Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13116
Karar No: 2018/866
Karar Tarihi: 12.02.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/13116 Esas 2018/866 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/13116 E.  ,  2018/866 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar, ..."un 19/09/2010 tarihinde elektrik akımına maruz kaldığını,sol ayak parmaklarının kesildiğini, olaydan sonra elektrik direklerinin onarıldığını, davalının özensiz olduğunu, maddi manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere, ... için 4.000.00.-TL maddi, 30.000.00.-TL manevi, davacı anne ... için 1.000.00.-TL maddi, 15.000.00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davacılar 31/03/2015 tarihinde ... için talep edilen maddi tazminata ilişkin talep sonucunu 7.018.32.- TL ye yükseltmişlerdir.
    Davalı, olaydan dolayı sorumlu olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; Davanın kısmen KABUL, kısmen REDDİNE,
    Davacı ... ..."ın maddi zarar talebi ile davalı ... aleyhine açtığı davanın REDDİNE,
    Davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile davacı ... ... için 7.018,32TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 19.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
    Davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile davacı ... ... için 10.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya velayeten annesi ... ..."a ÖDENMESİNE, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
    Davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile davacı ... ... için 5.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davalı şirket, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Bu sorumluluk türü tehlike sorumluluğu olarak da isimlendirilmekte olup, sorumluluk türlerinin en ağırını oluşturur. Burada tehlikeli nesne veya işletme ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması sorumluluk için gerekli olup hareket unsurunu haksız fiilin sonuç unsuruyla birlikte değerlendirmek gerekir ( Doç. Dr. ... TBK. Haksız fiilden doğan borç ilişkileri - Porf Dr....sorumluluk hukuku ... çevirisi. 1983 Sh. 12-14 ).
    Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira, bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir.
    Bu sebeple, sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır(Prof. Dr...., Borçlar Hukuku Genel Hükümler 1991 Baskı Cilt 2 sf: 14-15).
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacılardan ..."un davalı şirkete ait enerji nakil hattındaki elektrik akımına kapılarak yaralandığı; dolayısıyla davalı şirketin faaliyeti ile ortaya çıkan zarar arasında illiyet bağının bulunduğu, davalı şirketin zarardan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
    Müteselsil (dayanışmalı) sorumluluk kuralına göre, olayda kusurlu olanların her biri, zararın oluşmasına birleşen veya bağımsız hareket eden davranışları ile katkıda bulunduklarından, meydana gelen zararın tamamından müteselsil olarak sorumludurlar. (TBK"nın 61. Maddesi) 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 163. maddesi (818 Sayılı Borçlar Kanunun 142. maddesi) gereğince de müteselsil sorumlulukta zarar görenin dilediği borçluya başvurma hakkı vardır. Dilerse sorumlulardan birine, dilerse hepsine veya bir kısmına karşı dava açabilir.
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında; davalının %40, dava dışı tarla sahibinin % 50, çocuğu ..."a ilgi ve özen göstermeyen davacı ..."nin % 10 oranında kusurlu sayıldığı görülmektedir. Mahkeme ise, ... için maddi tazminat miktarını belirlerken davalının kusuru oranında tahsiline karar vermiştir. Oysa, 6098 sayılı
    TBK.nun 61. ve 62.(818 sayılı BK.nun 50 ve 51.) maddelerine göre davalı idarenin müteselsil sorumluluk ilkesi gereği zararın tamamından sorumlu olması gerekir. Diğer bir anlatım ile olay tarihinde 10 yaşında olan davacı ... için ödenecek maddi tazminat belirlenirken davacı anne ..."nin kusuru oranında bir indirim yapılması da, dava dışı kişinin kusuru oranında bir indirim yapılması da doğru değildir. Maddi tazminata hükmedilirken, mahkemece bu konulara dikkat edilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3- Türk Borçlar Kanunu 58. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Davaya konu olan olayda; olayın oluş şekli, olay tarihi, tarafların durumu ve yukarıdaki ilkeler birlikte dikkate alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarları her iki davacı için de azdır. Davacılar yararına daha fazla miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması da doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte yazılı nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi