Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/36
Karar No: 2018/1482

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/36 Esas 2018/1482 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, Diyarbakır ilindeki bir arazi üzerindeki 1/6 hissesini satın aldığını ve mülkiyet hakkında azalma meydana geldiğini iddia ederek Hazine'den 10.000 TL tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vererek 45.148,30 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini hükmetmiştir. Ancak davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilen kararda, ıslah dilekçesinin harçlandırılması gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen harç yatırılmamıştır. Ayrıca, taşınmazın arazi niteliğinde olduğu belirlenerek net gelir metoduna göre tazminat hesaplaması yapılması gerektiği ancak yapılmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, mahkemece bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, 41. madde uygulamasının kesinleştiği tarihe göre zarar hesabı yapılmalı, ıslah harcının tamamlanması için belirlenen süre içinde harç tamamlanmalıdır. Yazının sonunda geçen kanun maddeleri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 15. maddesidir.
20. Hukuk Dairesi         2017/36 E.  ,  2018/1482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Hazine vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 15/11/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davalı Hazine vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı ... vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 12/01/2016 havale tarihli dava dilekçesi ile davacının Diyarbakır ili, ...ilçesi,... (...) köyü 27 nolu parseldeki 1/6 hisseyi 27.10.1987 tarih ve 764 yevmiye ile satın aldığını ve kendi hissesi karşılığı olan 10.500 m2 üzerinden ödeme yaptığını, ancak 2015 yılında bu parselle ilgili olarak tapu müdürlüğünce 3402 sayılı Kanunun 41. maddesine göre yapılan düzeltme işlemi sonucunda davacının hakkının 21.04.2015 gün ve 1952 yevmiye ile 7327 m2"ye düşürüldüğünü ve mülkiyet hakkında azalma meydana geldiğini, davacının bu durumdan kadastro müdürlüğünün 27.10.2014 tarihli yazısı ile haberdar olduğunu bildirerek, mülkiyet hakkının kaybı nedeniyle uğranılan zararın, Türk Medeni Kanunun 1007. maddesi uyarınca, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000.-TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra 29/03/2016 tarihli dilekçesiyle dava değerini 45.148,30.-TL olarak ıslah etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 45.148,30.-TL"nin, 10.000.-TL"sinin dava tarihinden; kalanının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacı tarafın ıslah dilekçesine değer verilmek suretiyle, ıslah edilen dava değeri üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. HMK"nın 176 ve devamı maddelerine göre; taraflardan her biri, yapmış olduğu usûl işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Ancak, ıslah işlemi harca tâbi bir işlem olup; ıslah edilen husus, değer artırımı ise nispi tarifeye göre harç tamamlanmalı; değilse maktu harç yatırılmalı, davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcı alınmalıdır.
    492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz” hükmü yer almaktadır. Bu kanuni düzenleme gereğince ıslah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilâm harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2013 gün ve 2013/21-445 E. - 2013/1625 K. sayılı kararında da bu görüş benimsenmiştir.
    Mahkemenin gerekçeli kararında ıslah dilekçesinin harçlandırıldığından sözedilmesi nedeniyle, dairenin 15.11.2016 günlü geri çevirme kararı ile ıslah harcının yatırıldığına dair makbuzun dosyaya eklenmesi gerektiği belirtilmişse de; karar gereğinin yerine getirilmediği, davalı tarafın harçtan muaf olduğundan sözedilerek harcın yatırılmadığı anlaşılmaktadır.
    Bundan ayrı, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu belirlenerek net gelir metoduna göre tazminat hesabı yapılması doğru ise de tek ziraat bilirkişinin, dava tarihi itibarıyla hesapladığı değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna uygun değildir.
    Bu nedenle; mahkemece öncelikle 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 15. maddesinde belirtilen yönteme göre oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, yörede 3083 sayılı Kanuna göre yapılacak toplulaştırma işlemlerine altlık olmak üzere 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi gereğince düzeltme işlemi yapıldığı ve tersimat hatası bulunduğu tespit edilerek, taşınmaz yüzölçümünün kadastro tespitindeki yüzölçümüne oranla düşürüldüğü, zemindeki fiili sınırlarda değişiklik olmadığı, davacıya düzeltme işlemine karşı 30 gün içinde sulh hukuk mahkemesinde dava açabileceğinin kadastro müdürlüğünce tebliğ edildiği, ancak herhangi bir davanın açılmadığı, böylece 41. maddeye göre yapılan düzeltme işleminin kesinleştiği anlaşıldığından; zarar hesabı 41. madde uygulamasının kesinleştiği tarihe göre yapılmalı, yine bu tarih itibarıyla değerlendirme konusu ürünlerin verim ve maliyet tabloları ilçe tarım müdürlüğünden istenerek rapor denetlenmeli, net gelir yöntemine göre davacı hissesine isabet eden değer tespit ettirilmeli, ıslah harcının tamamlanması için davacı tarafa verilecek kesin süre içinde harç tamamlandığı takdirde, ıslah edilen değer üzerinden; harç tamamlanmaz ise ıslah beyanına değer verilemeyeceğinden, başlangıçta talep edilen dava değeri ile bağlı kalınarak hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1350,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye ödenmesine 27/02/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi