
Esas No: 2019/4679
Karar No: 2019/8117
Karar Tarihi: 02.05.2019
Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/4679 Esas 2019/8117 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2019/4679 E. , 2019/8117 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda; mahkûmiyetine dair Babaeski Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 04/06/2014 gün ve 2014/94 Esas, 2014/345 Karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 28/06/2018 gün ve 2016/10946 Esas, 2018/10472 Karar sayılı ilamı ile başvurulacak yasa yolunun itiraz olması nedeniyle hükmün incelenmeksizin iade kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 15/04/2019 gün ve KD-2019/ 25009 sayılı yazısı ile itiraz etmesi üzerine dosya Daireye gönderilmiş olup;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ilgili itiraz yazısında özetle; anılan suçtan verilen mahkumiyet hükmü itiraza tabi olmayıp temyize tabi olduğundan, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi talep edilmiştir.
Gereği görüşülüp, düşünüldü:
Sonradan yürürlüğe giren yasanın suçun unsurlarını değiştirmesi, suça etkili halleri yeniden düzenlemesi, ceza miktarlarını öncekinden farklı alt ve üst sınırlar arasında belirlemesi gibi nedenlerle, önceki suç bakımından doğurduğu sonucun bir mahkeme kararı ile saptanması gerekir. Bu durumda “mahkûmiyet hükmünde değişiklik yargılaması” veya kısaca “uyarlama yargılaması” denilen bir yargılama faaliyetine ihtiyaç vardır. Her yargılama faaliyeti gibi bu da bir davanın varlığını gerektirir.
Ceza yasalarının zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kuralları sıralayacak olursak;
... sayılı TCK"nın 7. maddesinin 2. fıkrası;
"Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."
... sayılı Kanunun 9. maddesi;
(1) 1 Haziran 2005 tarihinden önce kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak, Türk Ceza Kanunu"nun lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde, duruşma yapılmaksızın da karar verilebilir.
(2) Birinci fıkra hükmü, 1 Haziran 2005 tarihinden önce verilip de Yargıtay tarafından lehe olan hükümlerin uygulanması hususunda değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle bozularak mahkemesine gönderilen hükümler hakkında da uygulanır.
(3) Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.
(4) (Ek fıkra:11/05/2005-5349 S.K./4.mad.) Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz." şeklinde hükümler içermektedir.
... sayılı Kanun"un amacı, ... sayılı TCK"nın yürürlüğe konulmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek, kapsamı ise diğer yasalarda ... sayılı TCK"ya yapılan yollamalar, ... sayılı TCK"nın yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kaldırılan hükümler ve ... sayılı TCK"nın uygulanması için diğer Kanunlarda yapılan değişiklikler, bu yasanın yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş suçlar hakkında ne surette hüküm kurulacağı ve kesinleşmiş cezaların nasıl infaz edileceğine ilişkin hükümlerdir. Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, ... sayılı Kanun"un “Lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul” başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrası;
a) Sadece 01 Haziran 2005 tarihinden önce kesinleşmiş mahkûmiyet hükümlerinde ve
b) Münhasıran, ... sayılı TCK"nın yürürlüğe girmesi nedeniyle hükümde bir değişiklik yargılaması yapılması gerektiğinde uygulanabilecektir. Başka bir ifadeyle bu düzenleme, ... sayılı TCK"nın dışında başka herhangi bir yasanın yürürlüğe girmesi ve lehe hüküm içermesi halinde yapılacak incelemeyi kapsamamaktadır.
... sayılı Kanun"un 98. maddesinin 1. fıkrası;
"Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir."
... sayılı Kanun"un 101. maddesi;
(1) Cezanın infazı sırasında, 98 ilâ 100. maddeler gereğince mahkemeden alınması gereken kararlar duruşma yapılmaksızın verilir. Karar verilmeden önce Cumhuriyet Savcısı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri istenebilir.
(2) 99. madde gereğince cezaların toplanması gerektiğinde, bu hususta hüküm vermek yetkisi, en fazla cezaya hükmetmiş bulunan mahkemeye, bu durumda birden çok mahkeme yetkili ise son hükmü vermiş olan mahkemeye; hükümlerden biri doğrudan doğruya bölge adliye mahkemesi tarafından verilmiş ise, bölge adliye mahkemesine, Yargıtay tarafından verilmiş ise Yargıtaya aittir.
(3) Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtaydan başka mahkemeler tarafından verilmiş olan bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir." şeklinde düzenlemeler içermektedir.
Görüldüğü gibi ... sayılı Kanun"un 98 ilâ 101. maddeleri, herhangi bir ceza normunun hükmün kesinleşmesinden sonra değişmesi halinde yapılacak uyarlama yargılamasına ilişkin genel bir düzenlemeyi içermektedir.
Ceza Genel Kurulu"nun 15/11/2011 tarih ve 2011/8-292 E-2011/224 sayılı kararında ayrıntıları anlatıldığı üzere;
Sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle mahkûmiyet hükmünde değişiklik yargılamasını düzenleyen ... sayılı Kanun"un 98 ile 101. maddesi genel nitelikte, ... sayılı Kanun"un 9. maddesi ise sınırlı uygulama alanına sahip özel nitelikte bir düzenlemeyi içermektedir. Bu durum yasa koyucunun uyarlama yargılaması konusunda iki farklı yasada iki ayrı düzenleme öngörmesinin bilinçli bir tercihe dayandığını ortaya koymaktadır.
Bu itibarla, sonradan yürürlüğe giren ve lehe hüküm içeren yasanın ... sayılı TCK"nın olması ve mahkûmiyet hükmünün de 01 Haziran 2005 tarihinden önce kesinleşmiş olması halinde, uyarlama yargılaması özel düzenlemeyi içeren ... sayılı Kanun"un 9. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen usule göre gerçekleştirilmeli, bu iki koşulun birden oluşmadığı hallerde ise, genel düzenleme getiren ... sayılı Kanun"un 98 vd. maddelerindeki yöntem uygulanmalıdır.
01 Haziran 2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen yasa değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasının tabi olacağı ilkeler ... sayılı Kanun"un 9. maddesine göre değil, ... sayılı Kanun"un 98 ilâ 101. maddelerine göre belirlenmelidir. Buna göre; 01/06/2005 tarihinden sonra kesinleşen hükümlerin, gerçekleştirilen yasa değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasına konu edilmeleri durumunda, uyarlama yargılaması sonucunda verilen kararlara karşı başvurulabilecek yasa yolu ... sayılı Kanun"un 101/3. fıkrası uyarınca itirazdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
... sayılı CMK’nın 231. maddesinde değişiklikler getiren ... sayılı Kanun"un 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe girmesi üzerine, 03/05/2007’de kesinleşen hükümde yapılan uyarlama yargılaması, ... sayılı Kanun"un 98 ilâ 101. maddelerinde belirlenen ilkelere tâbi bulunduğundan uyarlama yargılaması sonucunda verilen karara karşı başvurulacak yasa yolu da ... sayılı Kanun"un 101/3. fıkrası uyarınca itiraz olduğundan, Dairemizin, Yerel Mahkeme hükmünün itiraz merciince incelenip bir karar verilmesi için dosyanın iadesine karar vermesi yönündeki karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
Açıklanan nedenlerle; Dairemizin 28/06/2018 gün ve 2016/10946 esas, 2018/10472 sayılı onama kararındaki gerekçeye göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı yerinde görülmediğinden ... sayılı Yasa"nın 99/3. maddesiyle ... sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 3. fıkra hükmüne göre dosyanın Ceza Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE, 02/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.