3. Hukuk Dairesi 2020/11721 E. , 2021/3841 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 49. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen vasiyetnamenin iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen hüküm hakkında, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacıların istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ile davalı idare (... Huzurevi) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; 21/03/2014 tarihinde vefat eden muris ..."in 08/04/2011 tarihinde düzenlemiş olduğu el yazılı vasiyetnamesinin ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/283 E. sayılı dosyasında açılıp okunduğunu, vasiyetnamenin tüm iptal sebeplerine haiz olduğunu, murisin ehliyetinin bulunmadığını, vasiyetnamede kimliği tam olarak belirtilmeyen şahsın vasiyetin açılması davasında ... olduğunun iddia edildiğini, davalı ..."nin isminin vasiyetnamede açık olarak belirtilmediğini, ziyaretlerinde davalı ..."yi murisin odasında gördüklerini, bu durumun murisin zorlandığı, akli melekelerinin yoksunluğundan yararlanılmaya çalışıldığı izlenimi uyandırdığını, davalı huzurevi tarafından ise hiçbir defin masrafı yapılmadığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini talep etmişlerdir.
Davalı ...; babası ..."in geçmişte murisi işe aldığını ve birlikte yıllarca çalıştıklarını, muris ile birlikte aynı huzurevinde yaklaşık 15 yıl kaldığını, aralarında sıkı bir dostluk bağı oluştuğunu, gerek babasının memuriyetteki yardımları gerekse kendisinin huzurevindeki samimi dostluğu sebebiyle vasiyetnamede 20.000 TL bağışladığını, murisin akli melekelerinin yerinde olduğunu, huzurevinde herkesin akıl danıştığı biri olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı İdare; davalı sıfatına haiz olmadığını, cenaze işlemlerinin yakınları tarafından yapıldığını, idarece herhangi bir harcama yapılmadığını, vasiyet edilen 10.000 TL"nin kurum hesaplarına alınmadığını, vasiyetnemede bahsi geçen şartın gerçekleşmemiş olması göz önüne alındığında, husumet itirazlarının haklı olduğunu savunarak, davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne, davalı Huzurevi yönünden vasiyetin koşulunun yerine gelmemiş olması nedeniyle vasiyetnamenin iptaline, davalı ... yönünden vasiyetnamenin iptalini gerektirir bir husus bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacılar ile davalı idare (... Huzurevi) tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacıların yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacılar ile davalı idare (... Huzurevi) tarafından temyiz edilmiştir.
1)Bölge adliye mahkemesince verilecek kararlar ile tebliği, HMK"nın 359 uncu maddesinde düzenlenmiş olup, maddenin birinci fıkrasında kararın içereceği hususlar, ikinci fıkrasında ise hüküm sonucunun neleri içereceği belirtilmiştir
Somut olayda; ilk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacılar ile davalı idare (... Huzurevi) istinaf başvurusunda bulunulduğu, ancak bölge adliye mahkemesi tarafından davalı idarenin (... Huzurevi) istinaf başvurusu hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
Buna göre; davalı idarenin istinaf başvurusu hakkında bir incelemeyi içermeyen bölge adliye mahkemesi kararı, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenine göre; davacıların tüm, davalı idarenin ise diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK"nın 371 inci maddesi uyarınca davalı idare yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenler ile davacıların tüm, davalı idarenin ise diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, HMK’nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava dosyasının kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 08/04/2021 gününde oy birliği ile karar verildi.