3. Hukuk Dairesi 2017/507 E. , 2018/804 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiş, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 06.02.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacılar vekili Av.... geldi. Davalılardan ...Hizm. Ve .... vekili ...geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili, davacı ... ve ..."ın çocukları, diğer davacıların kardeşleri olan ..."ın, davalıların ... tesis işlemleri yaptığı dönemde, 18.05.2013 tarihinde evlerinin önünde bulunan ... direğindeki akıma kapılarak henüz 11 yaşındayken feci şekilde hayatını kaybettiğini, davalılardan ... ... ... A.Ş."nin, ... bağlı asıl iş sahibi şirket olup, diğer davalı ...Hizmetleri ve ... A.Ş."nin yüklenici, diğer davalı Bud...n ... San. ve Tic. Ltd. Şti"nin ise alt taşeron olduğunu, davalılar arasında yapılan ... .... 03 tesis işi sözleşmesi ile ... tesis işlemi yaparken ağır kusurlu eylemleri sonucunda ..."ın 11 yaşında hayatını kaybetmesine sebebiyet verdiklerini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik davacı anne ... için 500 TL, davacı baba ... için 500 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve davacı anne ... için 125.000 TL, davacı baba ... için 125.000 TL, davacı kardeşler İrfan ... için 30.000 TL, ... için 30.000 TL, ... için 30.000 TL olmak üzere toplam 340.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...; meydana gelen olayda müvekkili şirketin illiyet bağının bulunmadığını, ayrıca bir kusuru ya da kastının da bulunmadığını, sorumluluğun anne-baba ile esas yüklenici ve alt yüklenici olan ...Hizmetleri A.Ş. ile Bud...n ... San Ltd. Şti."de olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı ...n ... San. ve Tic. Ltd. Şti.; olay yerinde yapılan ... hatları yenileme çalışmasında bu işi diğer davalı ...Hizmetleri ve ... A.Ş."den yüklenici olarak aldığını ve işi kendisi yapmayarak taşeron firmaya verdiğini, bu kapsamda taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 9. maddesinin, üçüncü kişilere karşı sorumluluğa ilişkin olduğunu ve söz konusu maddede, taşeron firma işçilerin veya iş ile ilgili çalışanların direk malzemeye, birbirlerine ve üçüncü kişilere verecekleri zarardan sorumlu olacaklarının hüküm altına alındığını, bu durumda müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığının açık olduğunu, müvekkili şirketin meydana gelen olayda bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, işi yapanın taşeron firma olup işin kontrol ve sorumluğunun da taşeron firma üzerinde olduğunu, ayrıca diğer davalı ..."ın sorumluğunun da söz konusu olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...Hizmetleri ve ... A.Ş.; şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, dava konusu işin anahtar teslim sözleşme ile Bud...n ... şirketine ihale edildiğini, bu kapsamda asıl işveren pozisyonunda bulunmayan müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalıların somut olayda toplam %90 oranında kusur sorumluluğuna sahip oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü davacı anne ... için 19.780,89 TL , davacı baba ... için 17.625,77 TL maddi tazminatın ve davacı anne ... için 20.000 TL , davacı baba ... için 20.000 TL, davacı kardeşler için 10.000"er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların tüm, davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Somut olayda; davacılara ait evin önünde bulunan mevcut ahşap direğin yanına dikilen yeni demir direğin temel betonunun dökülmemesi nedeniyle şakülünden kayarak mevcut şebeke iletkenlerine teması sonucu enerjilenmesi ve bu demir direğe dokunan davacıların çoçuğu ve kardeşleri olan ..."ın ... akımına kapılarak hayatını kaybettiği anlaşılmaktadır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 56.maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan ... bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K"nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir.
Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan elem ve ızdırabı gözetmelidir ( Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 gün 2003/21-368-355 ve 23.06.2004 gün 2004/13-291-370 sayılı kararları )
Dava konusu olayda, manevi tazminat yönünden; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, olayın niteliği, vehameti, davacılar üzerinde oluşturduğu elem ve ızdırabın fazla olması, günün ekonomik koşulları nazara alındığında manevi tazminat miktarlarının az olarak tayin olunduğu açıktır.
Hal böyle olunca mahkemece, davacı anne ve baba için daha yüksek oranda, davacı kardeşler için bir miktar daha fazla bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalıların tüm davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacılar için takdir edilen 1.630 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı tarafa verilmesine,peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.