16. Hukuk Dairesi 2016/11803 E. , 2019/6464 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 233 ada 64 ve 65 parsel sayılı sırasıyla 1.223,32 ve 1.560,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden oldukları belirtilerek, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş; 233 ada 38 parsel sayılı 793.187,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davacı ..."un ölümü nedeniyle mirasçıları ... ve arkadaşları davaya dahil olmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 233 ada 64 ve 65 parsel sayılı taşınmazların ayrı ayrı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında ... mirasçıları ... ve arkadaşları adına, 233 ada 38 parsel sayılı taşınmazın kamu orta malı adına olan tapu kaydının kısmen iptali ile, taşınmazın fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 19.06.2015 tarihli rapor ve eki haritada (A) harfi ile gösterilen 19.247,67 metrekare yüzölçümündeki bölümünün miras payları oranında ... mirasçıları ... ve arkadaşları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazlardan ... ada 64 ve 65 parsel sayılı taşınmazların tamamı, 233 ada 38 parsel sayılı taşınmazın ise fen bilirkişi raporunda gösterilen bölümü üzerinde davacılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, çekişmeli 233 ada 38 parsel sayılı taşınmaz mera parseli olduğu halde yöntemince mera araştırması yapılmamış, mera parseliyle çekişmeli taşınmazlar arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı belirlenmemiş, komşu köy halkından mahalli bilirkişiler keşif mahallinde dinlenilmiş, 233 ada 38 parsel sayılı taşınmazın (A) bölümünün kadim mera olup olmadığına ilişkin beyanları alınmamış, ayrıca hükme esas alınan ziraat bilirkişisi raporunda, taşınmazların önceki ve şimdiki nitelikleri, zilyetlik durumları ve üzerlerindeki zilyetliğin sürdürülüş biçimi, ham toprak vasfındaki taşınmazlar yönünden imar-ihyalarının tamamlanıp tamamlanmadığı ve tamamlandıysa sonrasındaki kullanım süresi ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup olmadıkları, mera parseliyle çekişmeli taşınmazlar arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı belirlenmemiş, raporda daha çok taşınmazların genel niteliği konusunda tespitlere yer verilmiştir. Öte yandan, taşınmazların önceki niteliklerini ve ham toprak vasfındaki taşınmazlar yönünden imar-ihya işlemlerinin başladığı ve tamamlandığı tarihi belirlemede en iyi yöntem olan hava fotoğraflarının incelenmesi usulünce yapılmamış, sadece 1973 tarihli hava fotoğrafının incelenmesiyle yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazların kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ile aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı; daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ile bir fen elemanı, bir jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve üç ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları, öncesinde mera olup olmadıkları, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, taşınmazların sınırlarında geçmişten bugüne kadar herhangi bir değişiklik olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde ise tüm tespit bilirkişileri dinlenerek çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; taşınmazların görüntüsü ve mera ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazları komşu parsellerle birlikte ele alan, taşınmazların önceki ve mevcut niteliklerini, ne kadar süreden beri hangi vasıfla kullanıldıklarını, mera ile aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliklerini, sınırlarını ve taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, komşu mera parselleriyle arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını açıklayan rapor düzenlettirilmeli; sunulan raporda çekişmeli taşınmazların memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumları gösterilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe imkan verir kroki ve ayrıntılı rapor alınmalı; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
F/A