Esas No: 2021/13283
Karar No: 2022/9329
Karar Tarihi: 16.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/13283 Esas 2022/9329 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/13283 E. , 2022/9329 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi : ... 17. İş Mahkemesi
Dava, davalı işveren nezdinde "gemi adamı" olarak geçen çalışmaların 506 sayılı Yasanın Ek 5 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan Bakanlığının Tersanesi Komutanlığı işyerinde işe alındığı tarihten beri gemi adamı olarak çalıştığını, gemi adamı cüzdanı olduğunu, işyerine de bu ünvan ve nitelikte alındığını, hizmetinin geçtiği yerin doğrudan deniz olup, deniz işçisi yani gemi adamı olarak çalıştığını, çalışmalarının tümümün denizde geçtiğini, 854 sayılı Deniz İş Kanununun 1. maddesine göre yapılan hizmet akdi çerçevesinde gemi adamı olarak çalışıp, gemi adamı cüzdanı olduğunu, 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesine göre davalı işyerindeki çalışmalarının yapılan iş ve çalışma koşullarına göre itibari hizmet kapsamında olduğunu, ancak yararlandırılmadığını, kuruma başvurudan sonuç alınamadığını belirterek müvekkilinin 5510 sayılı Yasanın yürürlülük tarihine kadar olan süre için 506 sayılı Yasa kapsamında gemi adamı niteliğinde çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı MSB vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının deniz seferi yapmadığını, limanda çalıştığını, limandaki çalışmasında devamlı surette gemide çalışmadığını, gemide çalıştığı sürede denizle bağlantısının kesildiğini, gemide çalışmalarında dahi karayla sıkı bir bağlantısı bulunduğunu, liman bölgesinde gemide yapılan çalışmaların da denizde geçen çalışma sayılamayacağını, dolayısıyla davacının denizde geçen çalışması olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; itibari hizmetten faydalanabilmesi için gemi adamı olmak, denizde çalışmak koşullarının birlikte gerçekleşmesinin zorunlu olduğunu, davacının 854 sayılı Deniz İş Kanunu kapsamında gemi adamı niteliğinde çalışmadığını, kurum işlemlerinin yerinde ve yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b.1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin çalışmalarının yarısının denizde geçtiğinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, tüm çalışmalarının denizde geçtiğini, yapılan indirimin takdiri bir indirim olduğunu, kısmen kabul kararı verilmesi nedeniyle davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı MSB vekili dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, yapılan işlemlerin yasal mevzuata ve TİS hükümlerine uygun olduğunu, davacının denizde geçen çalışmalarının bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı Kurum vekili başvurusunda; kanunda öngörülen şartların gerçekleşmediğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Davalı işverene ait gemilerde gemi adamı konumunda geçen çalışmaların, 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi kapsamında uyarınca itibari hizmet süresinden yararlanmayı gerektirir koşullarda geçtiğinin tespitine ilişkin davanın yargılaması sonucunda, Mahkemece, davalı Bakanlığa ait Gölcük Tersane Komutanlığına ait işyerinde geçen çalışmaların ek-5 kapsamında tespitine ilişkin dosyadan alınan bilirkişi raporu emsal alınarak davalı işverene ait işyerinde 15.12.1998-01.10.2008 tarihleri arası dönemde geçen çalışmaların 506 sayılı Yasanın Ek 5 hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Davalı işyeri ile ilgisi olmayan davalı Bankanlığa ait başka bir işyeri çalışmaları emsal alınarak soyut bilirkişi raporu doğrultusunda bildirimli çalışmaların %50’si oranında çalışmalar üzerinden itibari hizmet süresinin belirlemesi hatalı olup eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacının 15.12.1998-14.05.2000 tarihleri arasında davalı Bakanlığa ait 2116.34.03 sicil numaralı Taşkızak Tersanesi Komutanlığı işyerinde, 15.05.2000 tarihinde başlayan ve dava tarihi itibariyle devam eden davalı Bakanlığa ait 34166965.34.08 sicil numaralı ... Tersanesi Komutanlığı işyerinde çalışmasının bulunduğu, işyerleri tarafından Kuruma bildirilen hizmetlerinin itibari hizmet kapsamında bildirilmemiş olduğu, davacının 15.12.1998 tarihinde işe gemi adamı (çarkçı) meslek kolunda işe başladığı, 15.12.1998-01.10.2008 tarihleri arasında yardımcı sınıf küçük deniz araçlarında (Personel/malzeme transfer aracı ve Liman içi itici-çekici katır-römorkör) görev yaptığı, 15.12.1998-01.10.2008 tarihleri arasında EY-32269 sicil numaralı belge ile gemi adamı statüsünde Çarkçı (Liman-yakın su) olarak çalıştığı, davacının deniz araçları ile fiilen seyir yapmak suretiyle manevra ve yedekleme işlerinin icrası esnasında, Çarkçı (Liman ve Yakın Su) iş Sağlığı ve Güvenliği kanunu çerçevesinde, Römorkör / İtici-Çekicileri (KATIR) gemi adamları yönetmeliği kapsamında makine daireleri başta olmak üzere makine, yardımcı makine ve teçhizatının elektrikli / mekanik tüm ekipmanların hazırlık, bakım (PBS), makinelere ait jurnallerin tutulması, arızaların kayıt altına alınması ve onarılması, onarılamayanlar arızaların rapor edilmesi, arıza onarım taleplerinin yapılması gibi deniz aracının onarım / teknik işletmesinden sorumlu olan kişi olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Ek 5. maddesinin 3395 sayılı Kanunla değişik biçiminde bir gemi adamı, gemi ateşçisi, kömürcü ve dalgıcın itibari hizmetten yararlanılabilmesi için çalışmalarının “denizde” geçirilmesinin koşul olduğu hükme bağlanmıştır.
Kanunda öngörülen denizde geçirilmesi gereken hizmetten amaç ise, geminin denizde seyir veya seferde olduğu süreler ile bunun uzantısı geminin limanda bulunduğu sırada, fiilen gemide görevli olarak geçirilen ve denizle bağlantının kopmadığı çalışmalardır (HGK 07.02.2001 t., 2001/21-20 E., 2001/110 K., 23.10.2013 t. 2013/10-176 E., 2013/1477 K.). Aksinin kabulü, gemide çalışanların koşulsuz olarak itibari hizmetten yararlanabileceği sonucunu doğurur ki, bu durum Kanunun açık metnine ve Kanun Koyucunun iradesine aykırıdır. Geminin seferde veya limanda beklediği sürede denizde geçen eylemli çalışma süresinin; gemi ve liman kayıtları, işveren nezdindeki belgeler, işveren tarafından denizde yürütülen faaliyetin kapsam ve kapasitesi de gözetilerek, sunulan kanıtların değerlendirilmesi sonucunda, çelişkiden uzak olarak belirlenmelidir.
Dosya kapsamından, davacının, ihtilaf konusu dönemde, davacının limana gelen gemilerin yanaşma-ayrılma işi yaptığı, limana gelmiş gemi ve vasıtaları liman bölgesinde yapılacak işlere hazırladığı, 7 adet itici-çekici (katır) mevcut olduğu, bir katırın avara edecek kendi manevra ve yaptıracağı başka bir deniz aracının manevrasını bir kaptan, bir çarkcı ve bir gemi personeli ile icra ettiği anlaşılmakta olup, Mahkemece, davacının davaya konu çalıştığı sürenin tamamı bakımından, bakıma giren deniz araçları ve limana giren deniz araçlarının kayıtlarının tutulduğu defter ve belgeler, Liman kayıtları, davacının işyerindeki çalışmasına ilişkin bilgileri içeren şahsi sicil dosyası, çalışmaların kayıt altına alındığı belgeler celbedilmeli, bu işleri kayıt altına alan kişi/kişilerin beyanları, sigortalının görevlendirmesini yapan yetkilinin beyanları alınmalı, varsa puantaj listeleri ve diğer kayıtlar da dikkate alınmak suretiyle ayrıntılı araştırma yapılmalı, davacının yaptığı işin niteliği, geminin seferde veya limanda bulunduğu sırada denizde eylemli çalışma olarak gerçekleşen çalışma süreleri yukarıda sıralanan maddi ve hukuki olgular ışığında duraksamaya yer vermeyecek biçimde tespit edilmeli, davacının tersanede görev yaptığı sırada, ne kadar süre gemide görev yaptığı veya fiili olarak çalıştığı, ne kadar sürenin ise gemi dışında, sosyal tesis veya başka bir yerde geçirildiğinin belirlenmesi için, davalı işverene ait limana gelen ve davacının çalıştığı işverenin römorkörlük hizmetlerini gerçekleştirdiği gemi sayıları belirlenerek, bu konuda resmi bir kaydın bulunmaması durumunda, davalı işyerinden ihtilaf konusu dönemde günde, ayda ya da yılda ortalama kaç geminin davacının görev yaptığı liman yada limanlara geldiği sorularak, davalı işverenden de bu hizmetlerin ihtilaf konusu dönemde kaç römorkör ve gemi adamı ile gerçekleştirdiği sorularak, ortalama gemi adamı başına gemide geçirilen süreler bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilerek, şüpheli durumlarda sigortalı lehine yoruma gidilemeyeceği de gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.6.2022 gününde karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.