2. Hukuk Dairesi 2016/13700 E. , 2017/5840 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 07/03/2016 gün ve 13466-4374 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
1-Temyiz incelemesinde yer alan açıklamalara göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istekleri yersizdir.
2-Mahkemece karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda her iki boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine, erkek lehine 2.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminata karar verilmiş, karar tarafların temyizi üzerine Dairemizin 07.03.2016 tarihli ilamının 2.3 ve 4 numaralı bentleri ile; “Mahkemece davacı-karşı davalı kadın tamamen kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de, toplanan delillerden davacı-karşı davalı kadına yüklenen kusurlu davranışların yanında davalı-karşı davacı erkeğin de eşine şiddet uyguladığı ve telefonda başka kadınla görüşerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Hal böyle iken davacı-karşı davalı kadının tamamen kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı erkek lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
3- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re"sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, taraflann ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m.175). Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadın daha ağır kusurlu olmadığı, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O hâlde, davacı-karşı davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir, şeklinde hükmün kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davalı karşı davacı erkek tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosyanın yapılan incelemesinde; bozma ilamında belirtilen davalı-karşı davacı erkeğin başka bir kadınla görüşerek güven sarsıcı davranışta bulunduğu ispatlanamadığı gibi kadın tarafından da bu vakıaya dayanılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda bozma ilamında davalı-karşı davacı erkeğe güven sarsıcı davranışa ilişkin kusurun yüklenilmesi doğru olmamıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerle; davalı karşı davacı erkeğin eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı, davacı karşı davalı kadının da sadakat yükümlüğüne aykırı hareket ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının ağır kusurlu olduğu ve tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının birbirlerine denk olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece davacı-karşı davalı kadına tedbir nafakasının verilmemesinin sonucu itibariyle yine ağır kusurlu olan kadının yoksulluk nafakasının reddi ile erkek lehine maddi ve manevi tazminata karar verilmesinin yerinde olduğu görülmektedir. Ne var ki bu hususlar ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından Dairemizin 07.03.2016 tarih ve 2015/13466 esas, 2016/4374 karar sayılı bozma ilamının tamamen kaldırılmasına yerel mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan sebeple onanmasına, davalı-karşı davacı erkeğin diğer karar düzeltme taleplerinin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, davalı-karşı davacı erkeğin karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereğince kısmen kabulü ile Dairemizin 07.03.2016 tarih ve 2015/13466 esas, 2016/4374 karar sayılı bozma ilamının tamamen KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda açıklanan sebeple ONANMASINA, diğer karar düzeltme itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 11.05.2017(Prş.)