19. Hukuk Dairesi 2016/11808 E. , 2017/7586 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak ve karşı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik hükmün davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ... ile davalı şirket yetkilisi ... ... ve vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı şirket yetkilisi ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasında ticari alım satım ilişkisi olup, müvekkilinin cari hesap alacağını tahsil için giriştiği icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, taraflar arasında yedek parça alım satımına dayalı cari hesap ilişkisi olduğunu, müvekkilinin ürün siparişlerini davacı şirketin süresinde teslim etmediğini ya da teslim etmek için fiyat farkı talep ettiğini, siparişten farklı, ayıplı, kullanılmış ya da orijinal olmayan ürün teslim edildiğini, böylece müvekkilini müşterileri karşısında ve ticari hayatta zor durumda bıraktığını, hiçbir gerekçe göstermeksizin sözleşmeyi haksız yere feshedip, müvekkili aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibi başlattığını, müvekkilinin maddi-manevi zarara uğradığını belirterek aleyhlerine açılan davanın reddi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ....000 TL maddi ....000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, itirazın iptali davalarını ticari satımdan doğan alacak davası olarak ıslah ettiklerini ........2014 tarihli dilekçelerinde belirterek, ıslah talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre, davacı-karşı davalı şirketin, davalı-karşı davacı şirketten ticari satımdan kaynaklanan cari hesap alacağının mevcut olduğu, davalı-karşı davacı, her ne kadar davacı-karşı davalının satışa konu ettiği malların ayıplı olduğu, buna ilişkin fatura düzenlendiğini iddia etmişse de yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı, bu nedenle ürünlerin ayıplı olduğunun kabulü halinde dahi davalı-karşı davacının ayıplı ürünleri kabul etmiş sayılacağı, bundan dolayı davacı-karşı davalıdan herhangi bir talepte bulunamayacağı ayrıca davalı-karşı davacı tarafça sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle zarara uğranıldığı iddia edilmiş ise de taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşmenin olmadığı gibi yazılı şekilde gerçekleştirilen cari hesap sözleşmesinin de bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari satıma dayanan sipariş akabinde gerçekleşen ilişki olduğu, asgari mal alım satımını içeren bir sözleşmenin veya bayilik ya da tek satıcılık sözleşmesinin mevcut olmadığı, bu durumda davalı-karşı davacının sözleşmenin haksız feshi nedeni ile uğradığını iddia ettiği zararları var ise davacı-karşı davalıdan bu tür zararlarını taraflar arasında devam eden ticari ilişki kapsamında talep edemeyeceği, ayrıca davalı-karşı davacı tarafça her ne kadar davacı-karşı davalının haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil eden tutum ve davranışları nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradığını iddia etmiş ise de davacı-karşı davalının herhangi bir haksız rekabet teşkil eden fiilini ispatlayıcı bir delilin dosyaya ibraz edilmediği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava itirazın iptali davası olarak açılmış yargılamanın safahatında davacı taraf davasını alacak davası olarak ıslah edilmiştir. HMK 178. maddesi “Islah eden taraf ıslah sebebiyle geçersiz hale gelen işlemler için yapılan yargılama gideri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere hakimin takdir edeceği teminatı bir hafta içinde mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.” hükmünü içermektedir.
Yine aynı Yasanın 180. maddesinde “Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi halde ıslah hakkını kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Mahkemece davacının ıslah talebi üzerine HMK 178 ve 180 maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı-karşı davacı yararına takdir edilen ....480,00-TL duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 02/.../2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.