21. Hukuk Dairesi 2018/4663 E. , 2018/7673 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi: Davacı davalıya ait lokantada dışarıya servis elemanı, garson ve temizlik görevlisi sıfatlarıyla 14/07/2011 tarihinde işçi sıfatıyla çalışmaya başladığını, bu çalışmasının 30/11/2012 tarihine kadar kesintisiz olarak devam ettiğini, emeklilik işlemleri için SGK"ya başvurduğunda sigortalılığının eksik bildirildiğini fark ettiğini, kendisinin işe giriş çıkış işlemlerinden haberdar olmadığını, hiçbir ay eksik çalışmasının bulunmadığını, davalı işveren bünyesinde geçen ve davalı işveren tarafından kuruma bildirilmeyen 17/10/2011 tarihi ile 02/12/2011 tarihleri arasında geçen 46 günlük hizmetlerinin tespitine, sigortalılığının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Feri Müdahil vekili cevap: Davalı Kurum kayıtları incelendiğinde davacının davalıya ait iş yerine 14.07.2011 tarihinde girişinin yapıldığı, işten son ayrılış tarihinin 30.11.2012 olduğu ve bazı dönemlerde çıkışının yapılıp daha sonra tekrar işe girişinin yapıldığının tespit edildiğini, bu tarihler dışında davacının başka herhangi bir çalışmasının Kuruma bildirilmediğini, Kurum kayıtlarının tetkiki neticesinde davacının iddia ettiği tarihlerle ilgili Kuruma bildirilen günler dışında davacıya ait bilgi ve belge bulunmadığını, fiili çalışma olgusunun ve resmi kurum kayıtlarının aksinin geçerli ve kesin delillerle ispatlanması gerektiğini, bu tür davalarda yalnızca tanık beyanları ile hüküm kurulamayacağının Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı: Davacının, davalıya ait işyerinde çalışmaya başladığı, davacının bu çalışmasını kesintisiz olarak devam ettirdiği, davacının, davalı işverenin emir ve talimatları ile hareket ettiği, davacının mesaisinin tamamını davalıya ait işyerinde geçirdiği, mevcut yasal düzenlemeler ve tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde, davacının 17/10/2011 ve 02/12/2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde kesintisiz çalıştığı, Kuruma eksik bildirilen ve davacı tarafından talep edilen aylarda, davacının çalıştığının kabul edilmesi gerektiği, zaten dosya kapsamında bulunan ve davalı işveren tarafından tanzim edilen belgelerin de davacının bu konudaki iddiasını tanık beyanları ile birlikte teyit ettiği anlaşıldığından tüm bu nedenlerle davacının davasının kabulüne;Davacının, davalıya ait işyerinde hizmet akdine bağlı olarak ücreti karşılığında 17/10/2011-02/12/2011 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının TESPİTİNE karar verildi.
İstinaf Başvurusu;Fer"i müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde, Kurum kayıtlarının aksinin resmi belgelerle ispat edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı: 506 sayılı Kanun"un 79 ve 5510 sayılı Kanun"un 86"ncı maddelerinde düzenlenen hizmet tespiti davasında ispat yönteminin ne şekilde olması gerektiğine dair herhangi bir açıklama bulunmadığından, kamu düzenine ilişkin bu tür davalarda taraflar her türlü delile dayanabileceği gibi mahkemece kendiliğinden araştırma ilkesine göre delil toplanabilir ve inceleme yapılabilir.
Bu tür davalarda, davanın kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığı yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmelidir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, özellikle dinlenen bordro tanıkları ile emniyet aracılığı ile tespit edilen komşu işyerleri tanıklarının beyanlarından, davacının, davaya konu dönemde davalıya ait lokanta işyerinde, hizmet akdine tabi olarak, sigortalı sayılacak şekilde çalıştığına ilişkin mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, fer"i müdahil Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Fer"i müdahil Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE karar verildi.
E)Temyiz:Fer"i müdahil Kurum vekili dilekçesinde "Davacının çalıştığını iddia ettiği tarihler arasındaki dönem için davalı yanında hizmet akdine bağlı olarak çalışmasının bulunduğunun geçerli delillerle ispat edilemediğini, davacının resmi kurum kayıtlarına dayalı iddiasının yine resmi belgeler ile ispat edilmesi gerektiğini,yalnız tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu,kaldı ki bordro tanığı olarak dinlenen ..."ın tarafların müşterek çocuğu olduğunu,ayrıca mahkemece davacının prime esas kazancının ne miktarda olduğunun da tespit edilmediğini,davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan işbu kararın temyiz etme zorunluluğu doğduğunu" belirtmişlerdir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:Dava, davacının 17.10.2011-02.12.2011 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı işyerinde 17.10.2011-02.12.2011 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de sonuca hatalı gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işverence davacı adına 14.07.2011 tarihinde işe başladığına ilişkin işe giriş bildirgesinin verildiği, 30.12.2012 tarihine kadar giriş çıkışlarının yapıldığı, davacının davalı işyerinden bu süreçteki hizmetinin bildirildiği, davalı işyerinin 14.7.2011 tarihinden itibaren yasa kapsamına alındığı, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarının getirtildiği, davalı işyerinin davacının resmi nikahlı eşi olan ...’a ait olduğu anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; Davacının,davalının eşi olduğu gözardı edilmiştir.Bir eşin yanında ücretli çalışan eşi için, bir kısım hizmetlerini bildirmesine karşın bir kısım hizmetleri yönünden bildiriminde bulunulmaması hayatın olağan akışına aykırıdır.5510 sayılı yasanın 6/a maddesi gereğince işverenin işyerinde ücretsiz olarak çalışan eşi 4 üncü ve 5 inci maddelere göre sigortalı sayılamaz,öte yandan davalının davacıya çalışmasının karşılığı olarak ücret verdiğine dair dosya kapsamında belge bulunmadığı gibi, tanık beyanlarından da davacının davalıdan ücret aldığı doğrulanmamıştır.Davacının dava dışı ... ünvanlı işyerinden bildirilen 31 gün hizmetinin iptali nedeniyle yaşlılık aylığının kesildiği ve kesilen aylığının yeniden bağlanmasını sağlamak için eşine ait işyerinde hizmet tespiti talebinde bulunduğu açıktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davanın reddi gerekirken kabulü yönünde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin temyiz başvurusunun kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.