3. Hukuk Dairesi 2016/13262 E. , 2018/1067 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı asıl davada; ikamet ettiği evde günlerce elektrik olmamasından dolayı direkteki arızayı onarmak için çevresinde hiçbir engel ve korkuluk olmayan, standartlara uygun olarak yapılmayan ve üzerine çıkılması için hiçbir engel bulunmayan elektrik direğine çıktığını ve yüksek gerilime tutularak sakat kaldığını, dava konusu olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davalı ... şirketinin elektrik direğini standarda uygun olarak yapmaması ve uzun süreli elektrik kesintisini onarmamış olması nedeniyle kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 70.000,00 TL manevi ve 5.000,00 TL maddi (işgöremezlik) tazminat olmak üzere toplam 75.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, birleşen davada ise 1.000,00 TL bakıcı giderinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; zamanaşımı süresinin geçtiğini, dava konusu olayın meydana gelmesinde kusurlarının olmadığını, olay öncesinde elektrik tellerinde arıza ve problem ile ilgili kuruma başvuru yapılmadığını, olayın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının davalıya ait olan elektrik direğine evindeki arızayı onarmak için çıktığı ve elektrik akımına maruz kalarak direkten aşağı düşmesi üzerine %100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, bilirkişi raporuna göre davacının arıza için davalıya ihbarda bulunmaması ve dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı nedeniyle %80, davalı tarafın ise elektrik direği üzerinde tırmanma engeli ile uyarı levhasının bulunmaması, periyodik kontrolleri yapmaması nedeniyle %20 oranında kusurlu olduğu, davacının aile birliği içinde bakılacağı hususu dikkate alınarak %50 oranında bakıcı gideri tazminatından hakkaniyet
indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın ve 79.159,12 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, birleşen davanın kısmen kabulü ile 40.389,64 TL bakıcı gideri tazminatının olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Birleşen dava; bakıcı gideri tazminatına ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; 30/03/2008 tarihinde meydana gelen olay neticesinde, davacının Adli Tıp Kurumu raporuna göre % 100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre ise davacının % 80, davalının % 20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, tazminat raporunda davacının kusur indirimi sonrasında bakıcı gideri tazminatının 80.779,28 TL hesaplandığı, mahkemece davacının aile birliği içerisinde bakılacağı gerekçesiyle % 50 oranında bakıcı gideri tazminatından indirim yapıldığı görülmektedir.
Davacının ve ailesinin sosyal ve ekonomik durumuna bakıldığında; davacının 1976 doğumlu, çalışamadığı, annesine ait evde ikamet ettiği, evli ve 2002,2004,2005,2008 doğumlu 4 çocuğunun olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nın 52. maddesi; "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hakim, tazminatı indirebilir." hükmünü içermektedir.
Davacı yararına bakıcı gideri tazminatı tayin edilirken, TBK"nın 52. maddesi gereğince hakkaniyet indirimine gidilmesi uygun ise de, davacının yaşı, sosyal ve ekonomik durumu, ... tablosuna göre muhtemel yaşam süresi dikkate alındığında % 50 oranında hakkaniyet indirimi yapılması fazladır.
O halde; mahkemece birleşen dava yönünden bakıcı gideri tazminat tayin edilirken, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda, davacının maluliyet oranı, sosyal ve ekonomik durumu, muhtemel yaşam süresi gözetildiğinde daha az oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle birleşen davaya ilişkin hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.