3. Hukuk Dairesi 2016/9648 E. , 2018/998 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan denetim sonucunda düzenlenen teftiş raporunda, ... Devlet Hastanesi"nde görev yapan ve aynı zamanda özel muayenehanesi olan doktorların muayene ettikleri hastaların, özel muayenehanesi olmayan doktorlar adına yazılarak, özel muayenehanesi olmayan doktorlara fazladan ek ödeme yapıldığının tespit edildiğini belirtilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davalı doktora 2008 yılı için bu şekilde yapılan 3.552,32 TL fazla ödemenin, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, bu olay nedeniyle hakkında yapılan soruşturma neticesinde verilen disiplin cezasının iptali için ... 2. İdare Mahkemesinde açtığı 2010/1540 E. sayılı davayı kazanarak disiplin cezasının iptaline karar verildiğini, görevi ihmal suçuyla yargılandığı ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/989 E. sayılı davasında ise beraat ettiğini ve bu kararın kesinleştiğini, kendisine fazladan ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti için ayrı ayrı her bir hasta kaydının dosyaya getirtilip incelenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ... ... Devlet Hastanesi acil servisinde çalışan ve muayenehanesi olan doktorların tedavi ettikleri hastalara ilişkin olarak yine doktor olan davalının bu hastaları tedavi etmiş gibi belge düzenlediklerine ve davalıya fazla ödeme yapılmasına sebebiyet verdiklerine dair müfettiş raporu hariç somut bir belge bulunmadığı, davalı tarafından muayena edilen hastalara ilişkin evrakların sahteliğinin kanıtlanamadığı, müfettiş raporunun ek ödemelerin yapılmasından çok sonra salt tanık ifadelerine dayalı olarak hazırlandığı, bu itibarla müfettiş raporunun tek başına davalının fazladan ek ödeme aldığını kesin olarak kanıtlayan bir delil olarak görülmediği ve davacı tarafın davalının hak etmediği halde fazladan ek ödeme aldığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davalıya fazladan yapıldığı iddia olunan ek ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.
HMK.nun 266 ve devamı maddeleri gereğince, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerekir. Aynı Kanunun 281. maddesinde ise, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri, mahkemece; bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alınabileceği, ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görülürse, yeni görevlendirecek bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda, yargılama sırasında ilk olarak hesap uzmanı/avukat bilirkişi tarafından düzenlenen 31/10/2011 havale tarihli bilirkişi raporunda; davalının müfettiş raporunda iddia edildiği gibi bazı hekimlerin özel muayenesinde yazdığı reçeteleri kendi adına yazılarak bilgisayara işlettiği ve hastaneyi zarara uğrattığının kanıtlanamadığı, bu konuda bazı hastane çalışanlarının iddiaları dışında kanıt bulunmadığı, bu beyanlarda dahi davalının isminin belirtilmediği tespit edilmiş olup davacının davalıdan bir alacağının olmadığının tespit edildiği, rapora itiraz halinde davalının belirttiği ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/989 E. sayılı dava dosyası ile ... 2. İdare Mahkemesinin 2010/1540 E. sayılı dava dosyasının celbinin gerektiğinin belirtildiği görülmüştür.
Davacı tarafın söz konusu bilirkişi raporuna itirazı üzerine dosya mahmemece emekli sayıştay uzman denetçisi/ yeminli mali müşavir olan başka bir bilirkişiye tevdi edilmiş ve bu bilirkişi tarafından düzenlenen 24/04/2012 havale tarihli raporda ise; dava dosyasında muayenehanesi olan hekimlerin acil serviste muayene ettikleri hastaları, davalının adına yazarak fazla ödemeye sebep olunduğuna ilişkin somut bilgi ve belgenin bulunmadığının, davacı idarenin talep edebileceği alacağın belirlenebilmesinin hasta dosyalarının incelenmesi neticesinde, muayene edilmediği halde muayene edilmiş gibi belge düzenlendiğinin ya da düzenlenmiş belgelerin sahteliğinin grafoloji uzmanlarınca tespiti halinde olanaklı olduğunun, döner sermaye ek ödemelerinin yapılmasından yaklaşık iki yıl sonra tanık ifadeleri esas alınarak rapor düzenlenmesi ve düzenlenen rapora istinaden yersiz ödemenin tespit edilmesinin mümkün olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Görüldüğü üzere her iki bilirkişi raporunda da dosya kapsamında tanık ifadeleri dışında başkaca somut bilgi ve belgenin bulunmadığı tespit edilmiş olup, ikinci raporda davacı idarenin talep edebileceği alacağın belirlenebilmesinin hasta dosyalarının incelenmesi neticesinde, muayene edilmediği halde muayene edilmiş gibi belge düzenlendiğinin ya da düzenlenmiş belgelerin sahteliğinin grafoloji uzmanlarınca tespiti halinde olanaklı olduğu, ayrıca ilk raporda da ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/ 989 E. sayılı dosyası ile ... 2. İdare Mahkemesinin 2010/ 1540 E. sayılı dosyasının dosya arasına alınarak incelenmesi gerektiği belirtilmektedir.
Bu durumda, mevcut kapsamı itibariyle eksik olan dosya muhteviyatı ve eksik olan dosya muhteviyatına göre düzenlenen bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olmayıp mahkemece; bilirkişi raporlarında dosya arasına alınması gerektiği
belirtilen hasta dosyaları ve ilgili tüm evraklar ile ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/989 E. sayılı dosyası ve ... 2. İdare Mahkemesinin 2010/1540 E. sayılı dosyası dosya arasına alınıp, davacı tarafından iadesi istenebilecek ek ödemenin varlığının ve miktarının belirlenmesi amacıyla 24/04/2012 havale tarihli ikinci raporu düzenleyen bilirkişiden bilimsel verilere dayanan nitelikte, hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli ek rapor alınıp mahkemece gerekli değerlendirmeler de yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.