Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı takipte borçlu İİK’nun 168/4.maddesi gereğince dayanak senetteki imzayı inkar etmiş ise de bu itirazın dinlenebilmesi için anılan maddede açıklandığı gibi 5 günlük hak düşürücü süre içinde yapılması zorunludur. Somut olayda gözlendiği gibi borçlu ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü de icra mahkemesi nezdinde ileri sürmüştür. Mahkemece öncelikle yapılması gereken iş bu husustaki şikayeti inceleyip oluşacak sonuca göre tebligatın usulsüzlüğünün tespiti halinde işin esası ile ilgili karar vermekten ibaretken İİK’nun 168/4.maddesine aykırı biçimde bu aşamada esastan karar verilmesi doğru olmadığı gibi kabule göre de, İİK’nun 170/3.maddesi gereğince takibin durdurulması yerine iptaline karar verilmesi ve İİK’nun 170/son madde gereğince de %20 yerine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesinin karar gerekçesinde tartışılmaksızın hüküm kurulması da isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.