
Esas No: 2018/4533
Karar No: 2022/2191
Karar Tarihi: 05.04.2022
Danıştay 4. Daire 2018/4533 Esas 2022/2191 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/4533 E. , 2022/2191 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4533
Karar No : 2022/2191
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Makina Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden resen tarh edilen 2010/1 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1.fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacıya fatura düzenleyen Küçükköy Vergi Dairesi mükellefi … Makina ve Değirmencilik San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitler, anılan mükellef tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğunu kanıtlamaya yeterli olmadığından yapılan cezalı tarhiyatta ve somut bilgiler ihtiva eden bir tespit olmaksızın kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin kabulü ve Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının onanması, cezalı tarhiyatlara ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idareden dilekçesinde kararın 213 sayılı Kanun'un 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin ileri sürdüğü nedenler, dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bu kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
Kararın, Küçükköy Vergi Dairesi mükellefi … Makina ve Değirmencilik San. Tic. Ltd. Şti.'den alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Sözü edilen mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının ihtilaflı dönemde fatura aldığı Küçükköy Vergi Dairesi mükellefi … Makina ve Değirmencilik San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; mükellefin 13/05/2009 tarihinde metalden rezervuarlar, tanklar, fıçılar vb. konteynırların imalatı faaliyetinde bulunmak üzere mükllefiyet tesis ettirdiği, 30/09/2012 tarihinde ise mükellefiyetinin resen terkin ettirildiği, defter, belge isteme yazısının mükellef şirketin kanuni temsilcisine MERNİS adresinde tebliğ edilemediği, 21/05/2009 tarihli yoklamada işyeri büyüklüğünün 1200m2, kirasının aylık 750 TL olduğu, çalışanı olmadığı, 1 adet torna tezgahı, 1 adet rulo açma makinası, 1 adet CNC tezgahı, 1 adet kaynak makinası, 1 adet giyotin bulunduğu, şirketin şube ve deposunun bulunmadığı, 09/11/2010 tarihli yoklamada mükellefin faaliyetine devam ettiği, işyerinin 200m2, kirasının aylık 700 TL olduğu, işyerinde 1 adet kaynak makinesi, 1 adet bükme makinesi, 1 adet matkap, 2 adet eksantrik pers, 1 adet piyotin makas olduğu, şube ve deposunun olmadığı, 05/06/2013 tarihli yoklamada mükellefin adreste bulunmadığı ve tanınmadığı tespitlerinin yapıldığı, 2009 yılında toplam 2.270.938,00-TL, 2010 yılında 7.143.490,79-TL tutarında mal ve hizmet sattığını bildirdiği, 2010 yılı Form BS- Form BA karşılaştırmasında, 2010 yılında mükelleften 6 ayrı kişi veya kurumun 33 belgede Form Ba ile 7.334.565,00 TL mal ve hizmet aldığını bildirdiğinin tespit edildiği, bu durumun mükellefin Form Ba-Bs bildirimleri ile KDV beyanlarının uyumsuz olduğunu gösterdiği, beyan etmiş olduğu yüksek cirolara ulaşacak kapasitesinin olmadığı, yüksek tutarlı KDV beyannamesi verilmesine karşılık ödenecek KDV'sinin ya hiç çıkmadığı yada cüzi tutarlarda çıktığı, mükellef kurumun, 2009,2010,2011,2012 yılı hesap dönemleri ile ilgili olarak hesap ve işlemlerinin sahte belge düzenleme yönünden incelenmesi neticesinde; kuruluşundan itibaren sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği, 2009,2010,2011,2012 yıllarında düzenlediği bütün faturalann gerçek mal veya hizmet alımına dayanmayan sahte faturalar olduğu, 2009 ve izleyen yıllarda mükellef kurum unvanlı faturalara rastlanılması halinde sahte fatura olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığı tespitlerine yer verilmektedir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bütün halinde değerlendirilmesinden, adı geçen mükellefin işyerinde emtia veya iş hacmini gerçekleştirecek düzeyde aktif varlığı ve herhangi bir ticari varlığa rastlanmadığı, Ba-Bs analizinde tutarsızlıklar olduğu, beyan edilen katma değer vergisi matrahı tutarıyla anılan mükelleflerden alışların uyumlu olmadığı, bildirilen cirolara ulaşmasının ticari ve teknik icaplarla bağdaşmadığı, bu durumda davacının söz konusu mükelleften aldığı faturaların gerçek mal teslimine dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna varılmış olup, Vergi Dava Dairesi kararının buna ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının … Makina ve Değirmencilik San. Tic. Ltd. Şti.'den alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 05/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.