Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/304
Karar No: 2022/9838
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/304 Esas 2022/9838 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


10. Hukuk Dairesi'nin 2022/304 E. ve 2022/9838 K. sayılı kararı, bir rücuan tazminat davasına ilişkindir. Davalıların %70 kusuru nedeniyle gerçekleşen bir kaza sonrası, sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımından kaynaklanan zararın davalılardan rücuan alınması talep edilmiştir. Mahkeme, bu talebi kabul etmiştir ancak, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz talepleri doğrultusunda, gerçek zararın hesaplanması ve gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerleri ile yargılamada yöntemince hesaplanacak gerçek zarar karşılaştırması yapılıp düşük olanın hükme esas alınması gerektiği açıklanmıştır. Bu hesaplama yapılırken, sigortalının net geliri, kalan ömür süresi, göremezlik derecesi, kusur oranı gibi faktörler dikkate alınmalıdır. Kanunlar arasında açıklama getirilen 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinde ise, rücu alacağından sorumluluğun belirlenmesinde kaçınılmazlık ilkesinin dikkate alınacağı ve işverenin sorumluluğunun belirlenmesinde de kaçınılmazlık ilkesinin göz önünde bulundurulacağı belirtilmektedir.
10. Hukuk Dairesi         2022/304 E.  ,  2022/9838 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma kararı sonrası; ilamda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair ilk kararın; davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 05.11.2018 tarihli kararı ile ... bu karar bozulmuş olup, uyulan bozma kararı sonrası, Mahkemece, davalıların %70 kusuru üzerinden davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmiştir.
    15.09.2011 günü gerçekleşen ... kazasında sürekli ... göremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın yasal faiziyle birlikte davalılardan rücuan alınmasına ilişkin davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin 1. fıkrasında, ... kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve ... güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği, işverenin sorumluluğunun belirlenmesinde kaçınılmazlık ilkesinin dikkate alınacağı belirtilmiştir. Anlaşılacağı üzere rücu alacağından sorumluk belirlenirken gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerleri ile yargılamada yöntemince hesaplanacak gerçek (maddi) zarar karşılaştırması yapılıp düşük (az) olan tutarın hükme esas alınması, ayrıca, işverenin fıkrada öngörülen sınırlı sayıdaki durumlarda sorumluluğu söz konusu olduğundan ilgililerin kusur durumlarında kaçınılmazlık da göz önünde bulundurularak saptanan kaçınılmazlık payından işverenin sorumlu tutulmaması gerekmektedir.
    Bu tür davalarda gerçek zarar hesabı, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılmalı, sigortalı sürekli ... göremezlik durumuna girmişse bedensel zarar, ölüm halinde destekten yoksun kalma tazminatı hesabı dikkate alınmalıdır. Gerçek zararın belirlenmesinde, zarar ve tazminata doğrudan etkili olan sigortalının net geliri, kalan ömür süresi, ... görebilirlik çağı, ... göremezlik derecesi, kusur ve destek görenlerin gelirden alacakları pay oranları, eşin evlenme olasılığı gibi tüm veriler ortaya konulmalıdır. Gerçek zarar, sigortalının kaza tarihi itibarıyla kalan ömür süresine göre aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Sigortalı veya hak sahiplerinin kalan ömür süreleri yönünden ise, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, ... Üniversitesi ... Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, ... Danışmanlık, ... Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “...” adı verilen Ulusal Mortalite Tablosu hazırlanarak Sosyal Güvenlik Kurumunca 2012/32 sayılı Genelgeyle ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında uygulamaya konulmuş olup özü itibarıyla varsayımlara dayalı gerçek zarar hesabında gerçeğe en yakın verilerin kullanılması gerektiğinden ülkemize özgü ve güncel verileri içeren ... tablosu kalan ömür sürelerinde esas alınmalıdır.
    Sigortalının 60 yaşına kadar aktif dönemde günlük net geliri üzerinden, 60 yaşından sonra kalan ömrü kadar pasif dönemde asgari ücret üzerinden, her yıl için ayrı ayrı hesaplama yapılacağı Yargıtayın yerleşmiş görüşlerindendir. Günlük net gelir saptanarak rapor tarihi itibarıyla bilinen dönemdeki kazanç, var olan verilere göre iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanmaktadır. Bilinmeyen dönemdeki kazanç bakımından ise tazminatların peşin olarak hesaplanmasına karşın gelirlerin taksit taksit elde edilmesi sonucunda tazminata esas gelire artırım ve iskonto uygulanmaktadır. Peşin sermayeden elde edilecek yarar, reel faiz kadar olduğundan şu durumda enflasyon dışlanmak suretiyle değişen ekonomik koşullar ve reel faiz oranları da gözetilerek %10 yerine Kurum ilk peşin sermaye değeri hesaplamalarına paralel olarak %5 oranı uygulanmalıdır.
    Eldeki davada, davalıların %70 kusuru ve dava dışı kazalının %43 ... göremezlik oranına istinaden hesaplanan gerçek zarar miktarı 101.675,72 Tl olup; kazalıya bağlanan ilk peşin sermaye değeri ise 132.971, 64 Tl dir; bu kapsamda Mahkemece, yukarıda izah edilenler kapsamında, gerçek zarar ilk peşin sermaye değerinden daha düşük olmasına karşın, bilirkişi raporu doğrultusunda ilk peşin sermaye değerli elirin %70 kusura istinaden karşılık miktarının hükme esas alınması; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27.06.2022 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi