alanlar dışında bırakıldığı ve Hazine ve Orman Yönetimince davanın (A1) ve (A2) işaretli bölümler olarak sınırlandırılması sonucu davanın dışında kaldığı, (A2) ile gösterilen bölümün ise Kuşçular köyü hudutları içinde eldeki davanın devamı sırasında 1988 yılında yapılan ve bu nedenle kesinleşmeyen orman sınırı içinde kaldığı, bu bölümle ilgili orman kadastrosuna itiraz davasına rastlanmadığı, 236 ve 237 numaralı OS noktalarını birleştiren hattın doğusunda kalan bu bölümün ortalama eğimi % 27 civarında olup, 1967, 1972, 1974, 1978 yıllarında orman yangını geçirdiği, halen eylemli orman örtüsü ile kaplı olduğu, ancak uzman bilirkişi raporlarında bu kısımla ilgili olarak eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafı incelemesinin yeterli olmadığı, bu nedenle ek rapor alınması için geri çevirme kararı verilmiş ise de; karar gereğinin uzman bilirkişiler tarafından tam olarak yerine getirilmediği, ... Yapı Kooperatifi tarafından yaptırılmış olan özel parselasyonda (A1) bölümünde 733 adet parsel alanın 635504 m2; (A2) bölümünde 104 adet parsel alanının 146819 m2; (B) işaretli alanda 92 adet parsel alanının 112677 m2 olduğu, ... Yapı Kooperatifi üyeleri davaya dahil edilmiş ise de; yargılama sonucunda hangi tapu kayıtlarının iptal edildiği ve bu kayıtların kimlerin adına olduğu açıklanmadan (A1) ve (A2) işaretli bölümün orman niteliğiyle Hazine adına tesciline ve davalı ... ve diğer dahili davalılar adına olan zabıt kaydı (kadastro sırasına uygulanmayan tapu) niteliğindeki tapuların iptaline karar verildiği, hüküm fıkrasının da bu yönüyle infaza elverişli olmadığı, taraflara yüklenen hak ve borçların açıkça belli edilmediği, bu yönüyle HMK 297. maddesine açıkca aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Bundan ayrı, dava başlangıçta 1986 yılında Mayıs 1969 tarih 6 numaralı tapu kaydının iptali istemiyle ..."ya husumet yöneltilerek açılmış, ancak 1970 yılından itibaren ifraz edilerek 3. kişilere satıldığının anlaşılması üzerine, ifraz tapularını satın alanlar da davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiş ise de; 6100 sayılı HMK"nın 124/3. maddesinde yer alan "maddi hatadan kaynaklanan ve dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir." düzenlemesi dışında dahili dava yolu ile taraf değişikliğine gidilmesi mümkün değildir. Usul hukukumuzda dahili dava müessesesi bulunmayıp, HUMK"nın 49-52. maddeleri (6100 sayılı HMK"nın 61 vd. md.) uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen kişi, dava açıldıktan sonra ihbar ya da dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatını kazanamayacağı gibi, ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin olanaklı bulunmadığı ve husumetin mahkemece re"sen dikkate alınması gerektiği açıktır.
O halde; çekişmeli (A1) işaretli bölüm ile ilgili görülen ve reddedilerek kesinleşen orman kadastrosuna itiraz davalarının taraflar açısından kesin hüküm oluşturduğu ve bu bölümün bu davalar sonucunda kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı gözönünde bulundurulmalı, (A2) işaretli bölüm yönünden, eldeki dava nedeniyle orman kadastrosu kesinleşmediğinden, yöreye ait en eski tarihli ve 1970-1980"li yıllara ait orijinal-renkli memleket haritaları, bu haritaların yapımına esas alınan hava fotoğrafları, kadastro paftası ölçeğine çevrildikten sonra çekişmeli taşınmaz bölümünün her bir haritadaki konumu gösterilmeli, Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1964/155 ve 1969/107 sayılı dosyaları arasında bulunan krokilerin kapsamı işaretlenmeli, kök tapunun ve ifraz edilen tapuların kapsamı ayrı ayrı belirlenmeli, dava konusu edilen (A1) ve (A2) bölümlerinin ifraz edilen Mayıs 1969 tarih 6 numaralı tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanmalı, kaydın tüm gittileri getirtilerek, tapu sicilinde dahili davalılar adına tapu kaydı oluşup oluşmadığı belirlenmeli, tapu iptali davalarının yalnızca kayıt malikleri aleyhine açılabileceği düşünülmeli, hangi tapu kaydının iptal edildiği açıkça gösterilmek suretiyle, infaza elverişli bir hüküm oluşturulmalı, sonradan davaya dahil edilenler hakkında da husumetten red kararı verilmesi ve bu kişiler tarafından ayrı açılacak davalar olursa eldeki dava ile birleştirilmesi gerektiği düşünülmelidir.
Kabule göre de; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A. maddesinde "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz” ve aynı kanunun 17. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen geçici 11. maddesine göre; "bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği halde, hükmün 2, 4, 5, 6 ve 7. bentlerinde davalılar aleyhine hüküm kurulmuş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1.100.-TL vekalet ücretinin davacı Hazine ve katılan Orman Yönetiminden alınarak kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılardan ... ve arkadaşları, Et Balık Kurumu ve ..."a verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/02/2018 günü oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.