20. Hukuk Dairesi 2016/7241 E. , 2018/1525 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR :
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve davacı ... köyü tüzel kişiliği tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Sivas ili, ... ilçesi, ... köyü 112 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 2007 yılında yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden orman niteliği ile Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Aynı yer 112 ada 184, 15, 186, 187, 188, 189, 190 ve 191 parsel sayılı taşınmazlar ise kadastroda senetsizden tarla niteliği ile dava dışı kişiler adına tespit edilmiş ise de 2009 yılında yapılan bağış işlemi nedeni ile davalı ... köy tüzel kişiliği adına tapuya tescil edilmiştir.... ilçesi, ... köyü 101 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar, 2006 yılında yapılan kadastro sırasında sırasıyla tarla-çayır ve ham toprak niteliği ile, 101 ada 1 sayılı parsel Ağustos 1949 tarih ve 28 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak 101 ada 2 sayılı parsel ise senetsizden Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Zara ilçesi, ... köyü 116 ada 1 sayılı parsel de 2008 yılında yapılan kadastro sırasında senetsizden ve zilyedliğe dayalı olarak davalı ... adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir.
Davacı vekili 02/02/2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; söz konusu taşınmazların tamamının veya bir kısmının, davacı köy lehine otlakiye ve yaylakiye şerhi konulmasına ilişkin İpsile (Doğanşar) Asliye Hukuk Mahkemesinin 1952/46 Esas - 1953/13 Karar sayılı kararına konu olduğunu ileri sürerek bu taşınmazların tapu kayıtları üzerine davacı köy lehine yayla ve otlakiye şerhi konulmasını talep etmiş, 20/05/2014 tarihinde yapılan keşifte 116 ada 1 sayılı parsel yönünden açılan davadan feragat edilmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, ... ilçesi,... köyü 101 ada 1 ve 2 sayılı parsellerin tapu kayıtları üzerine davacı köy lehine yayla ve otlakiye şerhi konulmasına, diğer taşınmazların orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olması nedeniyle bu taşınmazlar yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve davacı...köyü tüzel kişiliği tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydı üzerine yayla ve otlakiye şerhi konulmasına ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. Arazi kadastrosu ise 2006, 2007 ve 2008 yıllarında yapılmıştır.
1) Davacı Beşağaç köyü tüzel kişiliğinin 112 adada yer alan çekişmeli taşınmazlar yönünden temyiz itirazları incelendiğinde; çekişmeli 112 ada 1/A, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190 ve 191 parsel sayılı taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu ve bu tür yerlerin 20.11.2012 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 16. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
2) Davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin çekişmeli 101 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temyiz itirazlarına gelince; iddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliği dikkate alındığında, mahkemece yapılan araştırma, soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; dava, davacı köy tarafından çekişmeli taşınmazların yaylakiye-otlakiye-mera niteliğinde olduğu gerekçesiyle tapu kayıtlarına bu yönde şerh konulması istemine ilişkin olup, mahkemece keşif mahallinde tanık ve özellikle komşu köyden mahalli bilirkişiler dinlenilerek bir araştırma yapılması gerekirken mahallinde yapılan keşifte hiçbir mahalli bilirkişi ve tanık dinlenilmemiş, ayrıca çekişmeli taşınmazların yaylakiye-otlakiye-mera niteliğinde olup olmadığı yönünde keşifte hazır bulunan ziraat bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda yüzeysel-soyut beyan ve tespitlerde bulunulmuş olup, taşınmazların toprak yapısı ve bitki örtüsü detaylı incelenmemiş ve usulüne uygun mera araştırması yapılmamıştır. Çekişmeli 101 ada 1 ve 2 sayılı parsellerin Hazine adına tarla-çayır ve ham toprak nitelikleri ile tapuda kayıtlı oldukları ve davalı ... Yönetiminin bu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu yönünde itirazda bulunduğu dikkate alındığında, taşınmazların niteliğinin belirlenmesi açısından yapılan orman araştırması da yetersizdir. Zira, taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış olup, taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadıkları en eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğraflarından yararlanılarak tespit edilecektir. Ancak mahkemece sadece 1979 tarihli memleket haritası üzerinde çekişmeli taşınmazların konumu araştırılmış olup, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafından yararlanılmamış, komşu parsellerin kayıtları ve dayanakları getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak okudukları araştırılmamıştır.
Bu sebeplerle, öncelikle çekişmeli 101 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların komşu parsellerine ait kadastro tutanakları ve var ise dayanak belgeleri ile tapu kayıtları, yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafları ile bunlardan üretilen memleket haritaları (orjinal renkli) ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat ve bir jeodezi-fotogrametri mühendisi bilirkişi ile bir fen elemanı yardımıyla, komşu köylerden seçilecek ve taraflarla husumeti veya çıkar ilişkisi bulunmayan mahalli bilirkişilerle birlikte dava konusu 101 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların başında yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin, niteliğinin, orman sayılan yerlerden olup olmadıklarının (3116, 4785, 5658 ve 6831 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli) orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, mera sayılan yerlerden olup olmadıkları (Meralar, mülkiyeti Hazineye, kullanım hakkı köy yada kasaba halkına ait, hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu şekilde kullanılan kamu orta malı niteliğindeki taşınmazlardır), kadimden beri mera olarak kullanılıp kullanılmadıkları araştırılmalı, bu yönde ziraat bilirkişiden taşınmazların toprak yapısı ve üzerlerindeki bitki örtüsünün niteliği hususlarında detaylı araştırma yapılarak tespitlerini içeren geniş kapsamlı rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak okudukları araştırılmalı, belirtilen hususlarda yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılıp deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yöntemine uygun şekilde orman ve mera araştırması yapılmadan, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ... köyü tüzel kişiliğinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ... köyü tüzel kişiliğine yükletilmesine,
2) İkinci bentte açıklanan açıklanan nedenlerle davalı Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... Yönetimine iadesine 27/02/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.