3. Hukuk Dairesi 2017/5262 E. , 2018/1166 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; taraflar arasında ... Zeytinliklerinin kiralanması konusanda kira sözleşmesi yapıldığını, 2007 yılında mevsimin aşırı kurak geçmesi nedeniyle ürün alınamadığı için kira bedellerinin ödenemediğini belirterek kira sözleşmesine müdahale edilerek kira bedelinin indirilmesini talep etmiştir.
Davalı; sözleşmeye göre uyarlama talebinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hükmün Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 17.02.2009 tarih 2008/13918 Esas-2009/1992 Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine mahkemece direnme kararı verilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 11.11.2009 tarih ve 2009/14-456 Esas-2009-496 Sayılı kararı ile direnme kararı bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen 28.06.2011 tarihli kararı Yargıtay 14. Hukuk Dairesince 09.01.2012 tarih 2011/13487 Esas-2012/30 sayılı karar ile bozulmuş mahkemece, 11.12.2012 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusundıa davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 24.02.2015 tarih 2014/13931 Esas- 2015/1757 Karar sayılı ilamı ile " bozma sonrasında alınan 11.12.2012 tarihli ek bilirkişi raporunda ise dava konusu her iki parsel için 2007 yılındaki zarar miktarı belirlendiği halde, bu zarar miktarları dikkate alınmaksızın sözleşmedeki artış şartı gereğince hesaplanan 2006 yılı aylık kira bedeli ile 2007 yılı aylık kira bedeli arasındaki fark kadar indirim yapılabileceği bildirilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereklerine uygun olmayan yukarıda belirtilen bilirkişi raporu esas alınarak TMK"nun 4. maddesinin hakime tanıdığı takdir hakkı kullanılmaksızın hakkaniyete uygun olmayacak şekilde indirim yapılmak suretiyle kira bedelinin belirlenmesi doğru değildir." gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, 135 nolu parsel yönünden kira bedelinin aylık 8.000 TL, 54 nolu parsel yönünden kira bedelinin aylık 4.000 TL olarak uyarlanmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazı yönünden ise;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesinde yer alan kira bedelinin tespiti ve uyarlama davalarında mahkemece tespit olunan kira bedeli farkının bir yıllık tutarı üzerinden tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedileceği düzenlemesine göre tespit edilen yıllık brüt kira bedelinden davalı tarafından ödenen yıllık brüt kira bedeli çıkartılarak, aradaki fark üzerinden davacı yararına vekalet ücreti ve reddedilen kısım üzerinden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir.
Somut olayda; davacı 135 nolu parsel yönünden aylık kira bedelinin 6.781 TL, 54 nolu parsel yönünden 3.745 TL olarak uyarlanmasını istemiş, mahkemece 135 nolu parsel yönünden kira bedelinin aylık 8.000 TL, 54 nolu parsel yönünden kira bedelinin aylık 4.000 TL olarak uyarlanmasına karar verilmiş olmakla reddedilen yıllık kira farkının 17.688 TL olduğu gözetilerek davalı lehine 2.180 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru görülmemiştir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK"un 436/2. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına "Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.