3. Hukuk Dairesi 2017/17204 E. , 2018/1206 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 19/07/2007 tarihinde çıkan yangının elektrik hattından kaynaklandığını, zira elektrik hattının ağaçların arasından geçtiğini, ağaçların yaş olması nedeni ile de yangının çıktığını ileri sürerek; uğradıkları zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere, 128.393.06.-TL yangın söndürme giderinin olay tarihinden yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, sorumlu olmadıklarını belirterek; davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; alınan bilirkişi raporuna göre, somut olayda yangının tehlike arzeden enerji nakil hattından kaynaklanmadığı, yangının elektrik hattından kaynaklanan bir sebeple çıktığına dair teknik bulgu ve belge bulunulmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan Medaş vekili tarafından temyiz edilmiştir .
Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. (... B.Hukuku Genel Hükümler C.1.2012...533.535.)
Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Borçlar Yasası"nın 58. maddesi gereğince "…imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur." ( TBK .69. maddesi ). Belirtilen yasal düzenleme gereğince, davalı, zararlandırıcı sonucun doğmasına yol açan enerji hattının yapım ve bakım eksikliklerinden kaynaklanan zararlardan sorumludur. Sorumluluktan kurtulmanın olumsuz koşulu ise, zarar ile yapım bozukluğu ve bakım eksikliği arasındaki nedensellik bağının kesilmiş olmasıdır.
Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira, bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, yine de çoğu zaman zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple, sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından; bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır(Prof. Dr. ..., Borçlar Hukuku Genel Hükümler 1991 Baskı Cilt 2 sf: 14-15).
Somut olayda; 19/07/2007 tarihli olay yeri tespit tutanağında, arazi sınırları içinde birden fazla yüksek dut ve zeytin ağaçlarının olduğu,bu ağaçların bazı kollarının halen elektrik telleri arasında olduğu, yangının çıkış noktasının da bu tellerin hemen alt kısımlarında olduğunun görüldüğü belirtilmiştir. Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi kurulu raporunda ise; yangının davalılara ait ... şebekesindeki kısa devreye bağlı nedenlerden çıktığını gösteren teknik bulgu ve belgenin bulunmadığı, yangının genel sebeplerden çıktığı, davalıların kusurunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Anılan raporda, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 44. ve 67. maddelerine göre hava hattı iletkenlerinin ağaçlara olan yatay uzaklığının korunması hakkında davalıların sorumluluğuna ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle, bilirkişi kurulu raporu, dava konusu olayı aydınlatmaya yeterli bulunmamıştır.
Mahkemece; Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 44. ve 67. maddelerine göre somut olayı aydınlatan, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli önceki bilirkişi kurulu dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan (elektrik mühendisi,ziraat mühendisi ve orman mühendisi bilirkişiden oluşan) bilirkişi raporu alınarak, varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken; eksik araştırma, inceleme ve yetersiz rapor doğrultusunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.