11. Hukuk Dairesi 2016/6835 E. , 2018/741 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasında görülen davada ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/02/2016 tarih ve 2015/151-2016/79 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, fer"i müdahiller ... ve ... vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın teşvik ve yönlendirmesi ile .... A.Ş .... Şubesine müvekkili tarafından 20.000,00 USD mevduatının vade sonu 11/01/2000 olarak ve %25 faizli olarak yatırıldığını, davalı bankanın paravan Off-Shore Banka kurmak ve bu bankanın adı arkasına gizlenmek suretiyle toplamış olduğu mevduatı yine kendisinin tasarruf ettiğini ve grup şirketlere usulsüz krediler vermek suretiyle tükettiğini, yapılan işlemin havale görünümlü mevduat toplamak olduğunu, davalı bankanın müvekkili mevduatının vadesi geldiğinde işlemiş faizi ile birlikte ödeneceğinin bildirildiği ancak ödeme yapılmadığını, sebepsiz zenginleşme meydana geldiğini, kanuna karşı hile yoluna gidildiğini, bankalara olan güvenin kötüye kullanıldığını, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ve müşterilerin kasten yanlış yönlendirildiğini iddia ederek müvekkili tarafından yatırılan 20.000 USD"nin alacağının davalı bankadan tahsiline, paranın bankaya yattığı tarihten itibaren temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili bankanın borcu olmadığını, müvekkili bulunan banka ile .... Bank"ın farklı tüzel kişiliklere sahip olduğunu, başka bir kuruluş nezdindeki alacak için müvekkili bulunan bankaya husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin resen taraf değişikliğine hükmetmesi gerektiğini, talep yönünden zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının off-shore hesaplarına yatırdığı paraların .... A.Ş. yöneticileri tarafından iradelerinin fesada uğratılarak, haksız ve hukuka aykırı bir fiile maruz bırakıldıkları, buna ilişkin .... Ağır Ceza Mahkemesi kararı ve Yargıtay’ın bu konudaki onama kararlarında belirtilmiş olduğu, taraflar arasında ihtilaf konusu olan olayın hukuki tanımının havale görünümlü mevduat toplamak olarak
.../...
değerlendirilmesi gerektiği, ...A.Ş. tüzel kişiliğinin ... Off-Shore Bank Ltd. Şti adlı bankanın paravan bir banka olduğunu bildiği, buna rağmen bu banka adına mevduat toplamak suretiyle davacının zararına sebep olduğu, davacının davalı bankadan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 20.000 USD’nin 07/12/1999 tarihinden itibaren itibaren 3095 sayılı Yasa 4/a madde gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili, feri müdahiller ... ve ... vekilleri temyiz etmiştir.
1- Feri müdahil ... vekilinin 11/05/2016 tarihli temyize cevap ve temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği, temyiz harcının da yatırılmadığı, bu nedenle usulünce yapılmış temyiz istemi bulunmadığından feri müdahil ... vekilinin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, off-shore hesabına aktarılan mevduatın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa"nın 3/k bendinde "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" tüketici, 3/ı bendinde ise "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa"nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa"nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK"nin 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı 06/02/2015 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa"nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilmeksizin görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı .... Bank vekili ile feri müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle feri müdahil ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın resen BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ING Bank vekili ile feri müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı .... Bank A.Ş"ye iadesine, 05/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....