3. Hukuk Dairesi 2017/8674 E. , 2018/1180 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, taraflar arasında aynı apartmanda bulunan iki ayrı bağımsız bölüm için düzenlenen 01/05/2011 ve 01/07/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu , eşi ile birlikte ..." da diplomalı olarak kuaförlük ve kozmetik operatörlüğü yaparak kazandıkları gelirle yaşamlarını idame ettirdiklerini ancak Türkiye"ye kesin dönmeye karar verdiklerini bu nedenle de ..."daki kuaför salonunu kapatıp , dükkan ve evlerinin satışını gerçekleştirdiklerini, Türkiye"ye döndüklerinde yine aynı şekilde kuaför ve kozmetik üzerine hizmet vermeyi düşündüklerini ,kiralanan taşınmazların da davalı tarafından kuaför dükkanı olarak kullanıldığını, kiralanan taşınmazların tahliye edilmesi için davalıya ... 26. Noterliği"nin 21/05/2014 tarih ve 11610 yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiğini ancak buna rağmen tahliyenin sağlanmadığını beyanla davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı,davanın süresinde açılmadığı gibi davacının işyeri ihtiyacının da samimi olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,01/05/2011 başlangıç tarihli kira akdi yönünden davanın süresinde açılmadığı, 01/07/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi yönünden ise davanın süresinde olduğu ancak ihtiyacın samimi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. TBK’nun 353. maddesi uyarınca kiraya veren, daha önce veya en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava, bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açılabilir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Olayımıza gelince ;
Taraflar arasında zemin katta bulunan dükkana ilişkin 01/05/2011 tarihli bir yıl süreli ve 2. katta yer alan dükkana ilişkin olmak üzere 01/07/2013 başlangıç tarihli bir yıl süreli iki ayrı kira sözleşmesi düzenlenmiştir.Davacı kiraya veren tarafından 21/05/2014 tarihinde keşide edilip 22/05/2014 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile ihtiyaç iddiası ve tahliye istemi davalı kiracıya bildirilmiştir. Bu ihtarname 01/05/2011 tarihinde başlayan kira sözleşmesi için bir aylık dava açma süresi içinde tebliğ edildiğinden 01/05/2014-01/05/2015 tarihleri arasındaki dönem için tahliye davası açma süresi korunmuş olacağından bildirimi takip eden uzayan kira yılı sonu olan 30/04/2015 tarihine kadar dava açılabilir.Bu bağlamda davacı tarafından 24/07/2014 tarihinde açılan dava süresinde olduğundan, zemin katta yer alan kiralanana ilişkin davanın süresinde açılmadığından bahisle verilen red kararı hatalıdır.
Öte yandan; Davacı, yurtdışından dönerek Türkiye"de kuaförlük yapacağını iddia etmiş olup tanıkla bu iddiasını doğruladığı gibi davacının halen bulunduğu ülkede tasfiye işlemlerine başladığı da anlaşılmaktadır.Bu itibarla Mahkemece, her iki kiralanan hakkında açılan davanın kabulü ile tahliyeye karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi de doğru değildir.
Hüküm, bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.