
Esas No: 2022/245
Karar No: 2022/1337
Karar Tarihi: 07.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/245 Esas 2022/1337 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/245 E. , 2022/1337 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/245
Karar No : 2022/1337
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
3- ...
VEKİLLERİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...İdaresi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 01/10/2021 tarih ve E:2021/6079, K:2021/10475 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, Sincan ilçesi, ...Mahallesi, ...ada ...,...,...parsel sayılı taşınmazlara ilişkin 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı, 1/25.000 ölçekli nazım imar planı, 1/5.000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin onaylanmasına dair Özelleştirme Yüksek Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 01/10/2021 tarih ve E:2021/6079, K:2021/10475 sayılı kararıyla;
Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrası ile 125. maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrası hükmüne ve aynı Kanunu'nun 20/A maddesine yer verildikten sonra,
İdari işlemlerin nitelikleri gereği yasalarda, genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süreleri gösterilmedikçe özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak bulunmadığı,
Öte yandan, davacıların, kendilerine bir bildirim yapılmadığı sürece 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinde öngörülen ve özel bir yargılama niteliği taşıyan ivedi yargılama usulünü ve bu usule tâbi işlerde geçerli olan dava açma süresini bilmelerinin mümkün olmadığı, dolayısıyla ivedi yargılama usulüne tâbi olan bir işlemi öğrendiklerinde kaç gün içinde hangi merciye başvurulacağını ya da doğrudan dava açılıp açılamayacağını bilmelerinin beklenemeyeceği,
Bu doğrultuda, Anayasa’nın 40. maddesi hükmü uyarınca, özel dava açma süresine tabi olmasına rağmen, bu hususun idari işlemde açıklanmaması halinde, dava konusu idari işlemin tebliği tarihinden itibaren, özel dava açma süresinin değil, 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerektiği,
İvedi yargılama kapsamında olan dava konusu uyuşmazlık bu çerçevede ele alındığında; dava konusu parsellere yönelik imar planı değişikliklerinin Özelleştirme Yüksek Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararıyla kabul edilerek 08/05/2018 tarih ve 30415 sayılı Resmi Gazete'de yayınlandığı, ayrıca dava konusu imar planlarından 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği ile 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin davalı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 13/09/2018 ile 15/10/2018 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile 1/5000 nazım imar planı değişikliğinin Sincan Belediye Başkanlığı tarafından 14/05/2018 ile 12/06/2018 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, yine 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 12/06/2018 ile 11/07/2018 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı ve askıya çıkan planlara yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı, davacıların, dava konusu imar planı değişikliklerini Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına yapılan ...tarih ve ...sayılı başvuruya verilen cevap ile öğrenmesi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı,
Dava konusu imar planı değişiklikleri askıda ilan edilirken, söz konusu planların ivedi yargılama usulüne tabi olduğuna veya özel dava açma süresi bulunduğuna yönelik askı tutanaklarında herhangi bir açıklamaya yer verilmediği anlaşılmakla, bakılan davada, dava açma süresi değerlendirilirken, ivedi yargılama usulünde yer verilen 30 günlük özel dava açma süresinin değil, 60 günlük genel dava açma süresinin gözetilmesi gerekse de; dava konusu imar planlarına karşı, en son askı tarihlerinden itibaren işletilecek 60 günlük dava açma süresi içerisinde dava açılması gerekirken, 14/06/2021 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmadığı,
Öte yandan, uygulama işlemi üzerine imar planlarına karşı yeniden dava açılması mümkün ise de, uyuşmazlıkta, davacılar tarafından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına yapılan başvurunun sadece bilgi edinme mahiyetinde olduğu, başvuru üzerine verilen ve uygulama işlemi niteliğinde bulunmayan cevabın dava açma süresini ihya etmeyeceği gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilimştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, dava konusu planların usulüne uygun olarak askıya çıkarılmadığı, dava konusu planlardan üçünün aynı zamanda onaylandığı ve aynı tarihlerde askıya çıkarıldığı, oysa dava konusu planların plan kademelerine göre sırası ile onaylanarak ilan edilmesi ve bir planın kesinleşmesi üzerine daha alt ölçekli planın onaylanması gerektiği, sonuç olarak usulüne uygun şekilde kesinleşmeyen planlara açılan davanın süresinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin 2577 sayılı Kanunun 20/A maddesi uyarınca gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı yönünden reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 01/10/2021 tarih ve E:2021/6079, K:2021/10475 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan ...TL yürütmeyi durdurma harcı ile fazladan yatırılan ...TL harcın istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 07/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.