3. Ceza Dairesi 2019/13149 E. , 2019/21421 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama, hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, sanığın temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2) Sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında hükmolunan hapis cezalarının, 5237 sayılı TCK"nin 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi suretiyle TCK"nin 58/1. maddesinde belirtilen tekerrür hükümlerinin uygulanma imkanının ortadan kaldırılması aleyhe temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
a) Katılan hakkında düzenlenen Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 28.08.2014 tarihli raporunda, "sağ kaş içi orta kısımda 1 cm sütüre kesi" olduğunun belirtilmesi ancak, yüz sınırları içerisinde tespit edilen bu yaralanmasının yüzde sabit ize neden olup olmadığı hususunda görüş bildirilmemesi ve adli tıp kriterlerine göre yüzey alanı olarak, "yüz bölgesinin yaklaşık % 30"u, vücudun diğer bölgelerinde ise tüm vücut yüzeyel alanına oranla % 10"a kadar olan abrazyon ve kontüzyonlar" ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğu dikkate alındığında, katılanın yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olup olmadığı hususunda tereddüt hasıl olması karşısında, anılan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmakla, katılana ait tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporlar temin edilip, katılanın bu evraklar ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkiyle, yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olup olmadığı ve yüzde sabit ize neden olup olmadığı hususlarında ayrıntılı raporu aldırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) 28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Kabule göre de;
c) Sanık hakkında katılana yönelik 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesinde düzenlenen kasten yaralama, TCK"nin 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçlarından kamu davası açıldığı, suç tarihinde tehdit suçunun uzlaşma kapsamında bulunmaması ve 5271 sayılı CMK"nin 253/3. maddesi gereğince, kasten yaralama suçunun da tehdit suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle, sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçunun da uzlaşma kapsamında bulunmadığı anlaşılmış ise de; TCK"nin 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaştırma kapsamında kaldığı, bu nedenle CMK"nin 253/3. maddesinin uygulanma koşullarının ortadan kalktığı, sanığın mahkumiyetine karar verilen ve temyiz incelemesine konu edilen kasten yaralama ve tehdit suçlarının uzlaştırmaya tabi hale geldiği dikkate alındığında, sanık ile katılan arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yarılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 25.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.