Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/14084
Karar No: 2018/1229
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/14084 Esas 2018/1229 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/14084 E.  ,  2018/1229 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalılar ... ve ... yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına;diğer davalılar yönünden davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, kooperatiflerinin 575 sayılı parseli 18.10.2002 tarihinde davalı ... Belediyesinden satın alarak edindiğini, ancak ... Kadastro Müdürlüğünce taşınmazın yüzölçümünde hata bulunduğunun tespit edilmesi üzerine, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre teknik hatadan kaynaklanan miktar düzeltmesi yapıldığını, yapılan düzeltme işlemi sonucunda kooperatiflerinin maliki olduğu 575 parsel no"lu taşınmazın yüzölçümünün 439.750 m² iken, 5.079 m² azalarak 434.671 m² olduğunu, azalan bu miktarın davalıların paydaşı bulunduğu 566 no"lu parsele dahil olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalılardan hisseleri oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 06.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 298.010 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... Belediye Başkanlığı, kendilerinin 566 sayılı parselde paydaş olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı Gülbağı Konut Yapı Kooperatifi ile diğer davalılar, davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise, dava konusu işlemin idari nitelikte olduğunu, kendilerinin mal varlığında artış olmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    Fer"i müdahil Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ,taraf vekillerinin düzeltme işlemini kabul ettiklerine ilişkin 05.01.2006 tarihli beyanı sonrasında düzeltme işleminin yapıldığını, yapılan düzeltme işlemine karşı tarafların Sulh Hukuk Mahkemesi"ne itirazda bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davalılardan ... ile ... aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne yönelik olarak verilen kararın bir kısım davalılar vekili ile fer"i müdahil vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde Dairemizin 18.10.2016 tarih ve 2015/10177 E. 2016/11703 K. sayılı ilamı ile ""... mahkemece; davaya konu düzeltme işleminin tapuya tescil edildiği 29.06.2006 tarihi ile davanın açıldığı 28.10.2009 tarihi arasında mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 66. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş bulunduğu gözetilerek, davanın temyiz eden davalılar yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile zamanaşımı defi reddedilerek uyuşmazlığın esası hakkında yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğu ..."" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece;bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ise;davalılar ... ve ... aleyhine açılan davada verilen karar kesinleştiğinden bu davalılar yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına;diğer davalılar aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık,davacıya ait taşınmazın yüzölçümünün dava dışı kadastro müdürlüğünce yapılan düzeltme işlemi sonucunda azaldığı ve aynı oranda davalılara ait parselin yüzölçümünde artma olduğu iddiasıyla açılan alacak istemine ilişkindir.
    Savunma hakkı Anayasada güvence altına alınmış haklardandır. Buna göre herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia, savunma ve adil yargılanma hakkına sahiptir. (1982 Anayasası m. 36)
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK"nın 27. maddesi hükmüne göre, davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının tarafların açıklamalarını dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda hakim, tarafları dinlemeden, açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için onları kanuna uygun biçimde duruşmaya davet etmeden karar veremez.(YHGK 2009/52 E., 2009/105 K.)
    Yine,6100 sayılı HMK"nun 372. maddesinde ""Yargıtay kararlarının tebliği "" düzenlenmiştir.
    Bu maddeye göre ""(1) Yargıtayın bozma kararları ile onama kararları mahkeme yazı işleri müdürü tarafından derhâl taraflara tebliğ edilir.
    (2) Tebliğ giderleri, temyiz dilekçesiyle birlikte, temyiz talebinde bulunandan peşin olarak alınır. Bu giderlerin ödenmemesi hâlinde 344 üncü madde hükmü uygulanır. ""denilmektedir.
    Aynı kanunun 373. maddesinde ise,""bozmaya uyma veya direnme "" başlığı altında bu konuya ilişkin usuli düzenlemeye yer verilmiştir.373. Maddenin 3. fıkrasında ""(3) Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir. ""düzenlemesi yer almaktadır.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise;mahkemece Dairemizin 18.10.2016 tarih ve 2015/10177 E. 2016/11703 K. sayılı bozma ilamı sonrasında 6100 sayılı HMK"nun 372. maddesi uyarınca davanın tüm taraflarına usulüne uygun şekilde Yargıtay bozma ilamı tebliğ edilmiş ise de;bozma sonrası duruşma gününü bildirir bozma tensip zaptının davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın ,davacı vekiline tebliğ edilmediği,nitekim bozma sonrası yapılan 07.03.2017 tarihli celseye davacı vekilinin katılmadığı,davalılar vekilinin davayı takip edecekleri yönündeki beyanı doğrultusunda yargılamaya devam edildiği sabit olmakla, bu durum 6100 sayılı HMK"nun 27 ve 373/3 maddesine aykırılık teşkil etmektedir.
    Hal böyle olunca, mahkemece;yukarıdaki yasa hükümlerine uygun olarak,davacı vekiline de bozma sonrası tayin edilen duruşma gününün usulüne uygun şekilde tebliği sağlanmak suretiyle,bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti sonrasında bozma ilamına uyulup uyulmaması yönünde ara karar kurulması suretiyle yargılamaya devam edilerek hüküm tesisi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA,ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    19.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi