22. Hukuk Dairesi 2017/26022 E. , 2019/22898 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı ... Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ye ait işyerinde (servis) otobüs şoförü olarak çalıştığını, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu, aylık net ücretinin 1.250.-TL olduğunu, davalı alt işverenin ... 1. Noterliğinin 29.05.2015 tarih 5480 yevmiye numaralı ihtarname ile 27.05.2015 ve 29.05.2015 tarihlerinde amirlerinin bilgisi ve izni olmaksızın işe gelmediğini, bu durumu haklı gösterecek bilgi ve belge varsa bunu 3 gün içinde bildirmesini istediğini, ancak devamsızlık yaptığı iddia edilen tarihlerde davacının raporlu olup, raporunu işyerine gönderdiğini, davalı alt işverenin devamsızlık yapmadığını bildiği için banka hesabına 04.06.2015 tarihinde 1.715,35 TL tutarında kıdem tazminatı yatırdığını, bakiye kıdem tazminatı ile ihbar tazminatını ödemek zorunda olduğunu ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili, davacının servis şoförü olarak asgari ücretle 31.05.2015 tarihine kadar çalıştığını, 01.06.2015 tarihli ihtarname ile iş sözleşmesinden doğan bazı işçilik haklarının ödenmediği iddiası ile iş sözleşmesini feshettiğini, bu sebeple kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının davacının banka hesabına ödendiğini ihbar tazminatı talebinin yasal dayanığının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... Gıda Ürn. San. ve Tic. A.Ş. vekili, diğer davalı ile aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısman kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz.
Somut uyuşmazlıkta, davacı iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini ileri sürmüş, davalılar ise sözleşmenin işçi tarafından feshedildiğini savunmuştur. Dosya kapsamında taraflarca keşide edilen iki ayrı ihtarname bulunmaktadır. Davalı işveren tarafından keşide edilen 29/05/2015 tarihli ihtarname, iş sözleşmesinin feshine ilişkin olmayıp, davacının 3 gün içinde devamsızlığının mazeretini bildirmesi gerektiği aksi takdirde iş sözleşmesinin feshedileceği ihtarını içermektedir. Davacı tarafından keşide edilen 01/06/2015 tarihli ihtarnamede ise, davacının “gündüz 6 gece 3 saat olmak üzere 9 saat çalıştığı, fazla mesai ücretinin ödenmediği, 14 gün çalışıp 1 gün hafta tatili kullandığı, ücreti net 1200 TL olmasına rağmen asgari ücret olarak gösterildiği” gerekçesiyle iş sözleşmesini feshettiği ifade edilmektedir. Mahkemece, davalı işverence keşide edilen ihtarname ve 01/06/2015 tarihli işten ayrılış bildirgesinde 29 kodunun bulunması sebebiyle feshin işveren tarafından yapıldığı sonucuna ulaşılmış ise de, anılan ihtarnamede sözleşmenin feshine dair bir irade açıklaması bulunmamaktadır. Aksine iş sözleşmesinin 01.06.2015 tarihli ihtarname ile davacı işçi tarafından feshedildiği dosya kapsamından açıkça anlaşılmaktadır. İşten ayrılış bildirgesindeki çıkış kodunun “İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile feshe” ilişkin olması, tek başına feshin işverence yapıldığını göstermez. Mahkemece belirtilen yönler dikkate alınmadan iş sözleşmesinin işverence feshedildiği sonucuna varılması yerinde değildir. Diğer taraftan, davacı işçi 01.06.2015 tarihli ihtarnamede haklı fesih sebeplerini açıklamış olup, bu sebepler arasında fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği iddiası da bulunmaktadır. Yapılan yargılama sonucunda davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediği kanaatine varılarak söz konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır. Bu halde, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından feshedildiği ve feshin haklı bir sebebe dayandığı kabul edilmelidir. Ancak mahkemece haklı feshin sonucu olarak kıdem tazminatı talebinin kabulü yerinde ise de, ihbar tazminatı talebinin kabulü hatalıdır. İş sözleşmesini fesheden tarafın, haklı fesih halinde dahi ihbar tazminatına hak kazanamayacağı dikkate alınarak ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 10.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.