7. Ceza Dairesi 2021/20300 E. , 2021/16213 K.
"İçtihat Metni"
5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklamasının Önlenmesi Hakkındaki Kanun"un 13/1. maddesine aykırılıktan kabahatli Aras Kurye Servisi Anonim Şirketi hakkında Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının 21/08/2020 tarihli ve E.8168 sayı, 1117 sayılı idari para cezası kararı ile uygulanan 31.848,00 Türk lirası, 121.520,00 Türk lirası ve 45.105,00 Türk lirası idarî para cezalarına karşı yapılan başvurunun reddine dair Beykoz Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/11/2020 tarihli ve 2020/1092 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İSTANBUL ANADOLU 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21/12/2020 tarihli ve 2020/7773 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 23/03/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.04.2021 tarihli ve KYB. 2021-43549 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, muteriz şirket hakkında yapılan denetim sonunda düzenlenen Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının 06/04/2020 tarihli ve 2020-YDR-TM-435/1 sayılı raporunda, firmanın iletimini yaptığı, 16 adet gerçek ve tüzel kişiye ilişkin gönderi işlemlerinde, 5549 sayılı Kanun"un öngördüğü şekilde kimlik tespiti yükümlülüklerine aykırı davranıldığından bahisle, ihlal tespit edilen 2017 yılı içinde 3 adet evrak *10.616,00 Türk lirası =31.848,00 Türk lirası, 2018 yılı içinde 10 adet evrak *12.152,00 Türk lirası=121.520,00 Türk lirası, 2019 yılı içinde 3 adet evrak *15.035,00 Türk lirası =45.105,00 Türk lirası şeklinde, eksiklik tespit edilen her bir evrak yönünden ayrı ayrı idari para cezası uygulanmasına karar verilmiş ise de;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 22/01/2018 tarihli ve 2017/3035 esas, 2018/522 karar sayılı ilâmında, "... Eczanesi"nde 25.03.2016 tarihinde, ...İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan olağan eczane denetiminde 29 adet antibiyotik türünden ilacın reçetesiz olarak satılmış olduğunun tespitinden ibaret olayda, kabahatlinin eyleminin kesintisiz fiille işlendiğinin kabul edilerek her bir ilaç için ayrı ayrı idari yaptırım kararı verilemeyeceği hususu gözetilmeksizin, kabahatli hakkında uygulanacak idari para cezasının 29 ile çarpılarak belirlenmesi ile miktar bakımından hataya düşüldüğü kanaatine varılmakla;..." şeklinde belirtildiği üzere ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 15/2. maddesindeki “Aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili olarak ayrı ayrı idari para cezası verilir. Kesintisiz fiille işlenebilen kabahatlerde, bu nedenle idari yaptırım kararı verilinceye kadar fiil tek sayılır.” şeklindeki düzenleme ile birlikte kimlik bilgileri tespitinde eksiklik şeklindeki eylemler nedeniyle tek bir rapor düzenlenip idari yaptırım kararı verilmiş olması karşısında, kimlik bilgilerinde eksiklik tespit edilen kişiler yönünden eylemin kesintisiz fiille işlendiği kabul edilerek kabahatli hakkında tek bir idari para cezası uygulanması gerektiği, belirtilen nedenlerle her bir eksiklik tespit edilen evrak için ayrı ayrı idari yaptırım kararı verilemeyeceği hususu gözetilmesizin, itirazın bu yönüyle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Kanun yararına bozma ihbarnamesinde, isteme konu merci İSTANBUL ANADOLU 1. Sulh Ceza Hakimliğinin karar numarasının, “2020/7773” yerine “2020/7779” olarak gösterilmesi, yazım hatası olarak kabul edilerek yapılan incelemede;
5549 sayılı Yasanın 3. ve 31. maddelerindeki düzenlemeler ile 5326 sayılı Kabahatler Yasası"nın 15/2. maddesindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, kabahatli şirket nezdinde yapılan denetimde tespit edilen ihlallerin mahiyetleri itibariyle birbirinden bağımsız nitelikte oldukları, bu itibarla da farklı zamanlarda ve farklı işlemlere ilişkin ihlallerin kesintisiz bir fiil olarak kabulüne olanak bulunmadığı cihetle,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK"nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 01.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.