3. Hukuk Dairesi 2017/13167 E. , 2018/1271 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tarımsal sulama abonesi olduğunu, davalı şirketin, hakkında kaçak elektrik kullandığından bahisle kaçak ve kaçak ek tahakkuk toplamı olmak üzere 23.723,70 TL tutarında fatura tanzim ettiğini, faturanın haksız ve tutarının fahiş olduğunu ileri sürerek, borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir
Davalı; kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tanzim edilen faturanın mevzuat hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, Dairemizin 19.03.2014 tarih 2013/19474 E.-201404343 K.sayılı ilamı ile; " Hükme esas alınan bilirkişi raporunda talep edilen kaçak elektrik bedelinin, yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle denetime elverişli bir şekilde hesaplanmadığı, ek tahakkuk bedeline ilişkin hesaplama da yapılmadığı bu nedenle yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulu eliyle davalı şirketin davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayımlanan usul ve esaslarda açıklanan yönteme göre belirlenmesi gerektiği belirtilerek" bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine, bu kez de Dairemizin 22.02.2016 tarih, 2015/16562 E., 2016/2305 K. sayılı ilamı; ile " mahkemenin kısa ve gerekçeli kararının hüküm fıkralarında, "..Davacının davalı kuruma 06.12.2011 tahakkuk tarihli son ödeme tarihi 21.12.2011 olan 13.334,80 TL ile 10.388,90 TL kaçak ek tahakkuku olmak üzere toplam 23.723,70 TL"den 3.831,33 TL dışındaki kısım için borçlu olmadığının tespitine..” karar verilmiş; ancak hükmün gerekçesinde "…bilirkişi heyetinden alınan 30.10.2014 tarihli rapora göre; davalı şirketin talep edebileceği bedelin 19.892,37 TL olduğunun hesaplandığı mütalaa edilmiş olmakla" denilerek, bu şekilde mahkemenin gerekçe ile hüküm arasında çelişki olacak şekilde karar verdiği belirtilerek" bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davalının davacıdan olan alacağının 19.892,37 TL olduğu ve dolayısıyla talep edilen 23.723,70 TL"nin 3.831,33 TL lik kısmı bakımından davacının borçlu olmadığını tespitine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK’nun 326/1. maddesinde; (1) "Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
(2)Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır."
Aynı yasanın 332/1. maddesine göre; "yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedilir. "
Her ne kadar; yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde; davacı taraf yönünden davanın kabul edilen, davalı yönünden davanın reddedilen kısmı üzerinden kendilerini vekille temsil ettiren taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yoluna gidilmiş ise de; davacı davasının 23.723,70 TL üzerinden açmış olup, harcını da bu miktar üzerinden yatırmıştır. Mahkemece 3.831,33 TL lik kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, kendisini vekille temsil ettiren taraflardan davacı yararına 2.387,08 TL, davalı yararına 1.980,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 02 Ocak 2017 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi" nin 3. kısmında, yargı yerleri ile icra ve iflas dairelerinde yapılan ve konusu para veya para ile değerlendirilebilen hukuki yardımlara ödenecek ücretin, davanın değerine göre ve hangi miktar için hangi oran uygulanarak hesaplanacağı gösterilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; davanın konusunu bir miktar para teşkil ettiğinden vekalet ücretinin tarifenin 3. kısmına göre nisbi şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davacı tarafından talep olunan ve harçlandırılan miktara göre tarifenin 3. kısmındaki hesaba göre davada reddedilen 19.892,37 TL üzerinden 2.387,04 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalı lehine 1.980,00 TL "ye hükmedilmesi doğru olmadığı gibi kabul edilen 3.831,33 TL üzerinden hesaplanan vekalet ücreti - maktu vekalet ücreti tutarının altında olduğundan ... "nin 3/1, maddesi gereğince- tarifede yazılı vekalet ücreti miktarından az olup, daha azının karşı tarafa yükletilemeyeceği de gözetilerek, maktu vekalet ücreti tutarı olan 1. 980,00 TL "nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacı yararına 2.387,04 TL"ye hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
Bu itibarla; hüküm fıkrasının yazımı sırasında vekalet ücreti miktarlarının yazımında hata edildiği bu nedenle kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm kısmının 7. fıkrasında yer alan " Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısma oranla Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 2.387,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine," ibaresindeki "2.387,08 TL" kısmının çıkarılarak yerine " 1.980,00 TL" yazılmasına yine hüküm kısmının 8. fıkrasında yer alan "Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısma oranla Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, " ifadelerindeki "1.980,00 TL" kısmının çıkarılarak, bunun yerine " 2.387,08 TL" yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.